Saklı Güç VARÎS (BİTTİ)

10. Bölüm: Meydan Okuma

***
Merhaba arkadaşlar dün atıcaktım ama bir kaç yerde düzenleme yapmam gerekti. iyi okumalar dilerim oy verip düşüncelerinizi yazmayı unutmayın ❤️ :) :) :) :)

🧚🧚🧚🧚🧚🧚🧚🧚🧚🧚🧚🧚🧚🧚

Ders umduğumdan daha çabuk bitmişti. Çoğu kişi ilk derste başarılı olamamış olabilirdi, tabi buna bende dahildim.

Alex ile yukarı sınıflara çıkarken, dersten çıkan öğrenciler ise bahçeye çıkıyorlardı sanki ters döngünün içinde gibiydik.

Alex'in yüz ifadesi ise çok garipti, ders boyunca bile benimle tek kelime dahi etmemişti. Bir sorun olduğu çok açıktı ve bu sorunu az da olsa tahmin edebiliyordum. Tek sorun şu ki bunu neden fazla kafasına takmış olmasıydı, ben bile umursamazken o benim için baya endişelenmişti. İster istemez her kızın hoşuna giden bu olay benim hiç hoşuma gitmiyordu. Uygun bir zaman bulup bu konu hakkında Alex ile konuşmam gerekirdi.

Çoğu öğrencinin dışarıda olmasına rağmen koridor hala kalabalıktı.
Önden yürüyen Alex hala benden kaçıyor gibiydi. Of işin yoksa bide tirip çek, iyi mi!?

Koridorda Biana'yı görünce Alex'den ayrılıp yanına gittim. Alex peşinden gitmediğimi hala farketmemişti. Tabi çokta umursadığını sanmıyordum!

"Vanessa sen iyi misin?"

"İyiyim, neden herkes bugün iyi olup olmadığımı soruyor. Başka sorucak bir şey kalmadı galiba!"

"Ne dedim ben şimdi ya, biri senin canını sıkmış galiba"

"Evet, tahmin et kim?"

"kim??"

"düşün bul, derse gidiyorum ben şu okul bitsede odaya gidip dinlensem"

"Tamam, ama okuldan sonra her şeyi anlatmanı istiyorum. Kaçışın yok!"

"Tamam tamam, anlatırım. Sonra görüşürüz"

"görüşürüz"

Bitki bilimi dersi için, okulun arka tarafında bulunan seralara gitmem gerekiyordu. Aşağı merdivenlerden inerken düşmemek için daha da dikkatli olmaya çalıyordum.

Alex'in, benden önce sera'lara gitmiş olması gerekiyordu. Neden böyle yaptığını bir türlü anlayamıyordum?

Bahçede ki nemli çimlerin üzerinden yavaş yavas ve kaymadan ilerlemeye çalışıyordum. Biraz zor olsada seralerın oldugu alana girmiştim. 4 sera vardı bunlardan hangisinde dersim olduğunu bilemiyordum.

Teker teker bakmaya karar verdim yapıcak başka hiç bir şeyim yoktu. Bana en yakın sera'nın kapısına doğru ilerledim, içeriden ses gelmiyordu ama belki sera'nın yapımı değişik olabilirdi. Tam emin olmak için içine ufak bir göz atmaya karar verdim.

Tam ilerlerken arkamdan gelen öğrenci sesleri çok dikkatimi çekti sanki biri tartışıyor gibiydi.

Arkamı döndüğüm zaman Victoria, telefon da biri ile tartışarak yürüyordu. Arkasından da bir grup öğrenci kendi aralarında konuşarak geliyordu. Daha sonra Victoria'nın hava elementi olduğu için onunla aynı derse girdiğimi hatırladım. Bundan o kadar mutlu olmuştum ki anlatamam (!)

Victoria 3. Seraya girdiği zaman bende arkasından gittim. İlk defa Victoria şu an çok işime yaramıştı.

Sera'nın içi değişik değişik bitkiler ile doluydu. Bazıları ip yardımı ile saksıların içinde tavandan sarkıyordu. Diğer çoğu bitki ise ortadaki uzun masanın bir adım uzağına, sera boyunca dizilmişti.
Ortadaki uzun masada ise öğrenciler iki tarafa karşılıklı olmak üzere oturmuşlardı. Sera'yı incelemeyi bitirdiğim zaman kendime boş bir yer bulup oturdum. Burası beni biraz rahatsız etmeye başlamıştı. Bitkileri severdim ama bu kadar fazla ve garip olanları sevmezdim. Ortamda değişik bir koku vardı ve bu da midemin bulanmasına sebep oluyordu.