11.EVDE TEK BAŞINA

12 5 3
                                    

Şekerli şampuan kokusu ile gözlerimi araladığımda belime sarılan ince kollar ile gülümsedim. Hazan beni gerçekten özlemişti.

Bende onu özledim fakat yaşadıklarıma nazaran o kadar aklıma gelmedi. Ellerimi yumuşak saçlarına geçirdim, acaba eskisi gibi olacak mıydık? Hayatıma bianda girip çıkan şeytanlar yüzünden sanki herşey yolundan çıkmış gibi. Hala bir işim var mı? Kesin hazan ordan da kovulmuştur ben zaten işsizim ama onun da kendi ayaklarının üzerinde durması lazım ki bunu hiç beceremiyor.

Mesleğimde atanma olsa pilotluk yapardım, ama yok. Her yıl sınava girmekten yıldım arkadaş.

Kafamı hafif kaldırıp başucumda ki komidinin üzerine baktım. Saat 15.56 şu sıralar çok fazla uyuduğumu fark ettim. Uyuda tek rakibim ölmüş insanlar... Bu soğuk espiriyi de buraya bırakayım.

Kendi düşüncelerimden kurtulamıyorum asla her düşüncenin içine acaba Ares nasıl, ne yapıyor, beni bulacak mı, onu unuttum...

Her insanda olur bunlar biliyorum ama genede düşünmeden edemiyorum.

Şuan beynim o kadar dolu ki.

Yada boş düşüncelere sahibim.

Düşünmekten yorulmuştum. Gözlerim odanın kapısına takıldı. Açıktı ve içime sinmeyen bişeyler vardı, hazanı uyandırmak amaçlı birkaç defa dürttüm.

"Bebeğim hadi uyan " uyandığını belli eden sesler çıkarsınca yüzüne baktım. "Uyan ben çok acıktım" yüzünü pek göremiyordum ama güldüğünü hissediyordum.

Gelen ayak sesi ile yerimde dikleştim. Gözlerimi kapıya çevirmem ile bedenimin titremesi bir oldu. Beynim işlevini kaybetmişti, kalbimin atışını ağzımda hissediyordum.

Hazan kapıdan bana bakıyordu. Yüzünde her zamanki gülümsemesi.

"Kendi kendine mi konuşuyorsun Tutku? " söylediği kelime ile tüylerimin baştan aşağı ürperdi ğibi hissetim.

Elim hala o saçlardaydı. Ve kafasını kaldırıp yüzüme baktığını hissediyordum.

Kolumdaki ellerin sahibi de konuşmaya başladığında korkudan ağlayacaktım.

"Nereye bakıyorsun? "

Ellerimin titremesi ile kapıdan gözlerimi çektim. Ne cevap vereceğimi bile bilmiyordum.

Tüm bedenim uyuşmaya başladığında gözlerimin ani kararması, gözlerimin kapanması bir oldu.

"Tutku? İyi misin? " Orion'un sesi ile gözlerimi zorlukla açtım...

Hızlı nefesler ile doğrulduğumda rüya olduğunu düşünmeye başlamıştım

"Tamam sakin ol, sadece bir kabus" elindeki suyu bana uzattı birkaç yudum alıp geri ona uzattım...

"Kabus o kadar gerçekti ki " kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Orion sebepsizce gülmeye başladığında yüzümü ona çevirdim.

Gülmekten kıpkırmızı olmuştu, sinirlenmeye başladım. " Çünkü gerçekti aptal fani" daha fazla gülüyordu. Orion bunu bana yapmazdı... Neler oluyor?

Elimi kolye ne götürdüm "Sen Orion değilsin? " aniden gülmeyi kesti...

"Akılı kız" tısladığına gerçekten korkudan ne yapacağımı şaşırdım ve kolyeden Orionu çağırdım.

Kafasını sağa sola hızlıca sallamaya başladı,yüzünü rengi şekli değişiyordu. Hatta kelleşip karardı. Yüzündeki çıkıntılar çoğladı kıyafetleri yandı vücudu da siyahlaştı...

THE DEVIL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin