~[KISIM 1: KİTABIN PEŞİNDEN/İLK BÜYÜCÜLERİN VE İLK CADININ YARATILIŞI]~

77 34 0
                                    

Kısım 1 özeti:

Melek Dünyası'nda bazı hikâyeler hiç bilinmemeli ve okunmamalıydı. Kitap, Vanessa Redhouse tarafından yazarından çalınmıştı. Yazarı da kitabını yıllar sonra geri almıştı. Vanessa, torunu Katrine Rose'a okuduğu ''Ölüm Meleği Azrail ve Büyücü'' kitabı kaybolunca, bu benzersiz ikili sıra gecesine gideriyormuş gibi hazırlanıp büyük bir maceraya çıktılar. Kitabı geri almak için çıktıkları bu sıra dışı macera sırasında hem kendi kaderlerini keşfediyorlardı hem de dünyanın kaderini etkiliyorlardı. Şüphesiz etkilemeye de devam edeceklerdi.

Hem dünyanın kaderini hem de etrafındakileri...

~İLK BÜYÜCÜLERİN VE İLK CADININ YARATILIŞI~

   M.Ö. 2002 yılında, Tanrı'nın emri ve dört kupa yardımıyla, büyücü melekler Harut ve Marut tarafından, cehennemden gelen iblisleri yok etmeleri için yaratıldılar. Bu kupaların dışı gümüş, içi elmas, ışıltıları ise güneş sarısıydı. Cennetten gelen bu kupaların içine giren sıradan bir su; büyülü, güçlü bir sıvıya dönüşüyordu. Üç âdemoğlu, bu kupalardan içip büyücü oldu. Dördüncü, tam içerken cadı olacak âdemoğlu tarafından, Şeytan Lucifer yardımıyla, kara cehennem hançeriyle öldürüldü. Büyücü melekler Harut ve Marut, iradeleri gereği Tanrı'dan emir gelmeden bir şey yapamadıkları için hareketsiz bir şekilde duruyorlardı. Şeytan Lucifer'in asıl amacı, kupadan içecek dördüncü kişinin ona hizmet etmesiydi ama bu amacını gerçekleştiremedi. Tanrı'dan bir emir indi ve büyücü melekler, daha önce cennetten sürülmüş olan Şeytan Lucifer'i, dünyevî âlemden doğruca cehenneme sürgün ettiler. Böylece kupadan içen dördüncü kişiye cadı, diğerlerine ise büyücü denildi.

   Büyücüler gücünü cennetten, cadı ise cehennemden almayı kabul etti ve yaratılış amaçları olan iblislerle savaşmaya başladılar. Melekler, başlarda onlara yardım etmekteydiler ama daha sonraları büyücüler ve cadılar büyüyü tamamen öğrendiğinde geri çekildiler. Büyücüler ve cadılar, zaman zaman ayrılsalar ya da önlerine zorluklar çıksa da 2002 yıl boyunca dünyevî âlemi korumaya devam ettiler. 2002 yıl boyunca devam eden iblis savaşları arasında en büyük iblis savaşı olan "Son Büyük İblis Savaşı" sona erdiğinde, artık cehennemin kapısı kapandı ve o gün, milat olarak 0. yıl kabul edildi; yeni bir çağın kapısı aralandı. Milattan önce kurdukları Cadı Krallığı'na çekilmeye başlayan yaşayan son cadılar ve dünyaya dağılmaya başlayan büyücüler, Baş Melek Mikâil'in inmesiyle duraksadılar. Baş Melek dünyaya indiği sırada şimşeksiz yağmurlar yağmaya başladı. Dünyanın üstündeki kanların hepsi yağmur sayesinde temizlendi. Gökyüzünün yağmur yağmayan bir kısmından büyücüler ile cadılara bakan Baş Melek'in kocaman aydınlık kanatları, kafasında yeşil bir şekilde parlayan halesi, ışık saçan bembeyaz sureti ve arkasındaki yemyeşil cennet yansıması, herkesi büyülerken dikkatleri kendisine çekiyordu.

   Mikâil, büyücülere ve cadılara son kez emir verdi. Baş Melek, büyü gücünü kullananların artık insanlardan gizlenmeleri gerektiğini söyledi. Büyücüler ve cadılar, insanlara onlardan farklı olduklarını söyleyemeyecekti veya güçlerini onların yanında kullanamayacaklardı. Büyücüler ve cadıların topluluklarına "Melek Dünyası", insanların topluluğuna ise "Fani Dünya" denilecekti. Büyücüler ve cadılar, güçlerinin kalması karşılığında meleğin dediklerini kabul ettiler ve Baş Melek Mikâil, tüm dünya kıtalarından parçalar alarak cennetin gücüyle Atlas Okyanusu'nun tam ortasına, insanların göremeyeceği bir ada oluşturdu. Bu adanın ismi "Angelus" idi ve "Melek Dünyası" artık bu adadan, büyücüler tarafından yönetilecekti. Baş Melek'in emriyle Cadı Krallığı hükümdarları cadıları, Angelus Adası'ndaki büyücüler de tüm dünyevî âlemi koruyacak ve cennetin kurallarıyla yönetecekti. Angelus Adası'nın tam merkezine ve daha sonra Başkent Yüce Coelum olacak yere Baş Melek tarafından "Cennet Kuleleri" dikildi. Kuleler, cennet ateşiyle bembeyaz bir şekilde yanıyordu ve tüm adayı cehennemin kapısı tekrar açılırsa olası bir iblis saldırısından korumakla görevliydi. Böylece kulelerin olduğu yere Başkent Yüce Coelum şehri kuruldu ve yeni düzen başladı.

   Baş Melek, gitmeden önce, cennet tarafından köprü görevi üstlenecek seçilmiş birinin geleceğini müjdeledi. Bu seçilmiş kişi kuşkusuz dünya ile cennet arasında köprü görevi üstlenecek, muazzam güçlere sahip bir büyücü olacaktı. Mikâil, evrenin ilk kötüsü olan "Karanlık"ın geleceğini ve bir gün gerçekleşecek büyük savaşta galip çıkacağını, onu ancak "Köprü"nün durduracağını söyledikten sonra yükselerek cennete gitti. Böylece yeni düzene alışmaya başladılar ama Şeytan Lucifer ve evrenin ilk kötüsü "Karanlık", onları asla rahat bırakmadı. Özellikle Şeytan Lucifer'in bambaşka planları vardı. Şeytan, Karanlık ile bir anlaşma yapmak ve ondan yardım istemek için onun yanına gitti. Bunun sonucunda ise 400 küsür yıl sonra, Karanlık'ın ve Şeytan Lucifer'in yardım ettiği "Ölüm Büyücüsü" ortaya çıkmış oldu. Ölüm Büyücüsü, bir süre sonra yıl 570 iken melekler tarafından cennet ve cehennemin arasındaki boşlukta zincirlendi. İnsanlara defalarca gereğinden fazla yardım ettiği için cennet tarafından azarlanan güçlü Melek Ambriel'in dediğine göre Ölüm Büyücüsü bir gün geri gelecekti ve onu sadece kehanette bahsedilen kişi, yani kendi kanından biri yenebilecekti...

"Ölüm gelecek kendi büyücüsüyle ve durduracak onu kendi kanından bir kişi."

Ölüm Büyücüsü'nün cennet ve cehennem arasındaki boşlukta zincirlenmesinden 1425 yıl,

Baş Melek tarafından müjdelenen henüz kendinin farkında olmayan Yüce Köprü'nün doğumundan 14 yıl sonra...

Büyünün on üçüncü çağı olan ''Gellert Çağı''.

Milattan sonra 1995.

.

~~Devamı Flora Kitap Yayınevi aracılığıyla İNTERNET SATIŞ SİTELERİNDE!~~

Profilimin ''Hakkında'' kısmındaki linkten ulaşabilirsiniz.

.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Vanessa Redhouse ve Katrine Rose ( KİTAP OLDU! )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin