Öpücük

550 47 43
                                    

Healer adlı yeni kurguya şans verirseniz sevinirim çok farklı ve özel olacağına inanıyorum.

Umarım flop kalmaz cidden önemsiyorum.

İyi okumalar.

Altı saat süren çekimleri sonunda bitirmiş, üzerinde durmakta zorlandığım ayaklarımı sandalyenin önündeki küçük yere uzattım. Siyah topuklu çizmelerim karizmatik görünüyordu. Karakterimi sevmiştim ancak onunla tamamen tanıştığımı düşünmüyordum.

Diziye yeni akademi ve yeni numaralar gireceğini öğrendiğimden beri heyecandan yerimde duramıyordum. Çok farklı bir sezon olacaktı. Artık izlemekle kalmıyor, hemde oynuyordum!

Sondaki küçük sahnenin tamamlanmasını beklerken elimizde sıcak kahveler sırtlarımızda ise kabanlarımız vardı. Havadaki rüzgar soğuğu keskin bir şekilde hissettiriyordu. Robert'ın konuşmasını bitirip bana dönmesiyle dikkatler bana dönmüştü.

"Melis, sende gelecek misin?" dediğinde anlamayan gözlerle ona baktım.

"Nereye?" kahvemden yudum alırken gözlerim ondaydı.

"Yeni oyuncularla tanışmak ve kaynaşmak için yemek düzenlemişler." dediğinde taşlar yerine oturdu.

"Gelirim." Emmy' e gözlerimi çevirdiğimde göz göze geldik. Ben kara kara ne giyineceğimi düşünürken Aidan'nın kulağıma fısıldamasıyla irkildim.

"Birlikte gider miyiz Melis Hanım?" diyerek elini uzattığında uzattı eli tuttum.

"Gideriz. Neden olmasın?" dediğimde gülümseyerek eğik sırtını düzeltti. Arkasına yaslandı. Gülerek bardağını dudaklarına götürdü. Ona gülerken gözlerimi devirip "şapşal" diye içimden geçirdim.

Karavana gidip üstümü değiştirdikten sonra dağıttığım ortalığı topladım. Göz kapaklarım kapanmamak için direniyordu.

"Seni bekliyorum arabada." dediği şey beni şaşırtırken kafamı salladım. Soğuk hava yüzüme çarpmaya devam ederken diğerlerinin yanına giderek vedalaştım.

"Hey telefon numaranı alabilir miyiz?" Elliot'un sorusuna kafa salladım. Telefon numaramı verdikten sonra ayrıldım.

Ön koltuğa yerleştiğimde arabanın ılık havası yanağımı okşadı. Kemerimi takmadığımı görünce homurdanarak üzerime eğildi. kemeri çekip taktığında bakışları dudağıma indi.

"Öpmeyeceksen öyle bakma." dediğim şeyle yeşil gözleri gözlerime çıktı.

"Peki." elleri yüzümün iki tarafını avuçladı. Burnunu burnuma sürttüğünde nefes almayı bırakmıştım.

"Sakin ol.." kalbimin çarpıntısını duymuştu

Dudakları dudaklarımla buluştuğunda ne yapacağımı bilemeden kalakaldım. Olanların farkına varınca gözlerimi kapatıp kendimi dudaklarına bıraktım. Karşılık verdim. Öpüşü nazikti. Yormadan, incitmeden öpüyordu. Elimi ensesine atarak onu kendime çektim ve öpüşünü derinleştirdim.

Uzun zamandır hayalini kurduğum dudakların bugün üzerinde olacağımı asla tahmin edemezdim.

Tutkulu bir hal aldığında nefes almak için çekildi. Nefeslenirken aynı zamanda gülüyorduk.

HAYAL /Aidan Gallagher İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin