Özel bölüm

184 13 7
                                    

(bölümün saçmalığını takmayın hikayenin devamını 1.5 yıl sonra yazınca oluyo böyle kdjddj)

YAZARDAN

Bakugou yine sevdiği adamın mezarında ağlıyordu.

Ağaçların arasında onu izleyen zümrüt yeşili gözleri bilmeden...

*5 yıl önce*

İzuku ağzından gelen kanı tükürdü. Balo sırasında baskın olmuştu ve herkes perişan haldeydi. Tomura bu sefer İzuku'nun nefeslendiği bir zamandan yararlanıp onu yakalamayı başarmıştı. Twice'ada onun cesedini kopyalamasını söyleyip İzuku'yla beraber kimsenin göremeyeceği bir yere çekil.

Sarışın sevdiği çocuğun bedenini yerde yatarken görünce dehşet içinde koşarak yanına geldi ve kafasını kucağına aldı.

-Bakugou-
"Deku! Siktir-"

Gözleri dolmuştu. Bakugou'nun şuan hayatında ilk defa gözleri dolmuştu. En azından insanların içinde ilk defa dolmuştu. İzuku'nun saçlarını önünden tarayarak gözlerinden çekti. Kapalı gözlerin ardındaki yeşil gözleri şu ana kadar hiç bu kadar görmek istememişti.

-Bakugou-
"Deku uyan! Nolursun uyan. Sikeyim şu an ölemezsin!"

Bağırıyordu, hem de boğazı yırtılana kadar bağırıyordu. Ama ağlamıyodu. Gözyaşları gözünde takılı kalmıştı ve görüşünü bulanıklaştırıyodu. Akmıyordu o gözyaşları. Çünkü akarsa sevdiği yeşil saçlı çocuğun öldüğüne inanıcaktı.

İnanmak istemiyordu.

Ama inanmak zorundaydı İzuku ölmüştü. En azından oradakiler öyle biliyordu.

İzuku ise olanları kenardan izliyordu ama tek bir ses bile çıkaramıyordu. Birlikteki birinin özgünlüğü yüzünden bağırsa bile sesi çıkmıyordu.

"Burdayım!", "Ölmedim burdayım!" diyemedi. Ama hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Sevdiği o kırmızı gözlerinden yaş akmasını istemiyordu. Çünkü oda biliyordu. Eğer Bakugou ağlarsa ordaki herkes özellikle aşık olduğu çocuk öldüğüne inanıcaktı.

Ama oldu.

Bakugou'nun gözünden bir damla yaş aktı. Ve sonra o yaşların ardı ardına kesilmedi. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı sarışın çocukta onun gibi.

*Şimdiki zaman*

Sarışın çocuk saçlarında bir el hissetti. Yaşlı gözlerini yavaşca açıp elin sahibine baktı. Ve o çok sevdiği, görmeye hasret kaldığı yeşil gözlerle karşılaştı.

İnanmadı, çünkü o günden bu yana her gün onu rüyalarında görüyordu.

Bunu da rüya sandı. İzuku onun gibi eğilip yüz yüze geldi sarışınla. Yanaklarını elleri arasına geldi. İlk önce gözyaşlarını sildi, sonra da iki yanağına da minik öpücükler bıraktı.

-Bakugou-
"Ha.. bu sefer gerçekten öldüm galiba."

Dedi inanamayarak.

-İzuku-
"Hayır, ölmedin. Ben gerçekten burdayım. Tam karşında. Yaşlarını silip o ıslanan yanaklarını öptüm.."

Sonunda konuşmayı başardığında boğazını temizledi.

-Bakugou-
"Deku? Sen.. hay sikeyim!"

Diyip ayağa kalktı bir anda. Gözlerinden yaşlar daha da hızlı akmaya başladı ve iğrenç olup olmadığını düşünmeden burnunu çekti.

-Bakugou-
"Bunca yıldır nerdeydin?"

Sadece tek bir soru. İkiside o günü unutamadı bir türlü. Biri sevdiği çocuğu kaybettiğini sandı. Diğeri de sevdiği o gözlerden delicesine yaşlar aktığını gördü ama ona rağmen ses çıkaramadı.

İzuku her şeyi anlattı. Birer birer ayrıntılardan kaçınmadan. Onların elinde esir olarak 1 yıl geçirmişti. Sonra bir boşluklarını yakalayıp kaçmayı başarmıştı.

-İzuku-
"4 yıl boyunca da karşınıza çıkacak yüzü bulamadım.. her seferinde sizi izledim."

Sesi yine ağlamaklı çıkmıştı. Ki zaten ağlıyodu.

-Bakugou-
"Ayağa kalk."

Dedi net bir sesle. İzuku da ikiletmeden ayağa kalktı.

-İzuku-
"Kacch-"

Sözünü tamamlayamadan yüzüne çok acıtmasada sendeleyecek kadar bir yumruk yemişti.

-Bakugou-
"Bu 4 sene boyunca boş yere yanıma, yanımıza gelmediğin içindi."

-İzuku-
"Özür dilerim.."

Ve dudaklarında o hasret kaldığı dudakları hissettiğinde gözleri büyüdü. Şaşkınlıktan kısa bir süre duraksasa da kendine geldiğinde karşılık vermeye başladı.

Bir süre hasret giderdikten sonra ilk ayrılan Bakugou oldu.

-Bakugou-
"Buda.. Siktir etsene bunun bir sebebi yok sadece seni çok özledim."

Dediğinde yeşillinin burnuna minik bir öpücük kondurdu. İzuku'da hafif gülümseyip yıllar boyunca sarışının duymak istediği şeyi söyledi.

-İzuku-
"Kacchan... Seni çok seviyorum."

Bakugou'da hafif gülümsedi.

-Bakugou-
"Ben de seni çok seviyorum Deku."

Diyip tekrar dudaklarını o yumuşak dudaklara bastırdı.

*2 yıl sonra*

İZUKU'DAN

-İzuku-
"Yuki, Kacchan! Hadi kahvaltı hazır!"

Masaya çubukları da koyup sosisleri tavaya attım. Bekimde hissettiğim kollarla beraber boynumdaki sıcak öpücükle kıkırdayıp arkamı döndüm. Kırmızı harelere bakıp dudaklarına minik bir öpücük bıraktım.

-İzuku-
"Günaydın bebeğim."

-Bakugou-
"Günaydın güzelim." Diyip alnımı öptü.

-Yuki-
"Aile var burda aloo!"

Yuki'nin sesini duyunca ikimizde kıkırdadık. 1 yıl önce evlat edinmiştik onu. Kacchan'ın dudağını öpüp burnumdan güldüm.

-İzuku-
"Bende sosisleri kızartıp geliyorum."

Sıcak bir gülümsemeyle karşılık verip yerine geçti. Ben de sosisleri alıp masaya koydum ve hemen Kacchan'ın karşısındaki yerime geçtim.

8 yıl önce bana "Bak sevdiğin adamla mutlu mesut yaşıycaksın." deseniz hayatta inanmazdım.

Ama şuan o gün iyiki karşısına çıktım diyorum...

Ama şuan o gün iyiki karşısına çıktım diyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Eveet nerdeyse 1.5 yıl sonra sonunda herşeyin açığa kavuştuğu bir özel bölüm geldi kfndkff

Ve tabii hikâyeyi hatırladığım kadarıyla yazdım biraz saçma olmuş olabilir üzgünüm.

Neyse hayatımda ilk defa bir hikâyemi tamamladım :)

Başka hikâyelerde görüşmek dileğiyle görüşürüzz.

Kelime sayısı: 694

Heather |<Bakudeku>|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin