yak beni, arzularınla, diline varmayan kelimelerinle

313 28 123
                                    

"Kurşun yağmuru gibi, hayaletlerimizin üzerinden geçeceğiz sonsuza dek, sonsuza dek. Korkuluklar gibi yanıyoruz, sonsuza dek."

*

Bebeğim, hayallerimin ötesinde olduğunu hatırlat bana; gözlerimle gördüğüm, şahit olduğum halinin bir yalandan ibaret olduğunu düşündür, yanılt beni. O kadar çok afallat ki beni, bir sonraki hareketin tahmin edilemez olsun, yeşil gözlerine baktığımda gördüğüm tek şey bana nasıl bu kadar sert düştüğün olsun.

Daha önce hiç bu kadar hızlı çıplak kalmamıştım kimsenin önünde, senin dışında Derek; gözlerinle beni kaç defa soyduğun aşikâr irislerinden, dayanamıyorum arzularına, kasıklarım yanıyor her defasında.

Altındayım, bir av olduğum için daha önce hiç bu kadar zevk dolu değildim, şimdi beni avlaman için bütün zerremle hazırım. Yak beni; arzularınla, her bir kıvrımınla. Bunun için yaşamaya razıyım.

Ellerin yüzümde, baş parmağın elmacık kemiklerimin üzerinde daireler çiziyor, gözlerin gözlerim ve dudaklarım arasına mekik dokuyor. "Öp beni." Fısıltımı duyamıyorum bile, o duyuyor, sıcak nefesi tenimi gıdıklıyor, dudakları dudaklarımla buluştuğunda ellerim sırtına ulaşıyor. Alt dudağımı esiri altına alıyor, dudaklarının yavaşlığı, saçlarımdaki nazik elleri beni mayıştırıyor lâkin bu gece mayışmak istemiyorum, isteklerinin kölesi olmak istiyorum.

Gövdeni daha çok yaklaştırıyorum, dişlerimle dudağını ısırıyorum, bu bir nevi davet, bir eli saçlarımdan baldırlarıma kayıyor ardından. Hâlâ dokunsa parçalara ayrılacakmışım gibi bir tavır takınıyor. Nefes almak için ayrıldığımızda çok bir süre geçmeden kafasını boynuma gömüyor, bu sefer köprücük kemiklerimi esir alırken kalbimin ne kadar hızlı attığına şaşırıyorum.

Dişleriyle çekiştiriyor, emiyor ve sonrasında öpmekten çekinmiyor aynı benim de zevk dolu sesler çıkarmaktan çekinmemem gibi. Ezbere bildiği benlerimle yavaşça altlara doğru yol alırken normal hâlimden bin kat daha hassas olduğumu fark ediyorum, şimdiden içimde yer edinmesinin hayalini kuruyorum.

Bacaklarımı onun için açarken gülümsüyor ve bir anda son öptüğü yerden kafasını kaldırıp kızardığından emin olduğum yüzüme bakıyor. "Sakin ol güzelim." Sesinin sıcak tınısı ve gözlerime utanmaz bakışları beni daha çok heyecanlandırıyor, daha fazla istemek mümkünmüş gibi istiyorum onu her şeyimde. "Olamıyorum, beni delirtiyorsun." Titreyen bacaklarımı okşuyor, öpücükleriyle kasıklarıma kadar yol gidiyor. "Daha yeni başlıyoruz Sti." Dediklerinden hemen sonra kalbimin ritmini bozup inlemelerimi kesintiye uğratacak bir şey yapıyor; sıcacık dilini davetkâr deliğimde hissediyorum.

Bir elim saçlarını çekerken diğer elim siyah çarşafı sıkıyor, gözlerimin şimdiden yaşardığını hissedebiliyorum. İki parmağıyla diline eşlik ederken yapabildiğim tek şey kendimi ona daha çok itmek ve küfürlerimle mızmızlanmak oluyor. Tanrım, şimdiden gelebilirim. Sızlamaya başlayan penisime uzanmama izin vermiyor, beni resmen diliyle becerirken tek yapabildiğim şey inlemek ve tepinme isteğime engel olmaya çalışmak.

Üçüncü parmağını hissettiğimde ıslak sesler son buluyor, sızlanmış olsam bile yeniden üstüme tırmanıyor ve beni bu sefer şehvetli bir öpücüğün içine çekiyor. Kendi tadımı alıyorum, nefeslerimiz birbirine karışıyor; beline sanat çizen elim onun ilgilenilmeye muhtaç penisine uzanıyor. Hırıltısını duyduğumda gülümsüyorum, kayganlaştırıcı için çekmeceye uzanınca aklıma bir fikir geliyor ve omuzlarına uzanıp onu yatağa çekiyorum. Afallıyor lâkin bana ayak uyduruyor, kendimi onun üstüne konumlandırıyorum.

"İlgilenmeme izin ver sevgilim."

Ona arkamı dönüp beni isteyen şişkinliği ağzıma alıyorum, bir kurt değilim lâkin Derek'in kalp atışlarını duyabilmem için kurt olmama da gerek yok. Dilimle dalga geçercesine uzunluğunu boylu boyunca yalıyorum. Hırıltıları ve inlemeleri beni daha çok ıslatırken kırdığım dizlerimde ellerini hissediyorum, sonra daha ne olduğunu anlayamadan bacaklarım kafasının iki yanında aralanıyor. Deli gibi atan kalbimin pompaladığı her bir kan yüzüme toplanırken yaptığım işe devam ediyorum, tanıdık sıcaklığı yeniden deliğimde. Düşünmemi zorlaştırıyor, ağzımdaki doluluk sadece homurdanmama izin veriyor.

Ne kadarını ağzıma alırsam, o kadar derine iniyor. Lanet olsun. Ritmimi tepkilerine göre hızlandırırken o da aletimi çekmeye başlıyor ve dalga geçercesine diliyle en hassas yerlerimle oynamaya devam ediyor. "Stiles." Doğrulmama sebep olan davetkâr sesiyle aletinden yavaşça ayrılıyor ve doğrulan ona doğru döndürüyorum vücudumu. "Güzelim, kucağıma gel." Yatağın başlığına yaslamış sırtını, gözleri avını çağıyor.

Seve seve av oluyorum.

Kalçamdan tutarak sakin kalmamı sağlıyor, onu deliğime yavaş yavaş alırken nefesimi tuttuğumun farkında değilim. Omzuna yerleşiyor ellerim, sırtım onun üzerine doğru kasılıyor. Belimden kavrayarak yerleşmeme yardım ediyor, sabırsız nefeslerim havaya karışırken hareket etmeye başlıyor. Saniyeler ilerledikçe birbirimize uyumlu bir ritim tutturuyor ve yeniden nefeslerimizi birbirine karıştırıyoruz. İlkim evet fakat aynı zamanda sonum da olmasını isteyerek öpüyorum güzelim dudaklarını.

Aynı onun gibi, yumuşak ama aynı zamanda vahşi.

İkimizin de zirveye ulaştığı o vakit, Derek'in çıkardığı her bir ses müziklerden daha dinlenilesi. Kendi orgazmımın en tatlı şahidi oluyor. İçime gelmesini sevdiğimi biliyor, sormuyor bile. Ben gelirken boynuma dudaklarını bastırıyor. Gözlerimi kapatıyorum, dudakları tenimde kelebekler çizerken ben sadece gülümsüyor ve bu anın hiç bitmemesi için Tanrıya yalvarıyorum.

Lakin Tanrı biliyor, bu genç kimi kandırabilir ki? Hayatındaki tek kutsal öge karşısındaki genç iken.

Ay ışığı çiftin birbirlerine olan bakışlarına ve her bir ayrıntıya eşlik ediyor, kucağındaki soluk bedene özellikle. Gencin üzerinde bir sahne ışığı gibi duruyor.

Çilleri ve benleri tüm vücudunu kaplamış, karşısındaki kişiye ne kadar tezat olduğunu hissedebilir lâkin yeşil gözlerin gördüğü şeyler tüm bir dünyaya bedel, tezatlıklar o kadar güzel işlemiş ki tenine diye düşünüyor esmer.

İkisi de konuşmuyor lâkin dudaklarının ve gözlerinin dedikleri yetiyor birbirlerine ve henüz şafağa gebe kalmış geceye.

Stiles, Derek'in onun omzunun üzerindeki her bir benini öpmesinin "seni seviyorum" demek olduğunu biliyor, Derek ise Stiles'ın gece boyunca bu cümleyi tekrarlayacağından ötürü olsa gerek, ezberinde kendisini sevdiği.

İkisinin de minnet ve sevgi dolu silueti geceye mükemmel bir uyum sağlıyor.

*

ilk smut yazışımdı, umarım beğenmişsinizdir?
okuduğunuz için teşekkürler. 🌼

hunt (me down) or dieWhere stories live. Discover now