BÖLÜM 5 | ORKİDE

571 38 8
                                    


NOT : YAZIM HATALARIM VARSA KUSURUMA BAKMAYIN, YAZARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. 

Keyifli okumalar...


...


Rüya endişe içinde bir oraya bir buraya doğru koşuştururken aynı zamanda söyleniyordu "Ya nerede bu kız, telefonlarınıda açmıyor! O bir gelsin osmanlı tokadını yemez mi?"

Ece endişeli olmasına rağmen, Rüya'yı sakinleştirmeye çalışarak konuştu "Ya Rüya ne olacak ki? Aklı başında kız, telefonu sessizdedir belki?" Rüya derin bir 'aff" çekerek yüzünü sertçe sıvazladı.

Aynı zamanda kapının açılmasıyla ikisininde gözü kapıya döndü hızla, gelen Ömer Hamza'ydı"Şşşt ne yapıyorsunuz minik kardeşler?" Ömer Hamza alayla iki kardeşine bakarken, ikisinin endişe dolu bakışlarıyla karşılaştığında yüzündeki gülümseme dondu. 

Gözlerini yüzü sirke satan Rüya'ya döndüğünde kaşları çatıldı "Rüya?" Sakin adımlarla Rüya'nın yanına gittiğinde, anlamazca baktı kardeşine. "Ne oldu? Birşey mi oldu?"

"Ömer Hamza... " söylemekle söylememek arasında kaldı bir an Rüya, ama biraz daha düşünmeden yeniden araladı dudaklarını "Narin telefonlarımı açmıyor, kaç saat oldu hala açmıyor." Ağlamaklı konuşunca, endişelenmişti Ömer Hamza. "Birdaha ara, sessizdedir telefonu. Aklında kötü şeyler getirme hemen"

Rüya bir kes daha denedi fakat açan birisi olmadı, "Açmıyor işte Ömer Hamza, kafayı yiyeceğim ya!" 

Ömer Hamza'nın içini anlamadığı bir şekilde korku kaplamıştı "Rüya düşün, çok uğradığı bir yer var mı?" 

Rüyanın aklına gelen şeyle dehşete kapıldı, nasıl unuturdu? "Ben bunu nasıl düşünemedim"Ömer Hamzaya dönüp konuştu hızla "Ömer araban yanındaysa Mezarlığa gidelim! "Ömer Hamza'nın duyduklarıyla kaşları çatıldı "Mezarlık mı?" 

"Evet hadi soru sorma!" Ece tam bir şey diyecekken annesine yardım edeceği aklına geldi, çok merak ediyordu ama annesini bırakırsa şüphelernebilirdi."Banada haber verin!"

Evden çıktıklarında ikiside hızla arabaya girdiler, Rüya içinden dualar ederken Ömer Hamza kemerini takıyordu.

"Allahım sen onu koru" sessice mırıldanırken arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. 


...


"Annem nasılsın...?" Narin sicim sicim akan yaşlarını umursamayarak konuşmaya devam etti. "Sizi özledim...hemde çok" ellerini kara toprakta gezdirdi, yavaşça. Küçükken toprak babasını aldı diye sevmezdi, ama büyüdükçe anlamıştı toprağın suçlu olmadığını. 

"Bir süre yanınıza gelemedim...özür dilerim" Yüzünü buruşturdu acıyla, kendisini çok mahçup hissediyordu "Ben sadece biraz düşünmem gerekiyordu anne" derin bir iç çekti gözyaşları arasında.

Annesinin çiçeklerini elleriyle okşayarak konuşmaya başladı yeniden "Uzun bir süredir buradan gitmeyi düşünüyordum anne,  yapamıyorum sizin anılarınızın olduğu yerde yaşayamıyorum. Birlikte güldüğümüz eğlendiğimiz mahallede yaşamak nefesimi tüketiyor sanki" 

Başını suçlukla eğdi Narin, burnunu seslice çektiğinde yakınlarında insanların olmasını umursamadı. Dudaklarını araladı yavaşça, "Ama Rüya var, mahvolur o. Benim gidişim mahveder onu" 

GECEYE YAKIŞAN KADIN | Yarı texting ✔️Where stories live. Discover now