dokuz

427 40 54
                                    

Meguru, salıncağa oturmuş, ayaklarıyla kendini yavaşça ileri geri hareket ettiriyordu.

Soğuktan üşümüş ellerini birbirine sürtüp ısıtmaya çalışırken, bir yandan geniş sırıtışıyla etrafına bakınıyordu.

Kalbi, hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Sevdiği çocuğu bir buçuk yıl sonra tekrar yakından göreceği düşüncesinin verdiği heyecandı bu, bu yüzden rahatsız değildi bu durumdan.

Kısık sesli bir öksürük sesi duymasıyla, salıncaktan hızla inip kafasını sesin geldiği yöne çevirdi.

Yavaş adımlarla ona doğru gelen çocuğu gördüğünde, gözleri tekrardan istemsizce dolmuştu.

"Yoichi.." Burnunu çekip, elinin tersiyle gözlerindeki yaşları sildi. Koşar adımlarla çocuğa doğru ilerledi.

Aralarında 2-3 adımlık bir mesafe kaldığında ikisi de durdu. Hiçbir şey yapmadan, birkaç dakika boyunca sadece bakıştılar.

Birkaç dakikanın ardından Meguru, daha fazla dayanamayıp Yoichi'nin üstüne atladı.

"Çok özlemişim, Yoichi!" Yüzünü boynuna gömüp, burnunu art arda çekti.

"Meguru," Yoichi, kollarını sıkıca Meguru'nun beline sarıp, kokusunu içine çekti. "Ağlıyor musun?"

"Çok normal değil mi?" Hıçkırıklarından dolayı arada takılıyor, ama konuşmaya devam ediyordu.

"Aptal." Kıkırdayıp, alnını Meguru'nun omzuna yasladı. "Ağlama. Ağlamandan nefret ediyorum."

Hıçkırıklarını durdurmaya çalışırken, yüzünü boynundan çekip Yoichi'ye baktı. "Durduramıyorum."

Yoichi, kollarını belinden çekip, minicik bir adım uzaklaştı. İki elini Meguru'nun yanaklarına koyup, baş parmağıyla göz yaşlarını sildi. "Ben artık buradayım, bir daha da gitmeyeceğim. Lütfen, ağlama artık."

Ağlamaktan dolayı zaten kızarmış olan yüzü, Yoichi'nin temasıyla birlikte daha da kızardı.

Sözleriyle biraz da olsa sakinleşmişti Meguru. "Gerçekten gitmeyecek misin? Hep benimle mi kalacaksın?"

Yoichi, başını hafifçe aşağı yukarı sallayıp, Meguru'ya güven verircesine gülümsedi. "Hayatımın sonuna kadar yanında kalıp, bir daha üzülmene izin vermeyeceğim, Meguru."

Meguru, anlık bir heyecanla Yoichi'nin yanaklarına ellerini koyup, yüzünü kendininkine yaklaştırmış, ve dudaklarını birleştirmişti.

Yoichi, bir anlık şaşırsa da, hemencecik kendine gelmiş, ve öpücüğe karşılık vermişti.

1-2 dakikanın ardından, ikisi de geri çekilmiş, birbirlerine bakıyordular.

Meguru'nun yanakları biraz daha kızarmıştı. Yoichi'ninkiler ise hafiften pembeleşmişti.

Meguru, telefonuna gelen mesaj ile, telefonu hızlıca cebinden çıkarıp gelen mesaja baktı.

Gördüğü mesaj ile dudaklarını büzüp Yoichi'ye döndü. "Yarın tekrar buluşabilir miyiz?"

Yoichi, başını olumlu anlamda sallayıp, 'evet' anlamında mırıltılar çıkardı. "İstediğin zaman buluşabiliriz. Müsait değilsem bile, senin için her zaman bir şekilde işlerimden kaçmaya çalışacağım."

"Hayır, hayır!" Telefonunu geri cebine koyarken, kafasını iki yana sallayıp göz temasını kesmemeye çalıştı Meguru. "Seni beklerim. Bir buçuk yıl bekledim, birkaç saatten hiçbir şey olmaz."

"Hatırlatma şunu!" Yoichi, elleriyle yüzünü kapatıp derin bir iç çekti.

Meguru, kıkırdayıp, Yoichi'nin bileklerini tutup, ellerini yüzünden çekti. "Tamam, bir daha söylemeyeceğim."

Yoichi, somurtup bakışlarını kaçırdı. Meguru dışında her yere bakıyordu.

"Artık gitmeliyim." Hızlıca Yoichi'nin dudaklarına minik bir öpücük daha kondurup, başka bir şey demeden arkasını dönüp hızlı hızlı yürümeye başladı.

Yoichi'yse arkasından bakakalmıştı. Onu hak edecek ne yaptığını düşünüyordu.

───✱*.。:。✱*.:。✧*.。✰ ───

Bitti.

Umarım güzel olmuştur, ben pek emin olamadım.

Fallin' || bachisagiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin