5

28 7 7
                                    

Ben jungkook a öyle bakınca jimin hemen atlayıp konuştu

" eee tae senin varmı sevdğin"

Ben tam bişey saçmalıcakken kapı  çaldı

Tanrım teşekkürler

" kapı çaldı jimincim"

Kapıyı açtığımda MacLaren's Pub ın sahibi chan ve onun kardeşi soobin  duruyordu

"aa hayırdır chan hangi rüzgar attı seni içeri geçsene"

"ah aslında geçmiyecektik ama çok ısrar ettin"

" selam çocuklar" dedi chan

"merhaba" dedi soobin

Tam bu sırada içeriden yeonjun geldi venim kardeşim

" oha taş gibi çocuk" dedi aptal yeonjun

" hayırdır chan ne oldu da geldin" dedi yoon konuyu değiştirdi de chan nın kötü bakışlarına maruz kalmadık.

" ahh o mu dün akşam çok sarhoştunuz sokakta ıslandınız falan sizi yukarı çıkarmak istedim ama o sıra müştrige bakıyordum sonra baktığımda yoktunuz ondan sizi merak ettim"

" çok teşekkür ederiz chan bizi düşünmüşsün"

"rica ederim biz artık gidelim görüşürüz çocuklar"

"akşam sendeyiz chan" dedi jim

" tamamdır jim" dedi ve gülümseyerek çıktı

..............

Chanın gelmesinin üzerinden bir saat geçmişti ve viz ne konuşucağımızı bilmeyip oturmuştuk jim ben ve yoon bira içiyorduk kook ve jin ise yeşil çay namjoon oturmuş hiçbirşey yapmıyordu

Jin dayanamayarak sessizliği bozdu

"ben alışverişe gidiyorum gelcek"

"ben gelmem" dedi yoon

"ben gelirim" dedi kook ne güzel olmuştu bugün

" bende gelicem" dedi jim

" o zaman bizde gidelim hem bişeyler bakarız" dedi yoon

" yoon çok güzel döndün umarım ilerde Mevlana olursın bro" dedim çıkarken

" zevzeklik yapma tae jim bugün çok güzel ona ya biri laf atarsa kendini koruyamaz minik bir bebek o"

"benim kaslı tavşanım korur onu"

"kaslı tavşan mı iıyy" dedi ve devam etti yoluna

why'd you only call me when you're high / bangtan Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang