[𝐀𝐔𝐑𝐎𝐑𝐀]
2022 yılında yaşayan Aurora Clawspell tuhaf bir olay sonucunda kendisini 1975 yılında, üstelik Hogwarts'ta çapulcularla aynı yılda bulur. İleride yaşanacak felaketleri engellemekte son derece kararlıdır.
Yaşanacak felaketleri engelle...
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
Bölüm şarkısı- Dark Horse
So you wanna play with magic? Boy, you should know what you're fallin' for Baby, do you dare to do this? 'Cause I'm coming at you like a dark horse
Sihirli okumalar 🧙🏻♀️
✶✶✶
Aurora oturduğu koltukta arkasına yaslandı ve ayaklarını yukarı topladı. Gözleri kenarda kendisine bakan iki seherbaza takıldığında nefesini üfledi. Oturdukları koltukta dik dik öğrencilere bakmaları cidden sinir bozucuydu.
Hemen yanında kafasını kanepeden geriye sarkıtmış olan Sirius, horlamaya başlamıştı. James'in kafası Sirius'un dizindeydi ve Peter, ikisinin de arkasında tuhaf bir pozisyonda uyukluyordu.
Çarpılmışa benziyordu.
Remus ise başka bir koltukta yorgunca elindeki kitabı okuyordu. Daha doğrusu okumuyordu. Sadece gözlerini yazıların üstünde gezdiriyordu ama kafası hiçbir şeyi algılamıyordu.
Pekala, en iyisi birkaç saat öncesine dönmek olmalı.
Seherbazlar, Dumbledore'un emri üzerine ortak salonlarda kalmaya başlamışlardı. Aurora şanslı olduklarını düşünüyordu. Çünkü kendi ortak salonlarında nöbet tutan seherbazlardan birisi Theo'du. Yanında şişik karınlı kısa bir adam ve oldukça güzel bir kadında vardı.
Üçlü kapının yanındaki koltuğa kurulmuş, öcü gibi gözlerini öğrencilerin üstünde gezdiriyorlardı. Aslında Theo normaldi, sadece yorgun gözüküyordu. Yanındaki tombul adam da –Aslında ismi Jason'du- bir süre öğrencileri incelemiş, fakat sonra dayanamayıp uyuyakalmıştı.
Fakat kadın –Betty Brave- gözlerini bütün öğrencilerde gezdiriyordu. Aurora tam yirmi dört dakikadır kadının gözünü kırpmadığını fark etmişti. Belli ki Percy gibiydi, işine fazla düşkündü.
Sabahki olaydan sonra profesörler bir süre olay yerinde durmuş, sonra seherbazları ortak salona yollama kararını biraz erkene almışlardı. Hafta sonu olduğundan dersleri yoktu, bu yüzden herkes ortak salondaydı.
Madam Pomfrey çocukları bir saat kadar daha orada tuttuktan sonra burada kalmalarına gerek olmadığını söylemiş, onları apar topar ortak salonlarına yollamışlardı. Zaten bütün gece uyuyamamış olan çocuklar, ortak salona gelir gelmez kendilerini koltuklara atmış, yatakhanelerine gidecek halleri olmadığından koltukta uyuyakalmışlardı.
Remus endişeliydi. Elbette Aurora için değildi, ona güveniyordu. Ama Snape bir başkasına söylerse diye ödü kopuyordu, uyuyamamıştı. Neyse ki Dumbledore Snape uyanır uyanmaz ondan kimseye söylemeyeceğine dair söz almıştı.
Saat sabah dokuza geliyordu. Theo kol saatine esneyerek baktıktan sonra koltuğundan kalktı ve ellerini çırptı. " Pekala, hadi kalkın. Büyük salona gidiyoruz. Yatakhanelerde tek bir kişi dahi kalmayacak. Çabuk olun"
