Bölüm 17

657 62 95
                                    

Taecyeon kuruyan ağzı ile gözlerini kırpıştırarak açarken sağ elinde bir sıcaklık sağ tarafında ise bir ağırlık hissettiğinde Ji Won'un yine başında beklerken uyuyakaldığını düşünmüştü ama bir süre sonra burnuna gelen o çok tanıdık koku ile kafasını yana çevirmişti hızlar. Her yeri sanki kilolarca ağırlık çalışmış gibi ağrırken karşısında gördüğü yüz ile çığlık atmaktan son anda kurtulmuştu. Yatak başına dayadığı sırtı ve öne doğru düşmüş kafası ile Iseul'ün yanında olduğunu görünce yine o güzel rüyalarından birindeymiş gibi hissediyordu kendini. Kızın eline değen sıcaklığına rağmen onun gerçek olduğuna inanamayan Taecyeon diğer elini uzatıp yüzüne dokuncakken uyanan kız telaşla elini alnına koyarak ateşini ölçmüş sonra merakla gözlerini ona bakan çocuğa çevirip "Nasıl hissediyorsun? Çok ağrın var mı? Mirae'yi çağırayım mı?" diye seri bir şekilde sormuştu. Taecyeon kendi kendine "Hiç bu kadar gerçekçi bir rüya görmemiştim" diye mırıldandığında ne dediğini anlayan Iseul hala yatakta olduğunu ve Taecyeon'un elini tuttuğunu fark edip kendini aşağı atmış "Ben sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım" diyerek arkasına bakmadan mutfağa gitmişti. Akşam uyanmasını umduğu çocuk için hazırladığı çorbanın altını yakarken bir yandan da taze meyvelerden meyve suyu sıkmış ve Mirae'nin bıraktığı ilaçları da bir tepsiye koyup az önce çıktığı odaya girmişti. Yatakta biraz daha dikleşen Taecyeon merakla onun yanına gelişini izlerken "Bu gerçekten rüyaysa uyanmak istemiyorum" derken Iseul tepsiyi çocuğun kucağına bırakmıştı.


"Ji Won unninin işi çıkmış Mirae'yi de acilden aramışlar onlarda beni aradı seni yalnız bırakmayayım diye"


Mutfakta çalıştığı yalanı söylemeye çalışsa da beceremediği her halinden belli olan Iseul Taecyeon'un bunu yutmasını en azından yutar gibi yapmasını istemişti ama kırk yılın başında cinliği baş gösteren çocuk "Mirae'yi bilmem ama Ji Won noona kıyamet kopacağını bilse beni yalnız bırakıp gitmez. Hele ben sürekli onlara seni arayıp endişelendirmemelerini söylerken. Tabi sen tek başına gelmediysen" diye gülümsediğinde Iseul tepsideki çorbadan bir kaşığı çocuğun ağzına sokarken kaşığı da ağzında bırakıp "Yemeğini ye ilaç alacaksın" demiş ama çorbanın sıcak olduğunu düşünememişti. Ağzı yanan Taecyeon acıyla inlerken bu sefer telaşlanan kız ona meyve suyunu uzatırken "İyi misin? Çok mu canın yandı?" diye soruyordu. Dilinin acısını çoktan unutan Taecyeon ağzını açarken ne yaptığını anlamayan kıza işaret parmağı ile önce çorbayı sonra ağzını işaret ettiğinde Iseul "Seni yedirmemi istemiyorsun herhalde?" diye sormuştu.


"Bu sefer her kaşığı en az üç kez üfleyerek ama"

"Saçmalama Taecyeon!"

"Ah ateşim çıkıyor galiba"


Gözlerini kapatan çocuğun geceki halini hatırlayınca gerçekten ateşi çıkıyor diye endişelenen kız elini alnına götürdüğü sırada güya canı acıyan adam kızın bileğini tutup kaşığı eline sıkıştırmış ve gözlerini kapatarak ağzını açmıştı. Iseul sinirle kaşığı tepsiye bırakırken "Ya! Çocuk musun sen?" diye azarlamıştı.


"Valla sen sen bana yemek yedireceksen çocuk da olurum bebek de. Çok açım"

"Ye o zaman yemeğini"

"Ama elimi kaldıracak halim yok"


Kafasını yana eğip masum bir şekilde dudaklarını büzüp öne doğru uzattığında kendini ne kadar tutmaya çalışsa da gülümseyen Iseul sertçe bıraktığı kaşığı alıp kaseye daldırmış ve bir kaşık çorbayı üfleyerek Taecyeon'un ağzına vermişti. Küçük bir çocuk gibi kaşık kaşık çorbayı içen Taecyeon, meyve suyunu da Iseul'ün içirmesi için ısrar ettiğinde genç kız kalkıp gitmeyi bile düşünmüştü ama dişlerini sıka sıka meyve suyunu içirip hatta ağzını sildiği genç adam görünümlü çocuğa zorla ilaçlarını da yutturmuştu. Tepsiyi mutfağa koyup yanına gidene kadar saniyede beş kez "Iseul" diye seslenen Taecyeon hala kızın burada olduğuna inanamıyordu. Kızı içeri girip "Bence sen yeterince iyisin bugün yayına bile çıkabilirsin" dediğinde yine dudak büzen çocuğun karşısında gülmemek için kendini zor tutuyordu Iseul. Taecyeon sonunda çocuk olmaktan sıkılıp "Programdan mı arayıp haber verdiler?" diye sorduğunda Iseul de kafasını sallayıp yatağın kenarına oturmuştu.

SkandalWhere stories live. Discover now