2.0

2.8K 126 42
                                    

Bölüm şarkısı

Kendimden hallice-Napayım Korktum Biraz

Selammm.

Ben geldim, bölüm planladığımdan geç geldi, kusura bakmayın. Bundan sonraki bu kadar geç gelmez merak etmeyin. 

Umarım beğenirsiniz. 

Kendinize cici bakınnn. 

.......................................................................

Dün geceden beri kırpadığım gözlerimi kapattım birkaç saniyeliğine, gözlerimin önüne gelen yüzle küfür ederek tekrar açtım. Nefret ediyorum ondan! 

Oflayarak çalan alarmı kapattım, kalktım yataktan ve odamdan çıkıp banyoya girdim. Aynaya baktım öylece, bütün gece uyumayıp durmadan ağladığım için gözaltlarım şişmiş, beyaz tenim sararmıştı. Başımı sağa sola sallayıp yüzümü yıkadım iki üç defa, kendime gelmem lazımdı. 

Tamam ben korkak olabilirdim ama bu sevgimin arkasında durmadığım anlamına gelmezdi. Beni bulacağını bilerek yazmıştım ona, bütün sonuçlara hükümlere tamam demiştim. Ben onunla mutsuz olmaya bile vardım, onun mutluluğa dahi hali yoktu. 

Haklıydı, sonuna kadar. Ama benim tarafımdan bakmıyordu, başka çıkış yolum olsa ucunda ölüm dahi olsa giderdim, yapardım. Kaybetmeyeceksin demişti ama yanılıyordu. Beni öylesine biri sandığı için böyle diyordu, onu hayal kırıklığına uğratacağımdan bir haberdi. Çok güveniyordu bana, onun için güven bir kerelikti, bir kere biterse karşısındaki insan da biterdi onun için. 

Ama eğer istediği cesaretse yapacaktım, öyle ya da böyle ne olursa olsun fark ettirecektim ona. Beni bulmak için söz vermişti, beni bulmasını sağlayacaktım. Gece boyu düşünmüştüm dediklerini, bir şansımız olabileceğini düşünüyorsa bunun için elimden geleni yapacaktım. Ben yaptıktan sonra beni isteyip istememek ona kalmıştı, kendi bilirdi. 

Gözlerimi yumup derin bir nefes aldım, yüzümü kurulayıp çıktım banyodan. Mutfaktan gelen sesleri duyunca oraya yöneldim, mutfağın girişindeki masada kurulu olan sofrayı gördüğümde şaşkınca Poyraz'a baktım. Elindeki tavayla bana döndü o da beni gördüğünde yerinde sıçrayıp bilmediğim birkaç dua okuduğunda göz devirdim ve sandalye çekip oturdum yerime. O da dua etmeyi bırakmış ve tavayı masaya koymuştu. 

"Günaydın kardeşim." keyifle şakıdığında pişmiş kelle gibi sırıtan yüzüne baktım. "Günaydın da hayırdır?" dediğimde dudaklarını büzdü ekmeğini menemene batırırken. "Aşk olsun, ben sana hiç böyle yapmıyor muyum bebeğim?"

Tek kaşımı kaldırdım "Yapmıyorsun?" dedim gözlerine sabah beni uyandırmadan evden çıkıp gittiğini ve her sabah bensiz kahvaltı yaptığını hatırlatmak ister gibi baktım. Elini savurup koca lokmasını yuttu ve bir yudum içti dumanı tüten çayından. "Keyiflen diye hazırladım, teşekkür edeceğine surat asıyorsun." dediğinde gülümseyip arkama yaslandım. 

"Sağ ol kardeşim, sabah sabah gelemedim bi kendime." 

Önemli değil der gibi salladı başını ve yememi söyledi. Burnuma gelen güzel menemen kokusuna daha fazla dayanamayıp bir parça ekmek kopardım. Birlikte 20 dakikaya yakın kahvaltı edip olanlar hakkında kısa bir sohbet ettik. Ben Ahmet'le konuşurken o televizyon izliyordu, dolaylı olarak öğrenmişti ama normalde de anlatacaktım zaten, saklamazdım. 

Masayı toplayıp giyinmek için çıktım mutfaktan, Poyraz zaten hazırdı. Üniformamı giyindim hızlıca, saçlarımı diğer sabahların aksine şekillendirmeyip öylesine düzelttim. Akşam tıraş olmuştum zaten, çok uğraşmama gerek kalmadan hazırdım. 

Saklambaç/ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin