Kedimle Aram

Sıcak bir Haziran akşamı

Arkadaşlarımla resim kursundan dönüyorum, bugün güzel geçti ve hala enerjimiz kalmışken akşam 7 gibi o eski evlerin olduğu sıcak Haziran akşamı sokaklarda dolaştık

Param çok yoktu aslında, kalem almakla harcamıştım ve geriye 20 liram vardı, burada güzel takı tezgahları olsa dahi bişey alamayacağım herhalde, arkadaşlarım doğal taş kolyelere göz gezdirirken diğer tezgaha yöneldim, kolye gördüğüm en güzel kolyeydi ve onu almam gerekiyordu. Kadına dönüp sordum,

"Bunun fiyatı ne kadar?"

"15 TL."

Gülümsedim, "Oh param yetiyormuş, ahahah."

Arkadaşlarıma gösterdim, burun kıvırarak güzelmiş dediler -pek tatmin etmedi- ama her türlü alacağım, bana iyi gelecekmiş gibi duruyor bu aslında, niye bu kadar istedim bu kolyeyi bilmiyorum ama elbette ki bir nedeni olduğundandır, içime bir şeyler gereksiz yere doğmazdı, kolye aslında Yahudi sembolüne benziyor ama kalp şeklinde -bu simgeye heartagram denilir (HIM grubundan) ama burada daha bilmiyorum- inanilmaz tatlı ve hoş duran bir şey, alır almaz boynuma geçirdim ve bir kaç gün taktım, banyo etmeden önce hep çıkardım, islanmamasina cok özen gösterdim, gözüm gibi baktım ama takmak yerine yanımda durmasını istedim, boynumdan düşerse nolur diye hep düşündüğüm için bu düşünceyi öldürmek istiyordum kafamda. Bu kolye miydi bir başlangıç yoksa o soğuk Şubat sabahi mıydı bizim başlangıcımız, Lavinia?