Bölüm 5

28 4 2
                                    

Haruka yaptığı çizimi müdüre uzattı. "İşte buna benziyordu." "Prens Satoshi..." dedi müdür resmi inceledikten sonra. "Prens mi? O herif prens miydi?" Diye güldü Hanamiya.

Akira sinirle elini masaya koydu. "Hanamiya, bu çok ciddi!" "Biliyorum benim korkmadığımı mı sanıyorsunuz." Diye cevap verdi Hanamiya. "Kavga etmeyin, yalnız birbirinize sahipsiniz. Ve başlayacağınız macerada korkarım hepinizin hayatta kalabilmesi için birbirinize ihtiyacınız olacak." Dedi müdür.

"Başlayacağımız macera?" Diye sordu Hanamiya kafası karışmış bir şekilde. "Siz Trespia'nın Kalbi tarafından seçilmiş savaşçılarsınız. Bu sayede rahatlıkla dönüşebildiniz. Bir göreviniz var. Tahtın gerçek varisini Kral Yuuya'dan önce bulmak."

"Hikari... o, dönüşemedi." Diye mırıldandım. "Bunun ancak iki sebebi olabilir. Ya sizden birisi değil, ya da güçlerinin büyümesini istemediği için dönüşmedi." "İyi de neden büyümesini istemesin ki?" Diye sordu Hanamiya.

"Hikari'yi kendi kızım gibi görürüm ve herkesten iyi tanırım. Hikari... güçlerinden korkuyor." Hepimiz şaşkınlıkla bakakaldık.

Müdür devam ederek sessizliği bozdu. "Aranızdan biri diğerlerine lider olacak. Trespia'nın Kalbi'ni taşıyıp grubu birleştirecek. Güçlerinizin çok daha fazla büyümesini o sağlayacak."

Müdür kalbi bırakıp havada uçmasına izin verdi. Kalp hepimizin önünden geçtikten sonra tek bir kişinin önünde durdu. Bu kişi bendim.

*

Dersten sonra hep birlikte yemekhaneye gittik. "Bilin bakalım bugün kimin doğum günü?" Diye sordu Haru. Kimseden cevap gelmeyince devam etti. "Bugün Haruka'nın doğum günü." "Ona bir parti hazırlayacak mısın?" Diye sordu Akira. "Hayır, yapmamam için bana söz verdirdi." Dedi.

Haru, yemeğini alan Haruka'yı görünce aniden sandalyesinden kalktı ve yüksek sesle söyledi. "Burası boş siyah saçlı pembe yanaklı bal kabağım!" Yemekhanedeki herkes gülmeye başlayınca Haruka öfkeyle Haru'ya baktı.

Haru kız kardeşinin yanına gitti. Bunu fırsat bilen Hanamiya fısıldayarak "Haruka için parti yapmalıyız." Dedi. "Sen sağır mısın? Haru yapmayacağına söz vermiş." Dedi Akira.

"O halde Haru yapmaz, ama biz yaparız. Hem bu sayede Haru'nun istediğini yapmış olacağız. Ona bir parti vereceğiz ve-" "ama Haruka parti istemiyormuş ki." Diye sözünü kesti Akira. "İnan bana o partiyi gördüğü anda ağzı kulaklarına varmış olacak, ne dediğini bile unutacak. Minako, bir fikir bul ve dekorasyon işini hallet. Parti için yer bulmalıyız."

"Neden sizin orada yapmıyoruz?" Diye sordum. "En son verdiğim parti öyle harikaydı ki ailem evden ayrılıncaya kadar bir daha parti veremeyeceğimi söyledi."

*

Her şey hazırdı. Geriye kalan tek şey ikisiyle buluşup neler olduğunu fark ettirmeden saçma sapan giyinmemelerini sağlamaktı.

"Hey millet! Tahmin edin alışveriş merkezinde kim konser veriyor?" "Şaka yapıyorsun. Gidelim!" Diye cevap verdi Haruka. "Bunları giyin böylece domuz gibi görünmezsiniz." Dedim çantamı sırtımdan çıkarıp. İkisi de kaşlarını çatmış bir şekilde bana baktı.

"Hadi, üstünüzü değiştirin." İkisi de soyunma odasından çıktıktan sonra tuvaleti kullanmak için onların evine gitmem gerektiğini söyledim. "Neden okuldaki tuvalete gitmiyorsun?" Diye sordu Haru. "Okuldaki tuvaleti kullanamam. Çünkü yer seviyesinde değil. Yüksek tuvaletlerden korkuyorum."

En sonunda hep birlikte eve uğradık. Ön kapıyı açtıklarında herkes "süpriz!" Diye bağırdı. "Bana söz vermiştin." Dedi Haruka, erkek kardeşine. Hanamiya kolunu Haruka'nın omzuna koydu. "Haru sana söz verdiği için bu partiyi yapmayı aklından bile geçirmedi. Bana on yedi kez sarılacaksın doğum günü kızı!"

*

Partide her şey yolunda gidiyordu. Diğerleri eğlenirken ben Haru'ya bulaşık konusunda yardım ediyordum. Ta ki bizim varlığımızdan habersiz kapının önünde konuşan iki çocuğu görene kadar. "Eminim düzmecedir, ama belediye merkezinde yılan türü bir canavar olduğuna dair bir şeyler duydum. Babam polis olarak kontrol etse mi?" Diye sordu arkadaşına.

"Eminim çocuklar tarafından uydurulmuştur." Dedim. Çocuk orada olduğumuzu yeni fark edince yerinden sıçradı. Gülümseyerek ona baktım. İkisi dans edenlerin yanına gidince gülümsemem silindi.

Haru'ya döndüm. "Yılan mı? Eğer bu doğruysa gidip bir şeyler yapmalıyız. Hemen diğerlerini toplayalım." Dedim. Grubun tamamını topladıktan sonra binanın içine girdik.

Odanın birinde dağılmış dosyalara bakarken Haruka "bir yılanın doğum kayıtlarıyla ne işi olabilir?" Diye sordu. "Kayıp olan bilgiler on sekiz yıl önce doğan kız çocuklarına ait olanlar." Dedi Haru sayfaları çevirirken.

Büyük bir gürültüyle sarsıldık. "Gidip kontrol etmemiz şart mı?" Diye sordu Hanamiya. "Tabiki de şart! Bu tür sorunlar için görevli polisler biziz." Dedi Akira. "Bunu söyleyeceğinden korkuyordum..."

Aşağı indiğimizde dona kalmış bir şekilde baktık. Gerçekten de bir canavardı. Üstü insan altı yılan şeklindeydi. "Hey çirkin surat!" Canavar daha arkasını dönemeden Hanamiya gücünü kullanarak üstüne bir eşya fırlattı.

"Siz de kimsiniz?" "Bizler sonsuz boyutların koruyucularıyız. Bizler savaşçılarız!" Bunu dedikten sonra Trespia'nın Kalbi'ni çıkarıp bizi dönüştürdüm.

Devam edecek...

Gecenin MuhafızlarıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon