Yarışma (Levi X Yn)

1# Savaş başlasın

Pazartesi günü törenin bitmesi için tüm okul bahçede bekliyordunuz. Milli marş okunduktan sonra herkes okula girecekti ki müdür pixis tüm 11'lerin başkan ve başkan yardımcılarını öğretmenler odasına çağırdı. Herkes gene ne bok yedik de bu adam bizi öğretmenler odasına çağırıyor diye birbirine bakmaya başladı.

A şubesinin başkanı sen ve yardımcın ise Pieck'di.
B şubesinin başkanı Armin ve yardımcısı Mikasa.
C şubesini Başkanı Erwin yardımcısı ise Levi
Ve son olarak D şubesinin başkanı Petra ve yardımcısı Oluo.

Merakla öğretmenler odasına gidip ortadaki masaya oturdunuz. Çağırılmanıza rağmen odaya gelen kimse yoktu. Baş başa kalınca da bir süre sonra klasik kavganız başlamıştı.

Pieck: Edebiyat sınavının en yüksek sınıf ortalaması bizim yanlız.

Armin: hıh, edebiyat mı? Bizim matematik ortalamamız 85 bir kere, en yüksek ortalama bizim.

Levi: İl çapında ki bilişim yarışmasını bizim icadımız kazandı. Siz anca notlarınızla övünün biz kupa getiririz.

Oluo: Kupa mı? Güldürme beni Ackerman. Hatırlatırsam şu ana kadar yapılan tüm spor yarışmalarını bizim sınıf kazandı. Kupalarımız hemen girişte gidin bakın.

Levi: Tch!

Mikasa: ülke çapındaki resim yarışmasını Jean'ın yaptığı resim kazandı. Yani bizimde kupalarımız var

"Ay ne kupa sevdasıymış, o kupalardan bizde de var. Bizimde bilgi yarışmalarından kupalarımız var."

Petra: cidden mi tartışmaya burda bile devam mı edeceksiniz?

*Hepiniz aynı anda*: Evet.

Petra: ben birşey demiyorum.

Her sınıf kendi başarılarıyla övünmeye devam ederken müdür sonunda gelebilmeyi başarmıştı. Aslında sizi bilerek bir süre yanlız bıraktı çünkü kavga edecek ve istediği gaza gelmiş olucaktınız.

Pixis: Öncelikle merhaba çocuklar. Sizi buraya toplama nedenimi merak ediyorsunuzdur mutlaka.

İlgi ve merakla bakan bakışlarınızı görünce keyifle gülümsedi ve sözüne devam etti.

Pixis: 9. Sınıftan beri bitmeyen bu rekabetinize bir son vermek için size bir çözüm daha doğrusu bir yarışma teklifi ile geldim.

Erwin: Nasıl bir yarışmadan bahsediyoruz hocam?

Oluo: Birbirimize karşımı yarışacağız?

Oluo sadece odadakilerin yarışacağını sandığı için herkese göz gezdirince pixis olumsuz anlamda başını salladı.

Pixis: Hayır çocuklar birbirinize karşı sınıfça yarışacaksınız ve Senin soruna gelirsek Erwin her konuda yarışacaksınız.

Pieck: Her konuda mı?

Hepinizin kafası karışmıştı zaten herkes en iyisi olmak için çabalıyordu. Bu durumda nasıl bir yarış olucaktı ki?

Pixis: Resim, beden, temel dersler, bilişim ve daha bir çok dalda tek seferlik bir yarış düzenlenecek ve en çok yarışı kazanan sınıf en iyi sınıf olacak ve bir daha kimse en iyi sınıf kavgası yapmayacak. Anlaşıldı mı?

Sonunda herşeyin netleşebileceği bir yarış yapabilecektiniz. Bu okuldan iyi bir derece veya başarı ile mezun olan birisinin işsiz kalması veya üniversiteye gidememesi gibi bir ihtimal yoktu. Herkes sevinçle teklifi kabul etti. Sadece Petra pek istekli görünmüyordu ama herhangi bir itirazda bulunmadı.
_______________

Sınıflarınıza geri döndüğünüzde tüm sınıf etrafınızı sardı. Şimdi açıklama yapma zamanı.

Zeke: Hadi Yn anlat!

Porco: Ne dedi!? Ne dedi!?

Yelena: Çatlatmasana kızım!

Konusmana fırsat vermeden soru yağmuruna tutulunca ellerini yukarı kaldırarak durun dedin.

"Arkadaşlar sakin olun. Herkes yerine geçsin açıklama yapacağız."

Merak ettikleri için ikiletmeden herkes yerine geçti. Derin bir nefes alıp başladın.

"Biliyorsunuz ki uzun zamandır diğer sınıflarla bir rekabet halindeyiz, sonuçta ülkenin en prestijli okulunda okuyoruz ve herkes kendini kanıtlamak istiyor."

Pieck: Bu yüzden sürekli kavga ediyoruz ve bir türlü iyi geçinemiyoruz.

"Müdürde bu yüzden bizi çağırdı ve bizi bir yarışa sokacağını söyledi.

Sınıf şaşkınlıkla birbirine bakmaya başladı. Herkes kendi arasında ne olduğu konusunda tartışırken tekrardan onları susturdun.

"Yarışma her dalda olucak ve en çok dalda kazanan sınıfın en iyisi olduğu kanıtlancak."

Pieck: Bu hafta son seçmeli derslerin sınavına gireceğimiz için yarışma haftaya pazartesi bir proje yarışı ile başlayacak.

"Her hafta farklı bir dalda yarışacağız."

Bertholdt el kaldırarak söz hakkı istedi. Herkes Bertholdt'a dönerek dikkatini ona verdi.

Bertholdt: Rütbeliler şubesinde Hange gibi bir deha varken yarışın kazananı zaten belli.

Reiner: evet, Bertholdt haklı.

Yelena: Ne olmuş varsa? Eğer çabalarsak biz de daha iyisini yaparız.

Annie: Bu yüzden herşeyimizi bu işe adamalıyız.

Sınıf aşırı gaza gelmiş bir şekilde şimdiden bu iş için tartışmaya başlamıştı. Yenilmeyi asla kabul etmeyen hırsın bu olayla körüklenmiş ve şimdiden kazanmak için herşeyi yapabilir bir haldeydin. Babanın da dediği gibi: "Yenilgi asla kabul edilemez, daima en iyisi olmak zorundasın"

Bu babana kendi kanıtlamak için atacağın ilk adım olucaktı. İlk önce sınıfını yükseltecek hemen ardından bu sınıfın en iyisi olduğu gösterecektin.

Kendi sırana döndüğünde hem sıra hem de çocukluk arkadaşın William'a gülümsedin, cam tarafı en ön sırada oturuyordunuz.Karşısına geçerek masanın üzerine oturdun, William zaten uykulu olduğu için kafasını hemen bacaklarına koydu.

Sen onun saçları ile oynarken izleniyormuş hissi ile etrafına bakındın, kapının girişinde yüzü ne kadar ifadesiz dursada gözlerinin içi öfkeden parlayan bir Levi vardı.

Bakışların ona döndüğünde Levi yanına geldi, sınıftakiler neden bir rütbelinin burada olduğunu anlamamıştı.

Levi: müdür yardımcısından yarışma takvimini almamız lazım söylemek için gelmiştim.

William: Ama burası çok rahattı...

Uykulu sesiyle kafasını kaldırmadan Levi'a tehditle baktı. Farkında değildim ama o ikisi şu an bildiğin bakışarak kavga ediyordu.

"Liam ben takvimi alıp geleceğim."

William itiraz etmeden gidişini seyretti. Levi denen çocuktan hiç haz etmiyordu, biricik Yn'sini ondan çalmaya çalışan bir hırsızdı o.

Seni ne olursa olsun korumalıydı, sadece onun yanında güvende olabilirdin...
__________________

İlk bölüm hakkında ki düşüncelerinizi çok merak ediyorum o yüzden yorumlarınızdan beni mahrum bırakmayın aşklarım.