Sonra yarı şaşkınlık arası güldü,
" Bu neydi böyle yaa? Bu neydi oğlum! Bu gerçek miydi.? Ben ne gördüm böyle az önce?"
Oktar kısa bi an neler oldugunu anlamaya çalışırken devam etti;
"Daha neler yapıyorsun haa? Daha ne marifetlerin var..
" Ne diyorsun sen!?..
"Şey melela. Uçabilir misin? Haa, uçabilir misin? Hadi uç bakayım. Yada neydi, senin süpürgen falan vardır degil mi? Evet. Filmde görmüştüm. Senin gibi bi cadı vardı. Süpürgesine binip, fıırr..
" Delimisin?
" Varya. Kim bilir daha ne yapabiliyor
sun sen! .. Ölüyü, geri getirebilir misin sen haa? Yangın çıkıyor mu gözünden? İnsanın aklını da okuyorsundur belki de? Dinime imanıma, seni bi' patrona götürsem varya, tüm eşkiyalar kaçacak delik arar." Ne diyorsun sen?
" Sen görünmez oluyor musun mesela? . Yada yangın çıkartıyorsudur sen.. Ay beni yakma. .yakma beni bayan cadı".
Deyip kahkahalar eşliğinde eğlensede de Oktar, Esmira hiç eğlenmiyordu. Dahası kızmaya başlamıştı bile. Sonunda Esmira, Oktar'ın vaz geçmeyecegini anladığında:
" Oktar!. Yüzüme bak!
" Ne?
Oktar için artık çok geçti. Esmira'ın
karşısında durmuş öylece bakarken, kısa süre sonra küçük bi çocuk gibi oldu. Esmiranın göz esirinde bir girdaba düşmüştü Oktarın ruhu sanki.Bedeni bi yana, benliği bi yana savrulmuştu adeta. İçine çeken bir bataklık gibi sarmıştı tüm damarlarını bir karanlık. Kendi aynı idi ama akıl seviyesi, 6 yaşında ki bir çocuga eşit oldu bi anda. Kısa süre sonra degişen yüz ifadesi ve tavırları ile bambaşka birinin haline bürünmüştü. Hâlâ elinde tuttuğu silahı oyuncak sanıp, biraz sonra sıkılıp bi kenara attı.
Az önce yaşadıklarının etkisi ile eline bir çalı alıp onun üstüne cadı gibi binip
etrafta oyunlar oynayıp koşturmaya başladı. Tabi bu durum geçici idi. Bir kaç gün sonra eski akıl sağlığına kavuşacaktı muhtemelen ama yaşadığı son üç günü hiç hatırlamayacaktı.Esmira Arda'yı ayıktıramayınca bir şeylerin yolunda gitmediğini anladı. Efsun u çağırdı.
" Efsun. Bir şeyler yap..Uyanmıyor. Bunda başla bi'şey var.
Ne oldugunu bulamadığım, adını koyamadıgımım bir şey...Efsun Arda'yı kısa bi muayene ettiğinde, daha bir arttı yüzündeki tedirginlik. Mırıldandı istemsizce.
" Bu hiçte normal değil. Bunda başka bi şey var. Kazadan bu yana, uyanması gerekirdi.
" Ne var hemşire? Nesi var onun?
" Bilmiyorum. Emin olmadan bi şey diyemem. Ama durumu ciddi. Onun acilen hastaneye kaldırılması gerek.
Israr ediyorum. Onun fazla zamanı olmayabilir..Esmira çaresiz;
" Efsun,bu hastaneye kadar dayanmaz.
Birilerini ara. Yardım et. Yardım isteyecek kimsen yok mu.?Efsun sonunda saglık ocağı ile irtibata geçmeyi başardı. . Orada görev yapan doktor aile dostlarından biri idi. Ne var ki oraya gidebilmesi için, araç bulmak gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEĞİN SIRRI. Vuslat Tuna Romanları. 4..Düzenleniyor..
ParanormalBazen hayat insanı bir seçim yapmaya zorlar.. Ve seçersin.. Ya şeytan ya melek. Yada her ikisi de. Kim bilir..