1.4

609 66 10
                                    

Yine teravihe yetişmek için evden çıkmaya çalışırken abim kolumdan tutmuş beni içeri çekmeye çalışıyordu. Aklı fikrince geç gideceğim ve yerimi teyzeler kapacak. Ah abim ah çok safsın. Neden mi yerimi kaptırtmaya çalışıyor? Çünkü canım abim uyuya kaldı ve arkadaşları ile çok önemli buluşmasına gidemedi. Tabi biraz benim yüzümden uyuya kaldı. Ben yanlışıkla bakın yanlışıkla abimin alarmını kapatmış olabilirim. Ama ne olacak canım? Amaaan.

Abime teslim olup beni içeri çekmesine izin verdim ve ona küçümseyen bakışımı attım. "Canım abiciğim. Dilek gitti zaten." dedim ve kolumu kurtardım elinden. Sonra da başörtümün sarkan tarafını elim ile savurup havalı bir şekilde evden çıktım. 

Telefonum çalınca açıp kulağıma dayadım ve ayakkabımı giymeye devam ettim. "Eflin gittin mi camiye?" dedi. "Hayır gidiyorum şimdi." dedim. "Eflin ben geç kaldım ya şimdi koşuyorum." dedi. Gözlerimi sonuna kadar açıp ayakkabılarımı hızla giyip merdivenleri uçarak indim ve camiye koşarak gittim. İçeri girdiğimde her zaman oturduğumuz yerimize baktığımda yerimize 2 tane teyzenin kurulduğunu ve bana sırıtarak baktığını gördüm. Gözlerimi kısıp onlara tehdit içeren bakışlarımı gönderip kenarlarda bir yere oturdum. Pislik teyzeler ya.

Çantamı çıkarıp Dilek'in oturacağı yere koydum ve gözümü kapıya diktim. Dilek sonunda girince dudağımı büküp ona üzücü bakışlarımı yolladım. Dilek de her zaman oturduğumuz yere bakıp bana döndü. Ağzı sonuna kadar açılmış gözleri ise dolmuştu. Oha Dilek bir de ağla?

Ve o sırada ağlamaya başladı.

Hemen yerimden kalkıp yanına koştum ve kolundan tutup BUGÜNLÜK oturduğumuz yere oturtturdum. "Ne oldu Dilek ağlanır mı onun için?" dedim. Dilek başını kaldırıp bana baktıktan sonra daha da ağlamaya başladı. "Bu sefer ne oldu?" dedim. "Yer kapmak için koşarken başörtünün önü bozulmuş." dedi. Hemen ayağa kalkıp onu orada bıraktım ve koşar adımlarla abdesthaneye girdim. Başımı düzeltmişken abdestimi tazeliyim diye düşünüp hem abdestimi tazeledim hem de başörtümü düzettim. 

.

Parkta oturmuş cips yerken benim gözüm dondurma dükkanındaydı. Ne olurdu sanki gidip bir daha alsak. Ama yok Dilek hanım gelmiyor. of of. 

Kapıdan ceketini giyen Uraz çıkınca yerimde dikleşip Selina'ya döndüm. "Ağzım da bir şey var mı?" dedim. Olumsuz anlamda başını sallayıp telefonuna geri döndü.

Başımı yola çevirdiğimde Uraz'ın buraya doğru geldiğini gördüm. Heyecandan garip garip hareketler yaparken bana bakmadan önümüzden geçip gitti.

.
.
.

Nasılsınız canlarıııımm?

Yeni bölümü nasıl buldunuz?

Sorularınız varsa (her konuda olabilir.) sorabilirsinizz :))) <33

Ah Kimin İçin Atıyor Bu Yürek? -Yarı Texting - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin