" ayrılık "

103 18 3
                                    


"Güzel bir provaydı çocuklar iyi iş çıkardınız" İkili selam vererek sahneden inerken Bayan Byeon alkışladı. "Yoon Gi ile bu derste uzun süre birlikte gidebileceğimizi düşünmemiştim, Jennie herhalde tiyatroya olan aşkını ortaya çıkardı" Yoon Gi gülümseyerek başını yere eğerken cevapladı. "Sorumluluğumu yerine getirmek istedim" Jennie ona kısa bir bakış attı, her zaman olan enerjisi bugün yoktu. Sürekli bir yerlere dalıyor ya da sessizleşiyordu.

Bayan Byeon onlara birkaç şey söyledikten sonra diğer grup sahneye geçti. "Kabul ettirmiş olduk sonunda"

Jennie'ye cevap vermezken ayağı takıldı. Yere düşücekken onu tutan Jennie ile göz göze gelirken kalbinin onu rahatsız ettiğini fark etti. Kendini toparlayıp geri çekilirken ona merakla bakan gözlerden kaçınıyordu. "Bir şey mi oldu? Bugün kafan yerinde değil gibi"

Yoon Gi dudaklarını aralayıp ona çok şey söylemek istedi.

"İyiyim sadece uykusuz gibiyim hatta eve gitmeyi düşünüyordum, dün Min Hyuk ile sabahladık" İsimle kaşları yukarı kalkarken ardından ellerini arka cebine yerleştirdi. Yoon Gi dudaklarını birbirine bastırdı ve sahneye bakarken eş zamanlı olarak konuştu. "Min Hyuk bana lise anılarından bahsetti, bir de bir zamanlar hoşlandığı ama kalbini kırdığı bir kız vardı bana kim olduğunu söyledi" Jennie titrek bir nefes alırken başını salladı. "Sende onunla aynı lisedeydin değil mi? Yakınsınız diye duydum arkadaşlarından" Jennie omzuna asılı olan çantasının kollarıyla oynarken cevapladı.

"Değildik, Min Hyuk'la özel hayatımızı paylaşacak kadar yakın değildik" Yalan söylediği için kendini çok kötü hissediyordu. Kendini korumak için söylediği bu yalanların sonu ne zaman gelecekti? Ne zaman gerçekten kendini ona karşı açabilecekti?

Yoon Gi onun cevabıyla yumruklarını sıktı, ona gerçekleri söylemesi için yalvarabilirdi bile.

Jennie konuyu dağıtmak için çantasından anahtar çıkardı ve ona uzattı. "Evimin anahtarı, işe gideceğim sende akşam 20.30 gibi gelirsin bana"

Yoon Gi kaşlarını çatarken ona uzatılan eli tuttu. "Niye bana anahtarlarını veriyorsun?" Jennie gözlerini kırpıştırırken etrafına bakındı ardından ona dik dik bakan yabancı gözlere. Bugün onda olan bir şeyler endişe vericiydi.

"Veriyorum işte" Elini kurtarıp anahtarı onun cebine koyarken kapıya yöneldiği sırada durdu ve adil oynamak istedi. Derin bir nefes alıp hızla ona döndü ve kollarını beline dolarken sıkıca sarıldı.

Yoon Gi şaşkınlıkla ona bakarken kolları havada kaldı. "Günlük sarılma kotanı doldurmadın sanırım bugün, üzgün duruyorsun" Geri çekilip ona baktı. Gözleri dolmuş, yanakları kızarmıştı. Ona olan bakışında bir kırgınlık vardı, cevap ister gibiydi ve onu anlayamadığı için üzgün hissediyordu.

Yoon Gi onun için önemli bir kişi olma yolundaydı ve ilk defa Jennie kendi duvarlarını indirip ona izin vermek istiyordu.

"Akşam görüşürüz"

Yoon Gi onun gidişini izledi ardından olduğu yere çökerken dizlerini kendine çekip başını gömdü. "Hay sikeyim"

Kendisine bir adım atan onu çekip bir kenera hesap soramazdı. Zaten ne diyebilirdi ki? Aralarında resmi bir şey yoktu.

Dün gece sabahladığı doğruydu ama tek başına yapmıştı bunu. Tüm gece boyunca aklından bir saniye çıkmamış, sürekli ona durumu nasıl anlatacağını düşünmüş onun kendine bir şey anlatmasını nasıl sağlayabileceğini düşünmüştü ve her birinin sonunda onun ters tepip gidebileceği senaryosu ortaya çıkmıştı.

with yoon giWhere stories live. Discover now