8

169 25 7
                                    

Taehyun

Okulda elimde kahveyle boş boş gezerken Jungkook hyung ve Jimin hyung'u konuşurlarken gördüm. Gülümseyerek yanlarına gittim.

"Sonunda uzlaştınız bakıyorum da."

"Bir daha o acıyı çekmek istemiyorum."

"Beomgyu nerede?" Dedi Jimin hyung.

"Bilmem."

Gülümseyerek arkamı gösterdiler. "Geliyor bile."

Arkama dönüp yavaş adımlarla yanımıza gelmesini izledim. Gerçekten çok havalıydı. Eminim ki diğer insanlar onu görselerdi peşini bırakmazlardı.

Yanıma oturmasıyla düşüncelerimden kurtulup ona baktım. "Nasılsın?"

"İyiyim." Gülümseyip saçlarımı karıştırdı.

"Ya bozdun saçımı."

"Bu da yakıştı." Diyip kahkaha attı.

Dudaklarımı büzdüm. "Böyle güzel durmuyor."

"Her halinle güzelsin zaten."

Gözlerimi pörtleterek ona baktım. O bana güzel mi demişti? Bayılıcam sanırım.

"Sen dediysen öyledir."

"Biz kalksak mı Jungkook?"

"Kalkalım." İkiside sırıtarak kalktığında kafamı masaya gömdüm. Beomgyu beni dürtse de kafamı kaldırmadım.

"Hey Taehyun."

"Ne?"

"Utandın mı sen?" Bir de soruyor muydu cidden. Utanmıştım tabi ki de.

"Hı hı."

Kulaklarıma güzel kahkahaları dolarken yüzümü görmemesini fırsat bilerek gülümsedim.

"Kafanı kaldırsana ya."

"Hayır."

"Neden?"

"Canım böyle durmak istiyor."

"Tüm gün böyle mi duracaksın?"

"Evet."

"Pişt." Bir kaç kere daha dürttüğünde bağırdım.

"Ne var?" Herkesin bana dönmesi dışında bir sorun yoktu.

"Yoksa sen benden mi hoşlanıyorsun?"

"N-ne alakası var?"

"Çok utanıyorsun falan. Son zamanlarda biraz garipsin. Neyin var? Kabul et âşıksın bana."

"Neden birden soruyorsun? Alıştıra alıştıra sorsaydın cevap verirdim."

"Aklıma gelince söyleyiverdim. Lafı geçiştirme de söyle."

"Ne yani âşık olamam mı?"

"Öyle bir şey demedim." Diyip sırıttı. Resmen utanmamdan zevk alıyordu. Yakışıklı pislik.

"Peki sen?"

"Ben?"

"Sen benden hoşlanıyor musun?"

"Evet."

Kafamı eğip elimle oynarken içimden çığlık atıyordum. Utangaç bir şekilde konuştum. "Peki şimdi biz neyiz?"

"Ne olmamızı istersin?"

"Sevgili?"

"Sevgili olmaya çok heveslisin bakıyorum da."

Omzuna hafifçe vurup mırıldandım. "Sen sordun ben de söyledim."

"O zaman benimle çıkar mısın ruh eşim?"

Tatlı bir şekilde sormasıyla gülümsedim. "Evet."

●●●

Beomgyuyla odamda otururken sürekli beni izlemesiyle ona döndüm. "Neden beni izliyorsun?"

"Beni ne zaman öpeceksin?"

"Ama öpersem bu dünyadan gidersin. Beni sevdiğini söylemiştin."

"Seviyorum zaten ama gitmem gerek."

"Neden?"

"Eğer sen beni öpmezsen bir süre sonra yok olacağım."

"Nasıl yani?"

"Bu dünyada sınırsız zamanım yok Taehyun. Eğer beni öpmezsen yok olacağım ve bir daha reenkarne olamayacağım. Eğer öpersen tekrar reenkarne olabilirim."

"Bunu neden şimdi söylüyorsun?"

"Seni endişelendirmek istemedim."

"Gitmeni istemiyorum. Beni bırakmanı istemiyorum." Gözyaşlarımın akmaması için kendimi zor tutuyordum.

Ayağa kalktığımda Beomgyu da benimle birlikte kalkıp bana yaklaştı. "Geri döneceğim. Geri dönüp seni bulacağım."

"İstemiyorum. Yanımda durmanı istiyorum."

"Böyle davranırsan bir daha birbirimizi göremeyeceğiz."

Beni duvarla arasına alıp yüzlerimizin arasındaki mesafeyi azalttı. Tam dudaklarını dudaklarıma bastıracağı zaman ittim. "İstemiyorum. Beni öpmeni istemiyorum."

Sinirle arkamdaki duvara vurdu. "Sikeyim,o zaman yok oluşumu seyret!"

Soulmate -TAEGYU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin