2- Gerçek

1.1K 95 20
                                    

Keyifli okumalar dilerim!!

'Düzeltildi'

(Ozan'ın ağzından)

Kolumda olan mavi bilekliği yavaş yavaş çevirmeye devam ediyordum. Tim olarak her zaman toplandığımız gülerek, eğlenerek zaman geçirdiğimiz bu oda şu anda ölüm sessizliğindeydi. Kimseden çıt çıkmıyor, kimse çıt çıkarmak istemiyordu. Sadece arada derin iç çekişler vardı. Gölge tim ilk defa bu kadar sessizdi. Bileklikte olan kalp sanki hissetmiş gibi hafifçe açılmıştı. Yeniden onu bilekliğe bağlayan çengelli sıktım. Açılma, lütfen düşme..

Kafamı kaldırıp benim gibi oturan gölge time baktım. Herkes ayrı yerde oturmuş düşünüyordu. Ne olacağını, ne yapacağımızı..

İlk göz göze geldiğim Yakışıklıydı. Yakışıklı kar beyaz tenli, 1.97 boyunda biriydi. Gerçekten lakabı gibi Yakışıklıydı ve onlarca kadın arkasından koşardı ama onun gözü her zaman Binbaşı Özgürdeydi. Özgürün gönlü onda hiç yoktu. Yakışıklı kafasını öne eğdiğinde ben diğer tarafa baktım.

İsmail, İsmo. Yanında olan Efe omzuna kafasını dayamıştı. İsmo elleri ile oynuyordu. İsmo 1.98 boyunda, esmer biriydi. Eğlenceli kişiliği ile her yerde öne çıkardı. Yanında omzuna dayanan kişi Efe eski hemşire ve İsmail'in sevgilisiydi. Gözlerimi diğerlerinde gezdirdim.

Deniz. Simsiyah saçları ve onlarla aynı tonda gözleri vardı. 1.87 boyunda bir çapkınlık abidesiydi. Hızlı parlar ve hızlı sönerdi. Eğlenmeyi çok fazla severdi. Bazen hepimizi bıktırsa da gerçekten iyi biriydi.
Yanında oturan Mustafa kafasını kaldırdığında gözlerim ona ilişti. Mustafa, ciddi anlamda kalıplı biriydi. Bartu'nun yanında iyi gözükebilen vücudu olan sanırım bir o vardı. Ciddi anlamda kalıplı ve uzundu. 1.98 boyunda sakin biriydi. Bir anda parlamazdı. Sakin ve aklı başındaydı. Deniz ile ikisi çocukluktan beri arkadaşlardı. Tam zıt karakterlerdi. Biri bira diğeri ise rakıydı...

En kenarı da ellerini saçlarına daldırmış bir şekilde oturan Bayram'a baktım. Bayram sanırım aramızda en aklı başında kişiydi. Koyu kahverengi saçlarına zıt açık yemyeşil gözleri vardı. 1.78 boyuyla her zaman gölge tim dalga geçmeye çalışsa da ağızlarının payını zekası ile verirdi. Şu anda eminim düşünmekten kendini yiyiyordu. Bir anda yanına Cengiz gelip saçlarını karıştırdı. O da benim düşündüğümü düşünmüştü. Kendini yiyip bitiriyordu.

Cengiz ortalama boyuyla en önde olan kişilerdendi. En başta giderdi fazlasıyla korkusuzdu. 1.87 Boyu vardı. Gözleri açık kahverengiydi saçlarıyla aynı şekilde.

'Ozan abi ne yapacağız?'

Kafamı konuşan Alp'e çevirdim. Tarçın kek gibi görünen bir kafası ve masmavi gözleri vardı. Uzun ve kalıplı vücudunun aksine çilleri ile fazla tatlıydı. Bilmiyorum anlamında kafamı salladım.

'O cidden Bartu Komutan mı? Olamaz değil mi?'

Gözlerim doldu, o muydu? O olabilir miydi? Belki de oydu. Benim Batum'du. Aşık olduğum adamdı. Beni hayata bağlayan adamdı. Bana aşık olan sevgilimdi...

O nefretle bakan gözleri aklıma geldiğinde bu düşüncelerimi yeniden tarttım. Belki de artık benim sevgilim değildi? Değil miydi Tanrım? Benim sevdiğim adam değil miydi artık.. Göz yaşlarımdan önümü göremez oldum. Kimsenin görmemesi lazımdı, böyle görünemezdim. Başımı cama doğru çevirdim. Yalvarırım sana Tanrım lütfen o Batu olmasın, DNA test doğru çıkmasın.

...Elimde olan kağıt süzülerek yere düştü. Gözyaşlarım dan önümü göremiyordum. Tutunmam lazımdı, tutunmaya ihtiyacım vardı. Elimi yanıma attığım da sadece boşluk hissettim. Yere kapaklandım. Ellerimi yere koyup yumruk yaptım. Boğazımdan bir hıçkırık kaçtı, tutamadım göz yaşlarım akmaya başladı. O an kapı açılma sesi geldi ardından birkaç kişi yanıma geldi, ellerini sırtımda hissettim. Ağzımı konuşmak için açtığımda konuşamadım. Ağzımı yeniden kapatıp alt dudağımı ısırdım.

'Ozan, Ozan ne oldu?..'

Deniz buradaydı. Yere oturur pozisyona geldiğim an beni kendine çekti. Onun omzunda ağlarken ellerimi serbest bıraktım. Sanki gücüm çekilmişti. Bunlar rüya olmalıydı, bu olamazdı. Deniz yerde olan kağıdı aldığında bir hıçkırık daha boğazımdan kaçtı. Kağıdı kaldırdığında herkes okudu, benim ağlamamın yanında onlar donmuştu. Kimseden çıt yokken ben alt dudağımı kanayacak şekilde kemiriyordum. Bir hıçkırık daha bıraktım. Deniz omzumu okşarken arkamda bir el daha hissettim. Önüme biri oturduğunda buğulu gözlerimden onu göremiyordum. Parmaklarını gözlerime koyduğunda yavaşça yaşlarımı sildi. Parmaklarını çektiğinde gözlerimi açtım. Karşımda olan kişi Özgürdü. Bana ağlamaklı bir şekilde bakıyordu. O da beklemiyordu, kimse beklemiyordu. Yıllarca bir Türk askeri olarak insanları kurtarıp herkesin gözünde kahraman olan Batu şimdi o kansızlardan farksızdı.

'Ozan, kardeşim.. lütfen..'

Başımı hayır anlamında salladım. Sesli bir şekilde ağlamaya başladım. Aşık olduğum o adam gitmişti yerine kansız biri gelmişti. Batum gitmişti, benim Batum gitmişti..

Üzgün bir bölümle karşınızdayım. Şey özür dilerim..

(Bugünün son bölümüdür)

Bölümü beğendiyseniz beğeni ve yorum yapmayı unutmayın.

Sarışın-GayWhere stories live. Discover now