5

10 2 0
                                    

Alev, yanında duran Egemen ile birlikte adının Bartu olduğunu öğrendiği çocuğu beklemeye başlamıştı. Bazen göz ucuyla egemene bakıyor, bazen ise bakışlarını etrafta ve evde gezdiriyordu. Egemen Alev'in sıkılmış olduğunu hissetmişti ki konuşmaya başladı:

"Ne oldu? Sıkıldın mı?"

"Yoo neden sıkılayım ki, ben çağırdığın arkadaşını bekliyorum hesap sormak için.."

Egemen Alev'in bu söylediğine gülmüştü ancak Alev böyle konuşurken bir anda aklına daha az önce tanıştığı bir kişi ile bu kadar samimi ve rahat konuşmasının doğru olmadığı geldi ve kaşlarını çatarak, birkaç adım da Egemen'den uzaklaşarak Bartu isimli kişiyi beklemeye başladı. Karşısında durdukları evin kapısının açılması ile ikisinin de kafaları kapıya yönelmişti. Kapıdan uzun boylu, esmer, siyah saçları ve siyah gözleri olan, evini gözetleyen o çocuğu görmesi bir oldu. İsminin Bartu olduğunu öğrendiği çocuğu sessizde izlemeye başladı o yanlarına gelirken. Egemen'in sesini duyması ile Bartu'ya bakmayı bıraktı ve kafasını Egemen'e çevirdi.

///

Ata: YA GEŞRP BALSANS BUEAUAA

Ata: ALEEEEEEEEBVVVBVVBVB

Ata: ulan ven dw ats değşlsem bunu sna ödetrlöem

///

"efendim?"

"Diyorum ki pek bi güzel baktın arkadaşıma."

"Evet birazdan güzelce konuşacağım ondan öyle baktım"

"Yakışıklı çocuktur, iyidir de aynı zamanda"

"Kusura bakma evimi gözetleyenler ile alakam olmaz."

Egemen hafifçe güldü "Peki Alev hanım siz bilirsiniz."

yanlarına gelen Bartu ile ikisi de susup bakışlarını Bartu'ya çevirdi. Bartu konuşmak yerine sessizce bir Egemen'e bir de Alev'e bakıyordu, Bartu'nun konuşmayacağını anlayan Egemen söze başlama gereği duydu.

"Evet güzel kardeşim benim" eliyle Alev'i gösterdi "Alev hanımın evini neden gözetlemekteydin ?"

Alev'in kaşları çatılmıştı çünkü Egemenin soru sorma biçimi fazlasıyla dalga geçer bir şekildeydi, sanki öylesine soruyormuş gibiydi, Alev olaya el atması gerektiğini düşündü ve gözlerini kısarak sert bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Evet, evimi neden sapık gibi gözetliyordun?"

Bartu kendisine söylenen "sapık" kelimesi ile gözlerini büyüttü ve telaş içinde açıklama yapmaya başladı.

"Sapık mı? sapık değilim gerçekten, sadece normalde boş olan evde birileri olması ilgimi çekmişti zaten hemen gidecektim-"

Egemen nedeni bilinmeyen bir şekilde gülmemek için kendini zor tutuyor gibi duruyordu, yüzünü sabit tutmaya çalışarak dudaklarını birbirine bastırarak kendisini tutuyor gibi gözükse de gözlerine bakıldığında görülebilecek tek duygu öfkeydi. Alev bunu Egemenden gelen gülmemeye çalışma sesi ile fark etmişti. Tekrar Bartu'ya döndü ve konuşmaya başladı.

"Öğrendin artık, ben varım, bir daha gelmezsen mutlu olurum."

Alev daha fazla kalmaması gerektiğine kanaat getirerek yavaşça arkasını döndü, yürümeye başladı. Arkasından seslenen Egemen'in sesini duydu.

"Bir dahakine çay içmeye bekleriz Alev hanım!"

"Çay sevmem, hoşçakalın." yalandı, Alev çayı çok severdi. Sadece onları bir daha görmemek adına bir yalan bulması lazımdı. hızlı bir şekilde ormanın içine girerek geldiği yolu geri yürümeye başladı. Hızlıca telefonunu açtı ve gelen mesajlara bakmaya başladı.

///

Alev: kanka vallahi çok önemliydi işim affet eve geçeyim hemen arayacağım seni

Ata: ŞİMDİ ARIYORUHJKM SENŞ

-Ata çevrim dışı-

///

Alev derin bir nefes alarak alacağı tüm azarlanmalara karşı kendini hazırlamaya çalıştı. En nihayetinde Ata'yı da haklı buluyordu, böyle bir durumda kendisi de kızardı. Telefonun ekranında arama ekranı belirir belirmez açtı telefonu ve höparlöre alarak sesini kıstı.

"ULAN ALEV ORAYA GELEYİM ÇEKECEĞİN VAR BENDEN!"

"Kank-"

"NE KADAR KORKTUM HABERİN VAR MI YA SANA BİR ŞEY OLSAYDI?!"

Alev sustu ve haklı olan arkadaşının söylenmelerini dinledi sessizce, üste çıkmaya çalışmayacaktı çünkü yaptığı şeyin farkındaydı, sessizce arkadaşını dinlemeye karar verdi. Ata ise anlaşılamaz şeyler söylüyordu ancak Alev'i şaşırtan bir şey oldu, Ata bir anda sustu ve net bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Yarın ilk araba uçak her ne varsa binip geliyorum ve hiçbir şekilde itiraz istemiyorum Alev."

"Ama-"

"Hayır, bunun aması yok, ormanda tanımadığın insanlar var ve sen orada güvende değilsin, o yüzden sakın itiraz etme canım kankacım benim"

"Pekii, tamam, o zaman en iyisi kaderime boyun eğip sana odayı hazırlamaya başlamalıyım"

"Vardın mı eve?"

"Evet şuan önündeyim birazdan eve gireceğimm- veee- girdim eve"

"İyi iyi, kapıları kilitlemeyi unutma. Senin yüzünden dakikalar içinde sinir sahibi oldum burada ya! "

"Tamam kankaların güzeli sakin ol bak ben iyiyim, neyse kankacım ben şimdi kapatıp senin için odayı hazırlayacağım tamam?"

"Tamam kankaların bir tanesi en mükemmeli dikkat et ben gelene kadar anlaştık mı?"

"Evet canım kankam anlaştık, hadi kapatıyorumm"

Alev cümlesini kurar kurmaz telefonu yüzüne kapattı, biliyordu ki bu kapatma işlemi eğer şuan kapatmış olmasaydı oldukça uzayacaktı. Derin bir nefes aldı ve ardından tüm kapıları kilitledi. Üst kata çıktı ve aslında erkek kardeşi için düşündüğü odayı Ata için hazırlamaya başladı, bir bakıma Ata da onun erkek kardeşi sayılırdı. Yaşadıklarını düşünmemek için bir şarkı açtı ve odayı hazırlamaya başladı. İlk önce odanın tozunu aldı ve her yeri iyice sildi, ardından yatak örtülerini serip yatağı toparladı, tüm bu işlerin sonunda odanın hava alması gerektiğine karar verip camı açtı ve odadan çıktı. bir yandan şarkıya eşlik ediyor bir yandan ise merdivenlerden aşağı iniyordu. Mutfağa geçti ve kendisine az evvel nefret ettiğini söylediği çaydan yapmaya başladı. Bir yandan da kendi kendine bir alışveriş listesi hazırlıyordu Ata'ya yazmak için çünkü evde neredeyse hiçbir şey yoktu ve ilk başlarda ne kadar istememiş olsa da Ata'nın gelişi Alev'in de işine gelmişti.

Ölü OrmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin