Merabalar.

Nasılsınız?

Keyifli okumalar.

*******************************************************

Bruce arabasının kapısını kilitleyip anahtarını cebine attı. Bu gün eski arkadaşlarından ikisi evlilik kararı almıştı ve bunu kutlamak için bir parti veriyorlardı, haliyle Bruce da davetliydi. Geldiği evi süzüp bahçe kapısından içeriye girerek kapıyı çaldı, kapı birkaç dakika sonra kırmızı  elbise giymiş bir kız tarafından açılmıştı, memnuniyetle içeriye alındıktan sonra direkt olarak herkesin dans edip eğlendiği yerden geçerek kanepelerden birisine oturmuştu.

Kanepeye yayılıp oturduğu zaman gözleri dans eden insanların arasından gezinmişti, bir sürü insan eğlenip deli gibi dans ediyorlardı, dünya umurlarında değilmiş gibiydi. Bazılarıysa dans etmek yerine onun gibi oturmuş ya arkadaşlarıyla sohbet ediyor, yada aç gözlülükle diğerlerini süzüyordu. Bruce süzülenler arasındaydı, yakışıklı, genç bir adamdı Bruce, üstüne üstlük kibarlığı ve hoş görüsü eklenince kızların gözdesi haline geliyordu. Bu partideki insanların yarısından çoğunu tanıyordu, ama isimlerini hatırlamıyordu.

Bruce üstündeki bakışların farkındaydı, süzüldüğünün hissediyordu ama umurunda değildi. Aslında, onlara da hak vermek lazımdı. Bruce bu gün normalden biraz daha özenliydi. Siyah bir tişört, altına deri kemerli tişörtüne uygun bir pantolon ve cilalı ayakkabılar giymişti. Boynunu gümüş bir kolye süslüyordu, parmakları da aynı şekilde yüzüklerle süslüydü. Saçları her zamanki gibi önden iki yana ayrılmış bir şekilde duruyordu, siyah saçları ve esmer teni kıyafetlerine tam uyarak mükemmel bir görüntü sunuyordu izleyenlere.

Gözleri kalabalığın arasında dolanırken hiç ummadığı birisine sataşmıştı, Vance Hopper. Adını öğreneli bir aydan fazla oluyordu, adını öğrenme hikayesi de ilginçti aslında. Yine Ice'ı gezdirmeye çıktığı bir gece karşılaşmışlardı bir ay önce. Yine Hunter ve Ice oynamaya gitmişken çok sıkılmıştı, onunda sıkıldığını iç çekişinden anlamıştı, dayanamayıp adını sormuştu ve Vance ile ufak çaplı bir sohbet başlatmayı başarmıştı.  O günden sonra birçok kez karşılaşmış, onun Robin'in arkadaşı olduğunu öğrenmişti. Aslında o kadarda fazla kötü değildi Vance, kaba olsa da iyi olmayı başarıyordu. 

Bu konuşmalar sıklaşmıştı, hatta Bruce artık Vance'e karşı boş değildi. Ne ara ve nasıl oldu bilmiyordu, bir ara sürekli onu düşünemeye başlayınca anlamıştı ateşin bacayı sardığını.

Vance'e bakarken Vance'nin elinde büyük bir içki şişesi fark etmişti, sürekli kafasına dikip içiyor ve etrafı izliyordu. Sarhoş olduğu her halinden belliydi. Bruce etrafı süzüp birkaç kişinin daha ona baktığını görünce hemen ayaklanmıştı, Vance aşırı derecede sarhoştu ve bu gece istemediği şeyler yaşayabilirdi. Yanına yaklaşıp boş olan yere oturdu. Vance o daha yoldayken uyumuştu, bir süre yüzünü izleyip en sonunda evine götürmeye karar verdi.

Eğilip bir kolunu omzuna atmasını sağlayarak ayağa kaldırdı, kalktıktan sonra elini beline atarak kendine yasladı vücudunu. Vance oldukça uzun ve kaslı olduğu için taşımakta zorluk çekiyordu ama bir şekilde dışarıya çıkarmayı başarmıştı. Vance gözlerini kısa süreliğine açıp etrafa baktıktan sonra kafasını Bruce'a yaslayıp uyumaya devam etti. Bruce onu biraz daha sıkı tutup anahtarlarını çıkararak kapıları açtı, Vance'i yan koltuğa oturtup kendisi de sürücü koltuğuna geçti.

Vance'in evini bilmiyordu, bu yüzden kendi evine götürmeye karar verdi, sonuçta onu sokakta bırakamazdı.

******************************************************************

Bölüm sonu

ne düşünüyorsunuz bakalım?

Adios


Father's DaughterWhere stories live. Discover now