4.

1.8K 181 104
                                    

Şu an bu duygusal fıci sen trope şarkısını dinleyerek yaziyorum ulan

Chan okulun popüler çocuklarından biriydi. Her kese sözünü keçiren tiplerdendi. Ancak bu yönünü hep iyiye kullanırdı. Hiç kimseye zorbalık yapmaz her kesle iyi anlaşırdı. Bu yüzden okulda baya popülerdi ve seviliyordu. Kısacası her kesin güvendiği tiplerdendi.

-İyi misin? Gel üzerini değişelim hasta olacaksın yoksa.
Jisung kafasını kaldırdığında karşısında kıvırcık saçlı 1.72 boylarında beyaz bir çocuk gördü. Çocuğun gözlerinden onun için endişelendiğini görüyordu. Bu Jisung için çok özel bir hissdi. İlk defa birisi hemde tanımadığı biri onu korumuştu ve onun için endişelenmişti.
-Hey iyimisin? Gözünü bile kırpmıyorsun.
Diye sordu Jisungun öylece donup kaldığını gören Chan.
-Ha ne? A evet bi dk. Evet iyiyim. Teşekkürler.
Jisung birden sanki rüyadan uyanmış gibi irkildi ve ne diyeceğini bilmediği için tüm sözcükleri bir birine kattı.
-Hadi gel üzerini değiş hastalanacaksın. Sırıl sıklam olmuşsun.

Bunun üzerine kafasını olumlu şekilde sallayan Jisungu gördükten sonra Chan Jisungu okulun yüzücülerine özel odaya götürdü. Ona kendi küçük okul dolabından beyaz bir sweatshirt verdi.

-Tesekkur ederim. Senide rahatsız ettim. İşinden alıkoydum.
-Hayır hiç gerek yok. Ben sadece  gerekeni yaptım. İsmin ne bu arada?
-Jisung. Han Jisung.
-Hiç görmemiştim seni daha önce okulda. Yeni mi geldin?
-Ah hayır. Sadece dışarı az çıkıyorum ve çok tanınan konuşulan tiplerden değilim.
- A anladım. Hangi sınıfsın?
-Lise 11 sınıf. Peki ya sen?
-Bende lise son sınıf. Memnun oldum.
-Bende.

Bunları konuşurken Jisung çok fazla gerilmişti. Çünki ilk defa okuldan biri ile doğru düzgün konuşmuştu. Chan üzüne kocaman gülümseme yerleştirip
-Bahçede gezmeye ne dersin? Hem sonra kantinede gideriz?
-Olur benim için sorun yok.

Jisungda Chanın gülümsemesini görüp uzun zamandan sonra ilk defa yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.

-Sanırım konuşmayı sevmiyorsun
-Ne. Hayır. Sadece hiç arkadaşım olmamıştı ve açıkçası ne konuşacağımı bilmiyorum.

Bunu derken Jisung bir anda demişti ve kendiside nasıl dedigini anlamış değildi. Aslında böyle şeyleri konuşmaktan hoşlanmazdı, heleki daha 10 dakika önce tanıştığı biriyle. Ancak nasıl olduysa Chanın verdiği o safe place'le ağzından kelimeler çıkmıştı.

-O zaman arkadaş olmaya ne dersin?
Chanın bu teklifi Jisungu oldukca şaşırtmıştı. İlk defa biri onunla arkadaş olmak istiyordu.
-Tabikde.
-O zaman arkadaşım kantine gitmeye ne dersin kurt gibi açım.
-Olurr

İkiside kantine gitti boş bir masa buldular ve hemen yemeklerini alıp yerleştiler. Tost almışlardı.

-Nelerden hoşlanırsın?
-Bilmem. Müzikle uğraşırım boş zamanlarımda.
-Çok guzel. Hangi yönde?
-Piyano çalarım.
-Oha çok iyi. Senden bir piyano performans beklerim.
İkiside gülümsedi.
-Jisung
-Efendim
-İstersen seni bir arkadaş grubumuz var oraya alıyım. Komik şakalar falan yaparız genelde, gruptakiların hepsi tanıdık çocuklar ve hepsi çok iyiler. Eminim seni seve seve kabul edecekler ve sevecekler. Hem seninde arkadaş çevren büyümüş olur ne dersin?

Jisung bir anda gelen bu soruyla donup kaldı. Anlayamıyordu. Bir zorba tayfasının ona sataşmasıyla hayatının belkide yalnızlık taşını atacaktı. Bu onun için çok iyiydi. O yüzden hemen kabul etti.

-Oh tabiki olur.
-O zaman numaranı verirsin eve gidince sana yazarım.
-Tamam Chan.

Biraz daha sohbet ettikten sonra Chanın telefonu çaldı ve gitmek zorunda kaldı.

-Jisung çok özür dilerim ama bu acil gitmem gerek akşam yazarım, yarın görüşürüz. Bay bayy
-Hoşcakal.

Jisung yine yalnız kalmıştı. Chan gittikten sonra yine yüzündeki gülümsemesi soldu. Yine yalnız kaldı. Yani yalnız kaldığını sanıyordu. Sabahtan beri onu takip edip izleyen Minhodan habersizdi.

OHAAA BU BOLUM COK İCİME SİNDİ BAYA İYİ OLDU
SİZ NE DUSUNUYORSUNUZZ???? (120+ okunmayı geçmezse yeni bölüm atmıyorum ulan cidden yazıyom okunmuyo üzülüyorum olum bi el atarsınız sizz)

Zorbam değişti.?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin