1.7

3.2K 99 17
                                    

...

Kazadan sonra 3 gün boyunca Seyran ile hastanede kaldım. Bir sürü ziyaret eden insan, gazeteciler, doktorlar, hemşireler bizi yalnız bırakmadı. Seyran kaza yüzünden değil, insan yoğunluğundan kafasını toplayamamıştı. Esma Anne ve Suna sabahtan geliyor, onlar gittikten sonra dönüşümlü olarak annem yardıma geliyordu. Seyran kıyafetleri değişmesi gerektiğinde bir şekilde beni odadan kovuyor, o an kim yardım edebilecekse ondan yardım istiyordu. Doktorla konuşup eve dönmek istediğimizi söyledim. O da 2 günde bir kontrole gelmek şartıyla bizi eve gönderdi. Dedem bizzat odamıza çıkıp Seyran'a halini hatırını sordu, bu süreç boyunca yemeğe inmemize gerek olmadığını, odamızda yiyebileceğimizi söyledi. İstediği bir şey olursa da mutfağa bağlı olan diyafondan söyleyebileceğimizi dile getirdi. Hala Seyran'ın hamile olduğunu düşünüyorlardı. Kazayı da araya karıştırarak bir yolunu bulup kurtuldum.

'Size bir haberimiz var.'

'Nedir Ferit, kalbime indirecek bir haber olmasın da.. zaten Seyran kızım bizi yeterince korkuttu.'

'Dede, kötü bir haber vericem.'

Dedem derin bir nefes aldı. Odada olan herkes merakla dinliyordu.

'Bebeği kaybettik.'

Sessizlik oldu. Seyran rolünü o kadar mükemmel oynadı ki, herkes inandı.

'Kayıplarımız elbet olacak oğlum. Biliyorum üzülmemek elde değil, ama o sizi cennette bekliyor olacak. Sakın ağlama güzel gelinim benim.'

Dedem yalandan ağlayan Seyran'a sarıldı. Böyle bir oyun yaptığımız için çok utandım. Kendimizi de kandırmıştık onları da.. orada olan herkes sırayla hem bana hem Seyran'a sarıldı. Sırayla da odadan çıktılar.

'Kaldık yine baş başa.'

'Şşş!'

'Ne? Ne oldu?'

'Sende duyuyor musun Ferit?'

'Neyi fıstığım?'

'Sessizliği!'

Gülmeye başladım. Kafası çok doluydu. Koltukta boylu boyunca uzanıyordu. Kucaklamaya yeltenmişken beni durdurdu.

'Yatağa götürücem.'

'Onu anladım da.'

'Ee ne var o zaman?'

'Ferit ben şu an çok pisim. Saçlarıma bak, koktum resmen.'

'Ama duş alamazsın. Alçılarına su değmemesi lazımmış.'

'Böyle yatağa gitmem ama ben. Kıyafetlerimi değiştirmem lazım.'

'Karıcım o zaman şöyle yapalım, şu anlık sadece saçlarını yıkayalım. Birkaç gün de duş almayıverirsin ne yapalım?'

'Yaa! Kokarım ya kokarım!'

'Olmaz ama Seyran!'

'Eee, diyelim saçlarımı yıkayacağız, kim bana yardım edecek?'

'Ben tabii ki.'

'Olmaz!'

'Niye?'

'Utanıyorum çünkü.'

'Saçmalama Seyran, ben seni sanki hiç çıplak görmedim.'

'Karanlıktı hatırlamazsın ki.'

'Hiç de karanlık değildi, baş ucu lambalarımız yanıyordu hatırlatırım.'

Utandı. Kafasını çevirip gülmeye başladı. Kalkıp odamızın kapısını kilitledim. Tekrar Seyran'ın yanına geldiğimde sol eliyle üstünde olan düğmeli uzun elbisenin düğmelerini açmaya çalışıyordu. Yardım ettim.

Yalı Çapkını +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin