Ilgaz bir haftadır Cihad'ı görmüyordu ve istemsizce onu görmek için sürekli etrafına baktığını inkâr edemezdi.
Cihad uzun zamandır çalıştığı kafeye gelmeyi bırakmıştı. Birbirlerine dokundukları günden sonra...
Birkaç günde bir ona mesaj atarak sinirini bozuyordu. Böyle yaparak kendini rahatlatıyordu aslında. Çünkü kendine onu görmek istediğini itiraf edemediği için böyle bir çözüm bulmuştu aklınca.
Hâlbuki o artık büyümüştü. Bu yeni aşık olmaya başlayan ergen hâlleri bırakması gerekiyordu. Tabii Cihad kendini geri çekmese...
Onu ilk öptüğü günden son mesajlaşmalarına kadar olan anların her biri aklından çıkmıyordu.
Ne zamandan beridir onun eskiden oymak istediği gözlerini düşünmeden geçen tek bir saniyesi olmuyordu anlamış değildi.
Galiba Ilgaz sırf onun canını sıkmak için çıktığı bu yolda, yolun ona girişini yavaş yavaş seyredecekti...
Cihad'ı görmek için işten erken çıkarak birkaç apartman uzağında olan eve doğru ilerledi Ilgaz. Ellerini ceplerine sokmuş, ıslık çalarak rahat bir şekilde yürüyordu. Kara gözleri etrafta dolanıp, mavileri belki bir umut dışarıda bulurum umuduyla geziniyordu. Ama bulduğu tek şey oynayan çocuklardı.
Yürürken ayağına çarpan bir şeyle başını öne eğdi. Çocukların oynadığı top onun ayağının dibinde duruyordu.
Başını kaldırıp yanına gelen iki çocuğa baktı. İçlerinden biri mavi gözlüydü, tıpkı Cihad gibi parlak gözleri vardı.
Ilgaz yere eğilip topu eline aldı.
" Abi topumuzu alabilir miyiz" diye sordu mavi gözlünün yanındaki çocuk.
Ilgaz sırıttı.
Elindeki topu istemsizce mavi gözlü oğlana uzattığında çocuk elinden almıştı. Ilgaz'dan korktukları için gergin duran ifadeleri topu almasıyla dağılmıştı.
Ilgaz, gülümseyen mavi gözlünün kumral saçlarını okşadı. Gülüşü büyüyen çocuk elindeki topu kucağına çekmişti.
" Adın ne senin? " diye sordu. Kendine engel olamamıştı.
Mavi gözlü oğlan büyükçe gülümsedi.
" Cihad. " dediğinde, Ilgaz'ın gözleri kısıldı.
Sanırım çok düşünmekten her yerde Cihad'ı görmeye başlamıştı artık. Bu kadar tesadüf olamazdı!
Çocuk koşarak arkadaşlarının yanına gittiğinde, Ilgaz başını sağa sola sallayarak yürüdü.
" Enerjiye ihtiyacım var sanırım, her yerde onu görmeye başladım. " diye mırıldandı kendi kendine.
Yanına vardığı apartmanın sokak aralığına saptı. Cihad'ı uzakta görmesiyle adımlarını durdurdu.
Mavi gözlü adam yanındaki arkadaşıyla hararetli hararetli bir şeyler konuşuyordu. Elindeki şeyi arkadaşına vererek sırtını patpatladığında, Uğur yanından gülerek ayrılmıştı.
Ilgaz uzaktan gülen adamla iç çekti. Yandaki duvara omzunu dayayıp onu izledi bir süre. Kalbinin hızlandığından haberi olmadan iki dakika boyunca Cihad'ı seyretti.
Arkasını dönüp binaya girecek olan Cihad'ın gözleri rastgele etrafta gezinirken onun gözlerinde takılı kaldığında, Ilgaz bakışlarını çekmedi.
Cihad kaşlarını çatarak baktı bir süre. Onun buraya neden geldiğini anlamamıştı. Normalde Ilgaz onun evine gelmezdi pek.
Daha fazla dayanamayıp elindeki kutuyu kapının girişine bırakarak Ilgaz'a adımladı. Her yaklaştığında suratındaki aptal ifadeyle kaşları daha da çatıldı. Niye Ilgaz ona böyle garip bakıyordu ki?
" Hayırdır? " diye sordu Cihad, yanına geldiğinde.
Ilgaz duruşunu düzeltmeden önce birkaç saniye daha baktı ona. Cihad'ın yüzünde gezinen gözleri onu gerçekliğe döndürdüğünde, deminden beridir adama salak bir ifadeyle baktığını anladığında kendi kendine kaş çattı. Ne ara iradesini kaybedecek kadar bağlanmıştı bu salak Van kedisine!
" Salak Van kedisi! " diye mırıldandı istemsizce.
Cihad'ın kaşları çatıldı.
" Buraya bana hakaret etmeye geldiysen ağzına sıçarım Ilgaz. Zaten daha öncekinin siniri duruyor, acımam, yakarım çıranı! "
Cihad'ın dediklerine güldü istemsizce. Ne yani ona çirkin dediği için hâlâ kızgın mıydı?
Onun gülmesine göz devirdi Cihad. Ilgaz'ı bir kere ciddi görse ölürdü herhalde. Yavşak arsızın tekiydi Ilgaz. Niye ağzını burnunu dağıtmıyordu ki, kendini bile anlamıyordu.
" Sinirlenme hemen kedicik. " dediğinde, Cihad alaylı sözlere göz devirdi.
" Buraya kavga çıkarmaya gelmedim hem. Ayrıca şaka yapmıştım geçen gün. Şakadan anlamıyorsan ben ne yapayım? " diyerek omuz silkti.
" Bana şaka yapma o zaman. " dedi Cihad.
Ilgaz gözlerini kısarak baktı.
" Niye? " diye sordu merakla.
Cihad mavilerini ona çevirdi.
" Ben senin arkadaşın değilim. " dedi kısaca. Şimdiye kadar yan yana bile gelmediği bir adamla son günlerde fazlasıyla haşır neşir olmuştu.
" Olma da zaten..." diye mırıldandı Ilgaz, gözlerini mavilerden çekmeden.
Onunla zaten arkadaş olmak istemiyordu. Ne istediğini bilmiyordu ama onunla arkadaş olmak istemediğini biliyordu.
Cihad kaşlarını çattı. Garip bir tonda söylemişti Ilgaz.
Kara gözler yüzüne bakmaya devam ederken, gözlerini kaçırarak arkasını döndü.
Ilgaz giden bedenin arkasından bakıp onun eğilerek aldığı kutuyla birlikte apartmana girip kaybolmasıyla doğruldu. Sanırım onun yüzünü görüp iki kelam etmek de iyi gelmişti.
Buraya geldiğinden daha hafif hissediyordu şimdi.
Boş sokağa bakmayı kesip arkasını dönerek evine ilerledi.
" Mavi mavi masmavi...
Gözleri boncuk mavi...
Bir gördüm aşık oldum- " dilinde kısıkça döndürdüğü şarkının sözleriyle duraksadı yolun ortasında.
Birkaç saniye durup düşündü.
" Bir gördüm aşık oldum..." diye mırıldandı tekrar ederek kendi kendine.
Ardından dudaklarında bir sırıtış oluşurken, farkına vardığı şeyle bu sefer keyifle şarkıyı sürdürdü.
YOU ARE READING
YAVUKLU-Gay
General Fiction[TAMAMLANDI] Cihad manyaktı, Ilgaz ondan da manyaktı. - Mahalle kurgusudur! - Küfür, şiddet, argo, +18 içerir!
