1.BÜYÜLÜ GİRDAP

451 20 21
                                    

Uzun yıllar öncesi Dünya'dan

Gözlerimi gökyüzüne çevirdim ve derin bir nefes aldım "Ahh şu lanet dünya bu kadar güzel olmak zorunda mı!" diye adeta sitem ettim.

"Sen Tüm evrenden bile güzelsin" sesin geldiği yere doğru döndüğümde beni gülerek izleyen iki çift göz gördüm. Hafif kıkırdayıp yanına doğru ilerlediğimde çalışma masasının üzerine oturdum.

"İşin ne zaman biter bebeğim?Babam yokluğumu fark ederse işler iyi gitmez biliyorsun" gülerek sandaylesini bacaklarımın arasına sıkıştırdığında ellerini belime dolayıp karınma sarıldı. Başımı eğip yüzüne baktığımda sarı gözleri kırmızı gözlerim ile buluştu.

Derin bir nefes alıp gülümsedi "Biliyorum evet, hala bir ilerleme kaydetmedik çok mantıksız geliyor Sandy... " dedi umutsuzca "...izlerini bulamıyorum" sesi o kadar hüzünlüydü ki içimden bişey koptu gözleri dolu yada ben öyle gördüm kendini toparlayıp "ne yapıcam?" onu o kadar çok seviyordum ki ne olursan olsun bişeyler yapmak istiyordum.

"Sana yardım edebilirim biliyorsun... İzin ver lütfen" evet ona Yardım edebilirdim ama buna asla izin vermiyordu benim zarar görmemden korkuyordu onun anlıyorum ama ailesini kesinlikle bulabilirim.

"Bunu konuştuk Sandy!" diyerek çıkıştı ellerini belimden çekip benden ayrıldı gözlerini gözlerime kitledi "Seni kaybetmek istemiyorum başka bir yol daha var sende bunu biliyorsun " gelecek olan lafları ağzıma tıktığına gözlerimi devirmek zorunda kaldım.

"2 yıldır büyücü arıyorsun onun da çözümü var cehennemden kaçır bi tane Dünya üzerindeki büyücüler iyi saklanıyorlar bulman imkansız" maleseff ikinci seçeneğimiz de büyücü bulup ailesi üzerine yapılan laneti bozmak.

"Cehennemden kaçırmam için kralın gözüne girmem lazım ki... Bu sen varken biraz zor" neyden bahsediyordu benimle alakası neydi dayanamayıp sordum.

"Benimle ne alakası var aşkım?" başımı omuzuma düşürüp gözlerini kaçırmasını engelledim.

"Çünkü eğer bir büyücü kaçırısam senin muhafızın olamam ebediyen kaçmak zorunda kalırım seni bir daha göremem benim güzel sevgilim..." dudağımın kenarını dişlediğimde ellerimi Draw'ın saçlarına geçirdim ve kendime çektim kafasını göğsüme yaslayıp saçlarının arasına bir öpücük kondurdum.

Haklıydı eğer bir büyücü kaçırsaydı babam asla peşini bırakmazdı. Ama o da beni anlamalıydı. Bişey yapamadan durmak, sevdiği kişinin mahvoluşunu izlemek kadar kötü bişey var mıydı?

"Tamam ümidimizi kaybetmeyelim tekaradan başlayalım... Ve bu sefer sana gerçekten yardım etmek istiyorum Draw lütfen" kabul etmek zorundaydı elim kolum bağlı artık dayanamıyordum.

Benden ayrılıp sandalye ile arkasını döndü. Eminim ki çok çaresiz hissediyordu, bu duyguyu hiç sevmiyordum omuzlarına bir de benim yükümü vermek de istemiyorum elimden geldiği kadar dikkatli olmalıydım. Omuzlarını kaldırıp bana döndüğünde sarı gözlerindeki aşkı daha net bir şekilde gördüm. "Peki,beraber çözelim"

Yüzümde büyük bir gülümseme var oldu hızlıca ellerimi saçlarına geçirdim ve draw'ı gögüsüne hapsettim "İşte seni bu yüzden seviyorum" kendimden uzaklaştırıp gözlerine baktım "İyiki tanımışım seni" dedim ve ondan kurtulup ayağa kalktım çalışma masasının üzerinden kitabımı aldım. Hemen peşinden Draw'da kalktı, yanıma geldi.

Ellerini karnıma dolaydı başını omzumun üzerine bıraktı verdiği nefesler boyunumu kıdıklıyordu ve elimde olmadan gülümsüyordum. "Benim bir fikrim var" dediğinde yüzüne bakmak istedim ama izin vermedi ve devam etti. "İzleyici büyü yapsak ve Büyülü Girdabı'na göndersek nereye gittiğini takip edebilir miyiz?"

THE DEVIL Onde histórias criam vida. Descubra agora