Bölüm 26

625 51 83
                                    

yn: Draco burası... burası çok güzel

Draco: Senin kadar değil

Draco böyle söyler söylemez masadan ayırdığım bakışlarım onunkilerle buluştu. Şimdi her şeyi daha iyi anlıyordum. Draco bugünü bizim için ayarlamıştı. Sabahtan beri elbise denetmesi, Pansy'nin ve Mattheo'nun sabahtan beri bir sürpriz hakkında gizemli gizemli konuşmaları... Hepsinin bu plandan haberleri vardı ve benim anlamamam için aklımı karıştırmışlar dı.

İyi de Draco neden ikimiz için böyle bir akşam hazırladı. Yani neden böyle bir plan yaptı? Acaba benden özür mü dileyecekti? Ya da belki de benim vereceğim tepkiyi merak etmiştir. Belki de her şey tamamen tesadüften ibarettir, belki de Draco benim duygularımla yeniden oynayacak benimle dalga geçecekti belki de beni yine kandıracaktı...

Ama onun böyle bir insan olmadığını az çok biliyordum bu yüzden bu saçma düşünceleri kafamdan silip attım. Şuan sadece bu mükemmel ana odaklanmaya çalıştım. Her şey... mükemmeldi

Öte yandan Draco böyle bir şey için neden sabahtan beri bana eziyet çektirmiş ti ki? Yani sanki normal söylese kabul etmeyeceğim ha- Bir dakika doğru normal söylese kabul etmezdim ki. Benim bu derin düşüncelerimi bölen Draco'nun sesi oldu.

Draco: Hadi gel en sevdiğin yemekler var burda

Elimi tuttu ve beni sandalyenin yanına getirdi. Oturmam için sandalyeyi çekti. Bende rahatça oturdum. Ardından kendisi de karşıma geçti. Hızlı hızlı ve heyecanla tabağıma bir şeyler doldurmaya başladı. Bense sadece onu izliyordum. Bir şeyler söylüyordu. Ama duymuyordum benim için şuan sadece o vardı...

Draco: Neye daldın gittin yine? Yoksa beğenmedin mi?

yn: Çok, çok beğendim o kadar güzel ki yani ne diyeceğimi bilemiyorum

Draco: Sorun değil bir şey söylemene gerek yok önemli olan beğenmen gerisi önemli değil

yn: Rüya görmüyorum değil mi? Eğer bu bir rüyaysa o zaman uyandığımda çok ağlarım

Draco: Değil yn bu bir rüya değil hepsi gerçek tıpkı sana olan sevgim gibi

Bu söylediğinde bir karşılık verememiştim. Bana olan sevgisi...Beni hala seviyor muydu? Belki de hiç benden vazgeçmemiştir. Ama o zaman neden Carroline? Neden benim yerime onun yanında olmayı seçti? Üstelik ben ondan vazgeçmemeye çalışırken. Neden böyle yaptı? Yine dengelerimle oynuyordu...

Draco: Bak bu da senin en sevdiğin kırmızı kalpli kurabiyelerden bunları senin için ben yaptım hem de çilekli

yn: Çilekli mi? Draco bunları nereden bildiğini sormayacağım ama çileği bu mevsimde nereden bulduğunu çok merak ediyorum

Dedim heyecanlandım. Bana daha önce bakmadığı kadar güzel bakıyordu. Şuan o kadar mutluydum ki bu anı hiç bir şey bozamazdı. Draco hariç...Eğer bu yemeğin sonunu kötü bitirirse bende biterdim.

Draco: Aşık bir adamın neler yapabileceğini anladın sanırım

yn: Anladım-

Ne?! Aşık bir adam mı? Bana mı? Salak mısın yn tabi sana aşık bunları kimin için yaptı sanıyorsun? Ama, ama... O kadar çok ama var ki devamı gelemiyordu. Sonunda Draco bana gülümseyerek yemek yemeğe başladı. Bende ona ayak uydurup yemek yemeğe başladım. Yemek boyunca pek sohbet etmedik o anlatıyordu bende onu dinliyordum- pardon onu izliyordum. Ne yapayım yani o kadar güzeldi ki... Onu bir daha görememe korkusu yüzünden ondan başka bir yere odaklanamıyordum.

TANIMSIZ MEKTUP/ DRACO MALFOY Where stories live. Discover now