TOXIC (The Begining Of The End) *Taejin*

Kelepçe Süslü Anahtarlık

Birazcık yorum mu yapsanız? Eğer sadece okuyup düşüncelerinizi içinizde saklıyorsanız yapmayın bunu. Kendimi yalnız hissetmeme neden oluyor. Birazcık destek ༎ຶ‿༎ຶ
Sınır 100 yorum 25 oy. Bakalım bunu kaç gün içerisinde tamamlayabileceksiniz 😅
________________________

Seokjin uyandığında bedeni çok yorgundu. Gözlerini yavaşça araladı. Yanına baktığında onun olmadığını fark etti. Yataktan doğruldu. Evet, bütün vücudu sızlıyordu. Saate baktığında sabahın onu gibiydi. Kalkıp banyoya gitti. Her şeyi hazırdı. Şampuan, bakım ürünleri, çeşit çeşit duş jelleri... O korkunç yerden kurtulmuştu. Şimdi böyle bir yerdeydi. Açıkçası ne hissettiğini soracak olursanız hissettiği tek şey soğukluk. Onun temasları içini ısıtıyordu. Ama bu sonuçta çıkar ilişkisiydi. Onun ne hissettiğini bilmek isterdi.

Bu düşünceler arasında çoktan duşa girmiş, saçlarını güzelce yıkıyordu. Küvet sevmezdi. Ayakta banyo ona göre daha sağlıklı ve hoştu

Düşünceleri arasında kaybolmaya devam etti. Seokjin Taehyung'un hayatını merak ediyordu. Kendisiyle yattığına göre sevgilisi yoktu sanırım. Aksi halde neden kendisiyle yatsın. Sadece birkaç gün oldu buraya geleli ve her şey çok sessiz, çok mesafeli, çok soğuk. Bu güzel ev asla ama asla kalbini ısıtacak kadar güçlü değil. Acaba kendisini bırakacak mı Taehyung.

Seokjin krem rengi bornozunu giydi. Ardından banyodan çıktı. Rahat giyim tercihiydi. (medya)

Beyaz takımını giydikten sonra çeşitli aksesuarlarını taktı. Uzamış saçlarını taradı. Aynada kendine baktı. Birkaç bakım kremi ve hafif bir makyaj en iyisiydi. Aynanın önünden kalkıp odadan çıktı. Evet yine mutfak bulmaya çalıştı. Neyse ki buldu. Aşçı, yemeğinin hazır olduğunu söylediğinde yemeye gitti. Masaya oturdu. Tek başına kocaman bir masa. Üstü her şeyle donatılmış. Ancak... Yalnızdı. Yine... Meyve suyundan bir yudum aldı. Gözleri camdan dışarıya kaydı. Belki gelirdi? Bir süre dışarıya baktıktan sonra yemeye devam etti. Çekinmeden karnını güzelce doyurdu. Yemeğe bayılırdı.

Masadan kalkıp evde dolaştı bir süre. Bilmediği çok yer vardı. Taehyung'un odasına gözü kaydı. Akşama kadar gelmezdi. O yüzden odasına girdi. Odasının ağır ve sert kokusu... Nefes alması zorlaştı. Önce dolabını açtı. Kıyafetlerini merak ediyordu.

"Bu ne amk bunların hepsi aynı!"

"Ne bekliyordun?"

Çığlık atarak sese baktı. Kalbinin üzerini tuttu. Taehyung tek kaşını kaldırmış ona bakıyordu.

"Odama kıyafetlerimi eleştirmek için mi girdin?"

Seokjin utandı. Konuyu değiştirmeye çalıştı.

"Senin bu saatte ne işin var?"

Taehyung soğuk baktı. Seokjin'in üzerine yürüdü. Seokjin tedirgindi. Çünkü bu yaptığı biraz özel hayata saygısızlık olmuştu. Evet, dolap karıştırmaktan bahsediyoruz. Seokjin'in üzerine eğildi.

"Önce sorumu cevapla."

"Sadece merak ettim be. Hep aynı giyinip giyindemiğini görmek istedim. Bir de tehlikeli bir iş adamının odasını incelemek istedim. Şimdi söyler misin neden erken geldiğini?"

Yüzünü inceledi. Yalan söylemediğini biliyordu. Bu yüzden ona karşı bakışını biraz yumuşattı.

"Önemli bir şey almam gerekiyor. O yüzden geldim."

"Eee o halde ben çıkayım."

Tam gidecekken Seokjin'i kolundan tuttu. Kulağına yaklaştı.

"Bir daha seni odamda yakalarsam ağrına ağrı eklerim."

Çok sert ama bir o kadar da istekli bakıyordu. Seokjin kolunu nazikçe çekti.

"Pekala girmeyeceğim. Üzgünüm."

Seokjin ağır adımlarla odadan çıktı. Taehyung bir süre olduğu yerden hareket etmedi. Alması gereken bazı anahtarları aldı. Ardından odayı süzdü.

***

Taehyung evden çıktıktan sonra Seokjin odaya tekrar girdi.

"Salak herif. Sanki beni görecek. Daha gelmez artık. Biraz daha karıştırabilirim."

Dolabı tekrar açtı. Bir not vardı. Eline aldı. Okumaya başladı.

Yalan söyledin (' Karıștıracağını biliyordum. Şimdi usluca odayı terk et. Cezan ağırlașmasın hm?

Seokjin şaşkındı. Bu adam deliydi. Kağıdı buruşturup yere attı. Dolaba baktı. Kıyafetten başka bir şey yoktu.

"Bu ne ya. İnsan gizli kasa falan koyar. Çok sıkıcı."

Odadaki çekmeceleri karıştırır. Yine bir kağıt çıkar.

"Yok artık(!)"

Eline alır.

Devam edersen senin için acı şeyler olacak. Uyarmama rağmen devam ediyorsun. Son kez uyarıyorum. Odadan çık.

Seokjin sinirle bu kağıdı da buruşturup yere attı. Etrafı aramaya devam etti. Yastık altına baktı. Bir anahtar vardı. Onu aldı. Gülümsedi. Anahtardaki asılı anahtara baktı. İç sesi konuştu.

Bu bir kelepçe mi?

Anahtarlık süsü kelepçeye benziyordu. İyi de bu anahtar neyin anahtarı? Odadan çıktı. Bu odanın içinde aşırı gizemli bir şey yoktu. Bu anahtar kesinlikle başka bir kapının anahtarı olmalı. Evi genel olarak gezmiş ancak bulamamıştı. Odasına çıkmak için merdivenlere ilerledi. O sırada gözüne merdiven boşluğu takıldı. Merdivenin etrafında 180° döndükten sonra duvardaki kırmızı kapıyı fark etti. Yaklaştı. Anahtarı deliğe soktu. Sola doğru çevirdiğinde tık sesi duydu. Sanırım doğru kapıydı. Bir kere daha sola hareket ettirdi. Bu sefer kilidin açıldığına dair ikinci tık sesini duydu. Kapıyı içeri doğru itti. İçerisi kapkaranlıktı. Eliyle ışığı aradı. Biraz ilerledi. Duvarda elini sürtüyordu. İyice içeri geldiğini anladı. Birden eline tüylü bir şey değdi. Çığlık attı. Geriye sendelerken ayağı bir şeye takıldı. Yere yapışması bir oldu. Ağrıyan kalçası daha çok ağrımaya başlamıştı. Karanlıktan korkmazdı ama burası aşırı karanlıktı. Hiçbir şey görmüyordu.

Beynimiz genelde algılayamadığı şeylerden korkar. Bu yüzden insanlar örümcek, hamam böcekleri vb şeylerden çok korkuyor. Karanlık da aynı şeydi. Elini yerde sürttü. Deri bir şey hissetti. Eliyle üstüne bastırdığında bunun ayakkabı olduğunu anladı. Elini biraz yukarı kaldırdığında pantolonu ve iri bacakları hissetti. Titremeye başladı. İç sesi korkudan kuduruyordu.

O olmasın... Hayır... Hayır...

Birden küçük kırmızı loş ışıklar açıldı. Seokjin korkuyla başını kaldırdı.

İşte şimdi boku yedik....
_______________________

Evet, heyecanlı yerde bırakmak istedim ehehe.

Biliyorum çok kısa bu bölüm diyorsunuz. Bir dahaki bölüm uzun olacak.

Sizce gelecek bölüm Seokjin'in başına neler gelecek?

Sizce nasıl bir odaya geldi?