14. Bölüm Çıkış Yolu

72 29 9
                                    

Tekrardan herkese yeni bölümle merhaba nasılsınız iyisinizdir umarım sizce bu bölümde neler olacak ?
En son Burak kapıyı açmaya çalışıyordu peki ya sonra ne oldu ?
Su ve Burak o evden kurtuldular mı ?
Düşüncelerinizi yorumlara bekliyorum arkadaşlar iyi okumalar dilerim. 😊

🗝️

Kapı açılmadı paniğe girerek Burak'a baktığımda sırada Burak ağzından sinirle küfür savurdu Burak:"ben böyle işin içine sikim" yumruk yapmış olduğu elini kapıya vurdu elinin acısını kapıya vurarak çıkartıyordu vuruşlarını durduğu sırada bu sefer eline bakarak çığlık atıyor bir an yer sallandı sandım eline baktım kanıyordu ama kızarık ve morarmalar vardı.

Burak:"Elim koptu elim koptu yemin ederim bune lan"

O kadar sinir bozucu ve bir o kadar da komikti bu durumda bile bunu yapan bir arkadaşım vardı her kesin böyle bir arkadaşı olması gerek iç sesimi susturmak ister gibi konuşmak için ağzımı açmıştım ki Burak o sırada benden önce davranıp yine konuştu.
Burak:"Su Su elim koptu diyorum sana doktora mı gitsek "

Ben inanamayarak Burak'ın dediği her kelime beni şok etkisine sürüklüyor'du elimi yüzümü vurar gibi yüzümü iki elimle kapattım.

Su:"İnanamıyorum, sana"
Burak."Neden ki?
Su: Doktorum ya hani"
Burak: Doğru lan"

Elimi yüzümden sinirle çektim.
Su:"Lan oğlum deli etme beni bak bakayım biz neredeyiz hangi bok insanların elindeyiz bu gidişle onlardan önce öldüreceğim seni"

Burak kendine gelir gibi camdan dışarıya baktı arkama döndüm tam karşımda duran merdivenleri nedense yeni görmüştüm merdivenlere doğru yürüyordum merdiven ilk basamağına çıktım O sırada Burak seslendi

Burak:"Nereye?" merdivende durarak boynumu hafif yana çevirdim.
Su:"Çıkış yolu aramaya"
Burak."Burdan çıkamayız artık kapı kapalı." Dudaklarım anlık olarak yana kıvrılarak gülümsedim.
Su."Okadar emin olma derim" Burak kaşlarını çatarak anlamaya çalıştı bana bakarken Burak."Ne demek istiyorsun"
Boynumu kendi önüme çevirerek merdivene bir adım atım

Su."Yani bir çıkış yolu var bekleyerek bulamayız " anlamış olmalı ki sesi hiç çıkmadı arkamdan da gelmedi öylece durdu arkamda Burak'ın bırakarak merdivenden üskata ilerliyordum. Merdiven karanlıktı gündüz olmasına rağmen duvarlarda asılı olan mumlar vardı merdivenin son basamağına gelince bu sefer karanlık değil üç farklı odadan gelen ışık vardı biri sağımda biri solumda biride tam karşımda yüzüme çarpan güneş ışığı inanılmaz rahatsız etmişti içeride olmama rağmen üç kapı vardı ve ben tam karşımda yüzüme ışık saçan kapıya doğru iki adım atım

Işık artık yüzüme çarpmıyor hareket etmeden odaya dikkatlice bakıyordum. Bunu görmek bir umut ışığı yandı bir anlığına hem şaşırmış hemde mutluluktan merdivenlere doğru Burak'a bağırdım.

Su."Burakkkk çabuk yukarıya gel"

Arkama döndüğümde Burak'ın aceleyle merdivende koştuğunu gördüm son basamağa geldiğinde bu kadar dikkatsiz olması bir o kadar sinir etmiş olsada Burak işte diyip hep geçerim birden boynunda hiç ve ilk kez görmüş olduğum bu kolye yere düştü boynunda ki siyah zincirli kolyenin düştüğünü gördüğü an gözleri açıldı korkuyla hızla eğilerek aldı bunu yaparken kendisinin merdivende olduğunu unutmuş gibiydi onu bu kolyeye iten şey neydi gerçekten?

Anlamaya çalışarak bakıyordum. Burak kolyeyi eline aldı sanki nefesi oymuş gibi içinde tuttuğu nefesi geri bıraktı kolyeyi avucunun içine aldı. Dudaklarını oynatarak içinden konuştuğunu anladım.
Ve birden dengesini kaybederek merdivenlerden gürültülü sesler çıkararak aşaya düştü. Ben ani hareket olarak elimi ağzıma götürdüm. Dudaklarım aralandı, şaşkınlıktan aşağıda yerde uzanan Burak'ın yanıda indim, panikle eğilip yanına oturdum, elimi omzuna koydum.

SOKAK LAMBASI Donde viven las historias. Descúbrelo ahora