📻14.Bölüm📻

5.8K 635 216
                                    


14.Bölüm

''Hiç kimse dolduramaz kalbimdeki yerini. Yok artık benim için senden başka sevgili...''

________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________

Zor geçmişti o gece. Sabah olmak bilmemiş , güneş doğmak için naz üstüne naz etmişti. Eve gitmemiş, o akşamı babaannesinin dizinin dibinde geçirmişti Tahir. Hasene Hanım öyle mesuttu ki! Senelerdir içinde taşıdığı o isteği torunu yerine getireceğini söylemişti. Üstelik evlenip ailesini yanında değil, bilhassa babaannesinin yanında yaşamak istemişti. Ona göre Hasene Hanım Feride'ye iyi gelecekti. Yoldaşlık edecek, en azından resmi nikaha kadar yanlız olmayacaktı. Evet , niyeti Feride ile evlenip onu çıkmaza geri getirmekti. Fakat Erhan Bey'in nikah dairesine gelip kızının nikahı için imza vereceğini sanmıyordu. Genç kızın on sekizinci doğum gününe dek beklemeleri icap ediyordu. O vakte değin aralarında elbet bir hoca nikahı olacaktı. Ama bu müddet bir nevi nişanlılık dönemi olacaktı onlara. Fena mı? Alışırlardı birbirlerine. Bu evliliği yalnızca Feride'nin dönüşü için değil, birbirlerine olan sevdalarından ötürü yaptıklarını anlatırlardı kalplerine.

Saatler öğleni geçerken olan tüm işlerini halletmiş, babasından bugün için izin alıp güzelce tıraş olarak çıkmıştı evden. Attığı her adımda Feride'ye söyleyeceklerini düşünüyordu. Geçen gece dilinin ucuna dek gelip de diyemediklerini, defterinde okuduklarını anlatıp bana bir sevda borcun var demeyi istiyordu. Daha fikriyle başlıyordu sol yanında bir ramazan davulu gümbürdemeye. Avuç içleri terliyor, nefesi ciğerlerine sığmıyordu. Emindi. Bu kez sevdiğinin onunla geleceğine emindi. Bu akşam bu çıkmaza Feride'nin elinden tutarak girecekti. Bedeli ne olursa olsun bunu yapacaktı.

Düşüncelerle çıkmıştı ana yola. Eli kaybetmekten korkar gibi cebindeki kağıt parçasında duruyordu. Gerçi kaybetse birşey fark etmezdi. Ezber etmişti yazılan adresin her bir kelimesini. Çok uzakta da değildi. Demek bunca zaman birkaç cadde yukarıda nefes almıştı sevdiği. Bir kez de olsa tesadüf etmeleri bu yüzdendi. Üst caddeye çıkmak içi gördüğü ilk sokağa sapmış, bu yolu kestirme olarak kullanmaya niyet etmişti. Lakin bir tuhaflık vardı. İnsanlar sokağa diğer ucundan hızlı ve telaşla giriyor, kendi aralarında hararetle söylenerek yürüyorlardı. Derken derinlerden birkaç el silah sesi duymuş, adımları yavaşlarken gözlerini kısıp ne olduğunu anlamaya çalışmıştı. Bir vukuat olduğu apaçıktı. Peki neydi bu olan? Dönüp yanından alelacele geçmekte olan bir adamın önünü kesivermişti.

-Bey amca n'oluyor Allah aşkına? Ne insanların bu telaşı , bu silah sesleri ?'demişti merak dolu bir tavırla. Böyle olaylar son dönemlerde sıkça yaşanır olmuştu. İnsanlar sokakta yürümekten korkuyordu. Amcanın yüzündeki korku ve bıkkınlık ise durumun bir özeti gibiydi. Elini havaya kaldırıp gömleğinin yakalarını silkmişti.

-Birkaç komünisti sıkıştırmış sağcılar. Onlar bunlara sıkıyor, bunlar onlara! Yetti gayrı illallah ! Asker el koysa da kurtulsak hepsinden!'

Adam daha fazla duramamış, söylene söylene yürümesine devam etmişti. Tahir ise olduğu yerde kalmış, boğazından sert bir yutkunma geçmişti. İçine öyle bir korku gelip çöreklenmişti ki . Hissediyordu sanki ! Feride'nin ona ihtiyacı olduğunu, sevdiğinin tehlikede olduğunu hissediyordu. Hem olay bu civarda olduğuna göre Oktay ve tayfasına saldırı yapılma ihtimali ziyadesiyle yüksekti. Ya o da yanındaysa... Tereddüt dahi etmeden koşmaya başlamıştı insanların kaçıştığı yöne doğru. Caddeye çıkışı olan köşeden dönmüş, hızla kenardaki arabanın ardına doğru eğilmişti. Amca doğru söylüyordu. Görebildiğine göre bir taraf oldukça kalabalıktı. Lakin onlara karşılık vermeye çalışan bir, iki silah vardı. Çıktığı sokağa geri dönmüş, alt caddeden ilerleyip üst caddenin orta yerine çıkacağı bir başka sokak bulmuştu. İşte bu kez tam da olayların göbeğindeydi. Caddenin karşı tarafındaki kalabalık gruba ateş eden silahlılar tam önünde kalmıştı . Yere çömelerek yaklaşmayı denedi . Kim olduklarını görmeliydi. Eğer tahmin ettiği kişiler ise... Derken gördüğü kişiyle irileşmişti siyah gözleri. Kör bir kurşuna hedef olmamak üzere yere çökmüş, kalbi deli gibi çarparken çene kemiklerini zonklatmıştı. Çünkü tam da hissettiği gibi Feride buradaydı! Çatışmanın ortasında kalmıştı! Biri yanında, diğeri az ötesinde iki yeşil parkalı ülkücülere kurşun sıksa da durumları hiç iyi görünmüyordu. Nitekim vaziyetlerine bakılırsa bu çatışmadan evvel bir de darp edilmişlerdi!

Ömür Çıkmazı 📻 (Tamamlandı)Where stories live. Discover now