Baby Bear Taekook

6.bölüm

  Birazdan fizik sözlümüz vardı ve neredeyse yarım saatir bana yalvaran bir hoseok ve sırf yardım etmeyeyim diye beni engelleyen bir jungkookla uğraşıyordum. Sanırım onun dışında herkes çalışmıştı yani ,bilmiyorum.

"Taeyhung lütfen biraz yardım etsen, bak fizikçi gıcık bana bilerek bırakır beni bu dersten fırsat kolluyor adam"

"Tamam yardım ed-"

"Hayır yardım etmiyeceksin" hoseok bana dolu gözlerle bakarken nasıl red edicektim ki benim gibi bedenini duvara yaslayan jungkook'a döndüm

"Biraz yardım etsem olmaz mı " bir süre gözlerime baktı daha sonra kafasını hoseok'a çevirdi

"Ben sana yapıcağımı biliyorum...iyi yardım edebilirsin" dedi ve gitti. Arkasından bakmaya son verip hoseok'a döndüm. Ben hoseokla sohbet ederken jimin de yoongi ile uğraşıp duruyordu.

Fizikçi şu meşhur sözlüsünü yapmıştı o kadar da zor değildi hoseok'a da yardım etmiştim. Ben jungkook dersle ilgisi olmayan birisi sanmıştım ama sözlü sırasında çatır çatır cevap vermişti. Diğer dersimiz beden olduğu için herkes şuan soyunma odalarına dağılmıştı jimin ve ben koridorda yürüyoduk arada birbirimizle uğraşıyorduk soyunma odasına gelip üstümü değiştirip üzerime bir Swift tişört altımada bir eşofman aldım. Jimin de aynı şekilde giyindi ve soyunma odasından çıktık ve spor salonuna gidip oturma alanlarına doğru ilerledik yanıma birinin oturmasıyla irkildim kafamı çevirdim ve oturan kişinin bir kişi olmadığını analadım. Şu dörtlüydü lisa ve jennie benim tarafımda jisoo ve rose de jiminin tarafına oturmuşlardı.

"Naber" lisanın sesiyle bakışlarımı  ona çevirdim.

"İyi" deyip önüme döndüm.

"Ne bu mesafeya az rahat olsana" onları pek fazla tanımadığım için rahat olamazdım açıkçası bunu istemeleri de saçmalık

"Her neyse siz oyniyacakmısınız yoksa izlicekmisiniz" jisoo'nun sorusuyla kafam ona çevirip cevap verdim.

"İzlicez" diye yanıtladım onları

"Neyse jennie kalk gidip maç öncesi motive edelim onları" bu ne demekti şimdi?

"Nee, haa tamam kalk gidelim" lisa ve jennie ' nin kalmasıyla jisoo ve rose de onların kalkmasıyla kalktılar hemen biraz ilerde oturan jin,hoseok  ve namjoon yanına oturdular ardından biri yine yanıma oturdu. merakla kafamı çevirdim bu sefer yanıma oturan kişiyi tanımıyodum ama oldukça tatlı birine benziyordu siyah kısa saçlarıyla gülen yüzüyle

"Selam ben felix" uzatığı elini sıkıp

"Selam ben de taehyung" dedim ona gülümseyip

"Maç başlar birazdan, biliyormusun sevgilimde bu maçta oyniyacak bak şurdaki siyah bandanalı" baş parmağıyla gösterdiği yere baktım tıpkı onun gibi tatlı birine benziyordu parmağıyla gösterdiği kişi bize bakıp başta şaşırsada sonradan gülümsedi adının felix olduğunu öğrendiğim çocukta ona el saladı. Sevgilisi ise ona havadan öpücük attı gerçekten tatlı bir çift

"Biliyormusun yoongi basketbol kulübünün kaptanı"

"Bilmiyordum" sesizliğini bozan jimin konuşup dikkati üzerine çekmişti

"Aa pardon tanıtmadım kendimi ben jimin" jimin elini uzatıp felixle tokalaştı

"Bende felix" dedi ardından  hemen bakışlarını sahaya çevirdi ve homurdandı sebebini öğrenmek için başımı çevirdiğim gibi gördüğüm manzara gözlerimin fal taşı gibi açılmasına neden oldu lisa, jungkook'un kulağına gülerek bir şeyler söylüyordu jungkook ise sırıtarak dinliyordu ve kaçamak bakışları beni buldu hala gözümü kırpmadan onları izliyordum anlamadığım bir şekilde daha çok gülmeye başaldı bu kadar komik olan şey neydi de böyle gölüyordu. bakışlarımı ondan alıp felix çevirdim.