SEZON İKİ.........

581 23 19
                                    

5 yıl sonra......

Aradan tam beş yıl geçti o olaydan beş yıl nasıl yaşadım hiç bir bilgim yok tabi buna yaşamak denirse o olay sürekli rüyalarika giriyor adam akıllı ne zamn uyudum hatırlamıyorum o gece hiç hatırlamak istemicegim bir geceydi

Flashback.....
ellerini çeneme getirip yukarı kaldırdi başımı gozlerimi kapattım çenemi usulca okşadı  aniden ellerini çekti çenemdeki boslukla kaşlarımı çattım "baba niye çektin "yine ses gelmedi yine benimle oyun oynuyo galiba gözlerimi açtım o anlık sinirle "baba yine oyu-"gördüğüm şeyle sözümü tamamlayamadım çünkü şuan karşımda babam kanlar içinde başı eğik elleri yana düşmüş o an tüm dünyam durdu "baba kendine gel baba"onu sarsmaya başladım ama kalkmiyordu öldü öldü hayır ölümez hayır lütfen rüya olsun kollarımdan çekildim bağırıp çağırmaya başladım gözyaşlarim artık şelale gibi çıkmaya başladı sadece kaanin cansız bedenine bakıyordum bir el çenemden tuttu babacığımin sonkez dokunduğu çenem beni arkaya çevirdi gördüğüm yüzle şok oldum bu adam o bardaki adam babamın yumrukladigi adam...

Flashback son..

O gün ordan kaçmayı başarmistim ben kaçtıktan sonra bir yıl boyunca izini sürmüştü ama ben yurt dışına kaçtığım için peşimi bırakmısti şimdi ise italyadaki evimde oturmuş geçmişi düşünüyorum kaanin tüm mal varlığı benim üstüme geçmisti ama umrumda değildi hayat çok adi tam birini sevdim derken öldü çok güzel anılarımız vardı o günden sonra birini sevmeyi yemin etmiştim bir telefon sesiyle irkildim ruhsuz bakışlarımi telefona attım yabancı bir numaraydi dikkatli baktığımda türk numarasiydi kaşlarımi iyice çatıp açtım

"Alo"

Bir kaç hışırtı sesinden sonra "alo yiğit görgülü sizmisiniz"

Adım ve soyadimi nereden biliyo koltukta ayaklarımı yere koyarak oturdum"evet kimsin"

"Merhaba efendim askerlik için zamanınız gelmiştir lütfen ilgili yere gidin"

Askerlikmi kaşlarımi sinirle cattim başka derdim yokmuş gibi bide askerlik

"İyide ben yurt dışındayım"

"Üzgünüm gelmek zorundasınız"

Ellerimi şakaklarima getirip sinirle ovdum "peki gelirim"

Telefonu suratina kapattım büyükçe ofladim bu beş yıl içinde çok değişmiştim eski cılız ben yoktum artık hiç gulmuyodum kas yapmistim hafif kirli sakallarim vardı

Eşyalarimi topladıktan sonra hızlıca van uçağına bindim evet görev yerimde van  uzun zaman sonra ilk.defa vatanıma.gelmek garip hissettiriyor tabi iki saat sonra geldiğimizde uçaktan indim gökyüzüne bakıp derin nefes aldım burukca gülümsedim gözlerim dolmaya başladığımda yutkundum etrafıma baktıgimda aklıma Kaan geliyordu kafami iki yana sallayıp kendime geldim hızlıca bir taksiye binip görev yerine gittim geldiğimiz.yere bakınca sıkıntılı nefes verdim tamam vatan görevi ama hazır değildim derin nefes alıp taksiye para verip etrafıma baktım askerler heryerdeydi bir askerjn karşısına geçip ruhsuz bir şekilde baktım 
Bana çatık kaşlarla bakip göz kırptı ne var anlaminda

"Ben yeni askerim "

Kaşları yukarı doldu kalktı "iyide diğerleriyle niye gelmedin "

Meraklı gözler bana bakarken bikkinca nefes aldım "yurt dışından geldiğim için gecikme oldu"

Kafasinj tamam anlamında sallayıp "komutanın odasına git sana bölümünü söyler koridordaki askere şöyle odasını gösterir"

Başımı sallayıp binaya girdim bütün askerler bana bakıyordu hepsine ruhsuz bakışlar atıyordum hepsi beni ilgiyle süzüyordu önceden olsa böbürlenirdim ama artık sikseler umrumda değil koridordaki askeri görünce yanına gittim

"Komutanın odasi ne tarafta"

Asker beni süzüp dudağını 'vay be"dercesine büktü sıkıntılı nefes verip hemen başını kaldırıp"hemen önünde duruyorsun "

Bakışlarımi arkaya götürüp önüme döndüm başımla selam verip kapının önüne geldin derin nefes alıp kapıyı tıklattim içerden gür bir 'gir'komutu gelince ruhsuzca içeri girdim asker selamına geçtim"yigit görgülü İzmir "komutan beni süzüp elini rahat ol manasında indirdi

"Yeni asker sensiz galiba"

Başımı sallayıp"evet komutanım "

Ruhsuz bakışlarla konutuna bakıyordum  ayağa kalkınca kaşlarımi çattım yanıma doğru adım atmaya başladı bakışlarımi vücuduna getirdim benden daha fazla kalipliydi heryerinden ben komutanım diyor sanki komutanım tam önümde durup ellerini ceneme getirip yüzümü kaldırdi ruhsuzca gözlerine bakıyordum gözlerini yüzünün her tarafına bakıyordu bakışları bir yere değince kaşlarıni çattı

"Bu yara nasıl oldu"

Yangimdaki yara tabi o şerefsizin elinden kurtulmak için kaçtığımda yüzümü çizmişti o anlar gözüme aklıma gelince sinirlendim komutanım yüzümdeki değişen ifagdeye bakıp kaslarını çattı derin nefes alıp bakışlarımi komutanin gözüne kitledim

"Geçmişte kaldı komutanım"

Komutanım kaşları çatık başını salladı kalçasını masaya dayayıp "kaç yaşındasin"

"22"
Kaşlarını iyice çattı daha ağzını açmadan ben araya girdim "üniversitesi yuzudnen geç geldim komutanım"

Kaşları yukarı doğru kalıp başını salladı "çıkabilirsin"

Bölümü söyleyip beni gönderdi nedense içimde bir his vardı sanki bu hissi önceden biliyordum derin nefes alip kogusuma doğru gittim

Arkadaşlar aslında başka kitaba devam etcektkm ama buraya yazdim bu arada kitabın kapağını değiştirmeyi düşünüyorum sizce

Kapağı değiştirimmi?

Umarım seversiniz:))

Çete Liderinin Minik Bebeği Where stories live. Discover now