Kör Kütük

1[Kör Kütük]

Kör kütük : Kendini bilmeyecek denli sarhoşya da, aşırı ölçüde âşık!

  Çok sevdiğim bir büyüğüm , aklım daha  yeni başıma geldiği sıralar " senin bir ortan yok yavrucuğum kendine yazık edersin  " demişti . Orta ne demek hiç bilemedim, onunda dediği gibi kendime yazık ettim, ya aşırıya kaçtım ya eksik kaldım . Fazlaya kaçtığım her an biraz biraz eksildim . Aşkım bana beni , ve bir çok duygumu unutturdu . Ben kocam olacak adama kör kütük aşık oldum öyle kör ,öyle divane .Ben aşk ateşinde pervane misali yanarken onun gözünde deli olduğumla kaldım.

19. Yüzyılın sonlarında kırallıklar birbirleri ile güçlü bağlar kurmak için akrabalık ilişkilerini kullanırdı, bunun tek yolu ise evliliklerdi . Kırallıklar taht varisleri henüz bebekken diğer kırallığın varisi ile eşleştirirdi . Bu eşleştirme kırallıklar arasında bir sözleşme niteliği taşır çok elzem durumlar dışında bozulması mümkün olmazdı . Yani eğer 19. Yüzyılın sonlarında doğan bir varis iseniz muhtemeldir ki, siz daha yürümeden evleneceğiz kişi bellidir. Sevgi, aşk , uyum, çekim bu zırvalar kırallılları ilgilendirmez . Sizin için seçilen kişi ile uyuşursanız ne mutlu size uyuşmazsanız sürünürsünüz bu şimdiye dek kimsenin umrun da olmamış .

Kırallıklar sadece  ülkeleri için olan birliktelikten kendilerine çıkar sağlamaya olası bir düşmanı azaltmaya odaklanmış. Bir varis , krallığın verdiği seçime saygı duyup o evliliği gerçekleştirmek zorundadır . Farklı birine aşık olma hatasına düşersen, bu aşkın acı bir anı -hatta belki kapanmayan bir yara- olarak kalacağını bilirsin.  Bir varis evleneceği kişinin varlığından haberdar büyür ve zamanı gelince düzenlenen büyük tören ile evlenip verilen sözü tutar.

Ben 19.yüzyılın sonuna doğmuş bir Varisim . Krallığım'ın 23 yıl önce benim için, henüz ben bir bebekken beni eşleştirdiği varis ile evlenmeye gün sayıyorum . Hoş bu benim için güzel bir bekleyiş , bu eşleştirme benim için bir lütuf ,başıma gelen en güzel şey . Eşleştirilmeden memnun olan varis binde bir çıkar o bir ihtimali de ben yaşıyorum çünkü krallığımın 23 yıl önce benim için seçtiği kişi , aşık olduğum adam ilerideki kocam. Sarayın avlusunda ardımda hizmetkarlarla yürürken yanlarından geçtiğim kişilerin pek hoş olmayan fısıltıları sinirlerimi hoplatmıştı durdum ben durunca arkamdaki hizmetkarlarda nizami bir şekilde durdu benden bir buçuk iki metre ötede çalılıklardan yaban üzümü toplayan iki hizmetkarı dinlemeye koyuldum.

" Bak gör demedi deme prens yine türlü bahanelerle düğünün ertelenmesini isteyecek , bizim prenses evlenmeye hevesli ama prens pek oralı değil gibi " sinirden avcumun arasına aldığım eteğimin kumaşını biraz daha sıktım " Bence prens başka birine aşık hatta , benden duymuş olma ama ,o sarayda çalışan bir arkadaşım onun kadınlara ilgisiz olduğunu söyledi " yüzüm şaşkınlıktan çok garip şekiller alırken diğer hizmetlinin yere düşürdüğü sepet beni garip senaryolardan çıkarttı .

Sepeti düşüren beni görmüş donmuş bir vaziyette suratıma bakarken arkası dönük olan her şeyden habersiz yere eğilip saçılan yaban üzümlerini toplamaya koyuldu " Belki bu yüzden evlenmemek için kırk takla atıyor sağlıklı bir erkeğin prensesimizi kabul etmemesi için aklını kaçırmış olması lazım " son söylediği çümle egomu okşasa da yinede yaptıkları şeyin affedilir yanı yoktu beni gören nihayet şoku üzerinden atıp beni selamladı ellerini önünde birleştirip "emredin prenses" dedi onu duyan diğer hizmetkar elindeki sepeti yere bırakıp apartopar kalktı hızlıca beni selamladı .
Kafamı hafif bir şekilde ardıma döndürüp "kalfa " dedim -kalfa:en kıdemli hizmetkâr - kalfa bir adım ardıma gelip " Buyurun leydim " dedi.

Çalılığın önünde titreyen iki kadına baktım onları başımla işaret ederken " bir ay çamaşır hanede çalışsınlar onları götür " dedim . Belki en ağırı değildi ama cezaydı işte .onlar kalfa ile yanımızdan ayrılırken ardımdaki hizmetkarlarla yemeklerin yenildiği aş evine gittik . Tüm aile henüz yeni toplanıyordu dört kardeşin en küçüğü bendim . En büyük kardeşim ablam 7 yıl önce onun için seçilen kişi ile evlenmişti evlendikten sonra onu sadece iki kez görmüştük ondan en son aldığımız mektupta ikinci çocuğunu sorunsuzca kucağına aldığı en kısa sürede krallığımızı ziyaret edeceği yazıyordu o yüzden krallığımızda bir hazırlık telaşı başlamıştı onun gelmesi demek eşi ve çocuklarınında bizi ziyaret edeceği demekti  o yüzden sarayda ekstra  hazırlık yapılıyordu .