Yeni Karakterler:
Cemre Gümüş
Emine Gümüş
80. Bölüm
Kenan evden çıkıp dükkanı açmak için işe doğru giderken, çaprazda ki boş eve yeni birilerinin taşındığını gördü.
Büyük kırmızı kamyonetin arkasında ki eşyaların bir çoğu da bitmişti.
Kenan evin önünden geçerken, evden genç bir kız ve orta yaşlı bir kadın çıktı.
Kadın evi taşıyan ustalara eşyaları nereye götürmeleri gerektiğini söylüyor, bir yandan da dikkatli olmaları konusunda uyarıyordu.
Kenan yeni taşınan komşulara selam vermek amacıyla yanlarına gitti.
Kenan: Merhabalar, siz mi taşınıyorsunuz bu eve?
Emine: Merhaba, evet biz taşınıyoruz.
Kenan: Mahallemize hoşgeldiniz öyleyse.
Emine: Hoşbulduk, sağolun. Bu arada ben Emine, buda kızım Cemre.
Kenan: Bende Kenan, çok memnun oldum.
Emine: Bizde memnun olduk. Eee ben izninizle içeri geçsem ustaların başında durmak lazım.
Kenan: Tabi tabi ne demek estağfurullah.
Emine: Sağolun.
Cemre: Sizde şu karşıda ki evde mi oturuyorsunuz?
Kenan: Evet, biz de ordayız. Tabi bizim ki yıllar oldu artık.
Cemre: Biz o kadar uzun kalır mıyız bilmiyorum.
Kenan: Neden, sevmediniz mi mahalleyi?
Cemre: Yo hayır ondan değil, bu ev bizim bu sene taşındığımız üçüncü evde. Burda da çok kalacağımızı sanmıyorum o yüzden.
Kenan: Anladım, ama bizim mahalle farklıdır. Yani insanı kendine çeker, bağlar.
Cemre: Ya evet samimi, sıcak bi mahalleye benziyor. Zaten daha ilk dakikadan sizin gelip selam vermeniz, sizinle tanışmamız da bunu doğruluyor.
Kenan: Yani bende işe gidiyordum, kamyoneti, sizi filan görünce anladım yeni birilerinin taşındığını. E görmüşkende selam vermemek olmazdı.
Cemre: İyi yaptın. Bi tanışalım o zaman.
Kenan: Demin tanışmdık mı?
Cemre: Annemle tanıştın ama benle değil.
Kenan: Ha öyle mi, pardon o zaman. Kendimi tanıtayım, ben karşı komuşunuzun büyük, hatta tek oğlu Kenan.
YOU ARE READING
YURT -2- "Yeni Dönem"
Teen FictionYURT "Bir Yurt Hikâyesi" Özel bir yatılı yurda yazılmış gençlerin, daha sonra mecburen bu yurtta kalıcı olması ile birlikte yurtta ve yeni okullarında ki maceralarını konu ediniyor. NOT: Bu kitapta ki karakterler ve olaylar hiçbir şekilde gerçekle...