SARGı

Acı Acıdır Kardeşim..

  8. Sınıfın ilk günüydü, yeni umutlar, çalışma hayatı ve mutlu bir yıl olacaktı..
Çok çalışıp istedikleri liseyi kazanacaklardı,          Atatürk Anadolular, Fen liseleri....
Çok çalışarak başladılar seneye, kendilerini hırpaladılar; geceleri gündüzlerine karışmıştı, göz altları mosmordu ama çalışıyorlardı iyiydiler, ta ki.. Kendini bu kadar yorma lafına kadar. Kendilerine inanıyorlardı yapabilirlerdi, ki yapacaklardı ama bu kolay olmayacaktı. Peki kimin eli kimin cebindeydi?
  Asel; şapşal, sakar,sinir hastası ve aşık bir genç kız.(Genç kızlığın tanımının 18 yaşına girmekten ibaret olduğunu düşünmüyorum.) Etrafında gördüğü bütün yakışıklı erkekleri -kendinden büyükleri veya küçükleri farketmeksizin- "Acaba bizden olur muydu? Acaba benden mi hoşlandı?" sorularıyla düşünür dururdu. Ama hayatının en büyük aşkı ortaokuldaki Özgürdü. Bu Özgür Asel gibi 14 yaşında yakışıklı ve zeki bir ço- değildi arkadaşlar. Basbaya 38 yaşında, yakışıklı ,harbiden, elektro gitar çalan, kafa bir insan olmayı yeniden yaratmış EVLI VE BİR ÇOCUKLU, çocuğunun isminin dövmesini yaptıran, mekanlarda sahne alan bir müzik öğretmeniydi. Kimseye, hirçbir müzik öğretmenine benzemiyordu. Lisedeki müzik öğretmeninde Özgür'ü aradı, sevgililerinde Özgür'ü aradı ama bulamadı. Eşi ve benzeri yoktu.Ama Asel Özgür'e aşıktı hem de sırılsıklam. Haftanın sadece üç günü görebiliyordu onu ama görmesi yeterdi.Bazen ders çıkışlarında görüyordu onu. Bazen de öğretmenler odasına öğretmen çağırmak bahanesiyle giriyordu ve Özgürü izliyordu. Aşk zaten bu değil miydi, görmek ve izlemek. Kalbinin onu gördüğü andaki çarpıntısı.. Konuşmasa bile onu görünce mutlu oluyordu. Tabi başka ilişkileri oldu ama asla Özgürle olan ilişkisine benzemiyordu. Evet, Özgürle bir ilişki yaşadılar, ama ne zaman?

  Gizem; hiçbirşeyi ciddiye almayan bu şekilde yaşayıp gidebileceğini düşünen aptalın tekiydi. Evet aptaldı. O da aşık oldu, o da sevdi ama bir insanı değil. Bir arap atını. Hem de soylu bir arap atını. Çocukta gerçekten tip yoktu. Fondoteni fazla kaçırmış gelinlere benziyordu. Bembeyaz bir yüzü vardı incecik dudakları, kepçe kulakları ve zarganalığıyla görünüşünün iğrençliğini tamamlıyordu. Tamam belki o kadar değildi Allah yaratmıştı sonuçta ama uğruna bu kadar acı çekilmesini haketmiyordu. Hem o 7. Sınıflarla çıkıyordu.Ezikti yani. Bu dörtlü grubumuz çok iyi takılırlardı fakat ikiye bölüklerdi. Gizem ve Asel, Rüya ve Deniz Su.Gizem Asel'in en iyi arkadaşıydı. Ve Asel bu arap atının çok yakın arkadaşıydı. Gerek Bu arap atının Asel'in dedesinin mahallesinde oturmasından, gerekse o mahalledeki camideki kuran kursundan.Birbirlerini tanıyorlar ve seviyorlardı. Bu ilişki hiç bir zaman arkadaşlıktan ve hatta abi kardeşlikten çıkmamıştı. Ve zaten çıkmasın-dı. Asel çok denedi ama arap atı istemedi. Zorla güzellik olmaz demişler ya, olmadı. Peki ya bu Arap atı nereden geliyor ve bu arap atı kim?

  Rüya; Asel için nedense Rüya'nın yeri apayrıydı. Rüya çok güzel -özellikle saçları- ve zeki bir kızdı. Tabiki de o da şu aşk denen salak şeyin içine düşmüştü. O da bir hayvana aşıktı, gerek tipten gerekse davranışlardan. Kendisi bir keçiydi. Tiftik keçisi. Asel bulmuştu bu takma ismi. Tipiyle tam uyuşuyordu. Yani Rüya'nın böyle uzun uzun bahsedilecek bişeysi yoktu. Masum şapşal bi kızdı işte. Aşk hayatında çok birisi olmadı. Çünkü babası ve abisinden gerekli sevgiyi gördüğü için çok da fazla aramıyordu aşkı. Çok güzeldi ona birilerini ayarlamaya çalışıyorlardı ama o istemiyordu. Çünkü ihtiyacı yoktu.

  Denizsu. En en en masumları oydu.Hiç ilişkisi, erkeklere aşkından ağlaması falan olmadı. El bebek gül bebek büyütülmüş baba sevgisini baya fazla görmüş ama bununla hava atmayan terbiyeli genç kızdı. Yani gönlü birine kaydı fakat aşk değildi. Sevdi, sonra silkeledi kendini. Çünkü çok güzeldi ve hayatında bir kibrit çöpüne yer yoktu. Bu kadar terbiyeli bir kız ve kendini-zekası yüzünden- birşey sanan bir erkek olamazdı, yani kız bu çocuğa plotonik olmamalıydı. Çok şükür olmadan kurtuldu. Güzel olduğu kadar zekiydi de bu kız. Yani bir problem karşısında çözüm odaklı olan Denizsu'ydu. Yani grubun zekasını kullanabilen kızıydı.