Yaralar Ve Acılar

Çınar

Buse o gün sabah uyandığında ayak bileğindeki ağrı ile uyandı. Bugün sonuçları açıklananaktı. Buse telefonu hızla eline alarak mesaj gelmiş mi diye kontrol etti. Aşağı kaydırırken işte o mesajı gördü 'Doktor Fatih Bey'den yeni bir mesaj' Buse hızla mesaja tıkladı ve okumaya başladı.
"Sevgili Buse kızım, geçen günkü röntgen sonucunda ayağında ciddi bir çatlak gördük. Ayağın 1,5 ay alçıda kalıcak. Bugün istersen gel alçıya alalım ayağını."
Buse ayağının üstüne başlamaya çalışarak annesinin yanına gitti.
"Anneee!"
Buse annesinin odasına girdiğinde annesinin odada olmadığını gördü. Yatağın üstüne bir not bırakmıştı. Notta işe erken gittiği yazıyordu. Buse telefonunu alıp annesini aradı.
"Alo, anne."
"Efendim kızım."
"Anne röntgen sonuçları belli olmuş ayağım çatlamış. Bugün iş çıkışı hastaneye gidelim. Ayağım alçıya alınacakmış."
"Tamam kızım, sen bugün okula gitme. İş çıkışı seni alırım hastaneye gideriz."
"Tamam anne, görüşürüz."
"Görüşürüz kuzum."
Buse telefonu kapatıp aşağı kata inip kitaplıktan bir kitap seçti. "Düne" kitabın adı buydu. Buse akıcı bi şekilde okumaya başladı. 2 saat sonra annesi geldi ve hastaneye gittiler.
3 saat sonra...
Buse'nin ayağı alçıdaydı. Yürürken ona verilen kollardan tutunarak yürüyordu. Eve geldiklerinde saat on olmuştu. Buse Laki ile biraz oynayıp uyuma kararı aldı. Yarın okula gidicekti ve erken uyumak istedi.
Sabah Buse her zamanki gibi erken kalkıp okul için hazırlandı. Annesi işe giderken Buse'yi de götürdü. Bahçede Kıvanç, Ayça ve Mert'in gördü. Yanlarına doğru ilerledi. Ayça çok heyecanlı gözüküyordu. Buse İlerlerken Kıvanç ayağa kalkıp Buse'ye yer verdi. İlk aralarında geçmiş olsun muhabbeti geçti.
"Buse! Sana bi haberim var! Hazırsan söylüyorum."
Buse evet mânâsımda kafasını salladı.
"Biz Kıvanç ile sevgili olduk!"
Buse şaşkınlıkla Kıvanç'a baktı. Kıvanç ile göz göze gelince hemen gözlerini kaçırdı.
"Hayırlı olsun."
Buse ilerlemek için yola koyulduğunda sarı saçlı bir çocuğa çarptı.
"Özür dilerim."
"Asıl ben özür dilerim, çok hızlı yürüyordum."
"Eyer yürümekte zorlanıyorsan yardım edeyim. Şuben ne?"
Buse başını kaldırıp çocuğun yüzüne baktı. Bu oydu! Sınıflarına yeni gelen. Daha doğrusu yeni sınıfındaki o çocuk. Buse'lerin okulunda her bir sınıf yükselirken şube değişir. Ama bu sefer Buse'nin annesi Buse'yi farklı bir sınıfa nakil olması için müdürden ricada bulundu.
"12-E"
"Benim sınıfım! Gel beraber gidelim. Sanırım sen bizim sınıfa yeni nakil olan ögrencisin."
"Evet."
"Senin yanına oturabilir miyim?"
"Tabiki de oturabilirsin, büyük bir ihtimalle sınıf ortamında biraz dışlanıcaksın. Bizim sınız biraz garip. Ben sana sınıfı tanıtıyım. Toplam senle beraber 15 kişiyiz. Ben Çınar, sınıfın dedikoducuları Hazal, Azra, Elif. Sınıfın kekoları Ahmet, Efe, Kemal. Sınıfın voleybolcuları Buğlem, Eylül, Beren. Sınıfın en yakın arkadaşları Nisa ve Zeynep, ayrılmaz ikililer. Sınıfta her boku yayanlar Yunus, Ecrin. Bu ikisi aynı zamanda sevgili."
Çınar ile Buse uzun bi süre bakıştılar.
ÇINAR'IN ANLATIMIYLA...
Yeni kız beni etkisi altına almıştı. Çok güzeldi. Ayağında alçı vardı. Ne olmuştu hiç bilmiyorum. Ve çarpıştıpımızda çok üzgündü. Bu kızın kalbini kazanmam lazımdı...
BUSE'NİN ANLATIMIYLA...
Çınar çok yakışıklıydı. İlk defa ilk görüşte aşık olmuştum. Aslında ikinci kez... Ama Çınar bi başkaydı. Çınar'a inanıyorum, o beni iğleştirecek...
YAZARIN ANLATIMIYLA...
Buse ve Çınar birbirlerine aşık olmuştu. Her ikiside birbirlerine duygularını açıklamak istiyordu.
"Çınar."
"Efendim."
"Ben açık sözlü birisiyimdir. "
"Bende."
"Sende hiç saklamak istemiyorum. Senden bir isteğim var. "
"Neymiş o isteyin? "
"Benim yaralarımı sarıcak birisine ihtiyacım var. O sen olur musun? "
"Tabikide olurum. Yeterki sen iste."
Buse Çınar'a sarıldı.
Okul çıkışı Buse eve gidip kitap okudu. Akşam yine Laki ile oynayıp uyudu...