10)

2.9K 70 40
                                    

Merhabaaa nasılsınızz,şimdi size bir haberim var ben 2.bir hikaye daha yazıyorum YALNIZLIK diye şuanda birinci bölümünün yarısını yazdım ama bu hikayeyi TAKINTI'yı final yapınca yayınlamayı düşünüyorumm.
İyi okumalarr💖

"Benim işim bitti odaya gide bilirmiyim"diye sorduğumda Yiğit bana baktı ve"yarın düğün var,erkenden kuaför gelecek"dediğinde ayağa kalktım ve"kimin düğünü var ki?"dediğimde sen şaka mısın dermiş gibi baktı"Yeşim biz sen ve ben ikimiz evlenmek yani ikimiz evleniyoruzya"dediğinde gözlerim doldu vazgeçmemişti ama ben ona yapacağımı biliyordum itiraz etmeden kafamı salladım"peki,telefonumu ver artık"dediğimde ayağa kalktı ve"rüyanda görürsün git şimdi odana uyu sabah uyandırırım"dediğinde sinirle odadan çıktım kendi odama girdim ve dolabı açıp içinden en sevdiğim ördekli pijamamı çıkardım.
Sonuçta yarın evleneceğim demi rahat olmam lazım,ben onunla bok evlenirim mal herif sinirle üstümü değiştirdim ve yatağa girdim.
Sabah üstümdeki ağırlıkla uyanmıstım okadar ağırdıki nefes alamıyordum gözlerimi ovuşturdum ve üstümdekine bakınca büyük bir çığlık attım üstümde resmen boz ayı vardı sakin olun bizim Yiğit olan boz ayıdan"bana bak delirdin mi ne bağırıyosun kızım"dedi pürüzlü sesiyle"pardonda sence neden bağırmıyım,ya kalksana üstümden nefes alamıyorum ap ağırsın"dediğimde"kas onlar kas"dedi gözleri kapalıyken ya manyak herif haladaha üstümde yatıyo"ya banane git kaslarını başka yerde kullan Allahım yarabbim ya"dediğimde gözlerini açtı ve çapkınca"ben bugün akşam kullancam o kasları merak etme sen karıcım"dediğinde gözlerimi kocaman açtım fesattı işte fesat,boz ayı.
Ya Yeşim sence tek takman gereken şey o mu herif sana karıcım dedi kızım.
İç ses sus artık"sende kalk be üstümden yapıştın he"dediğimde bütün sinirle gelen gücümle Yiğiti yana attım hızlıca yataktan kalktım üstümü düzelttim ve banyoya girdim işlerimi hallettikten sonra tekrar geri odaya girdim.
Yiğit odada yoktu dolabımın yanına gittim ve içinden kargo siyah pantolon üstüme ise siyah göğüslerimin altında biten crop giydim hava bugün çok güzeldi alışverişe çıkacaktım hızlıca yandaki ayakkabı dolabından beyaz spor ayakkabı çıkardım ve giydim çanta olarak ise siyah önünde Prada logosu olan kısa saplı çantayı aldım ve hızlıca odadan çıktım mutfaktan sesler geliyodu şimdi Yigiti kahvaltı hazırlarken görsem ne gülerdim ama yavaş yavaş mutfağın oraya gittiğimde gördüğüm şeyle gülümsedim yerden bana doğru bakan minnak bir köpek vardı yerim ben onu hızlıca yanına gittiğimde havladı ince çıkan sesi çok şirindi ve tam o sırda Yiğit merdivenlerden indi"Alex oğlum,gel bakalım"dediğinde hızlıca Yiğitin yanına gitti ve karşısına oturdu demek ismi Alex'ti ama çok şirin bende yanlarına gittim ve Alexsin olduğu yere eğildim"sen çok şirinsin ama biraz ürkütücü görünüyorsun"dediğimde Yiğit sesli güldü anlamaz şekilde ona baktığımda"sen az önce bir Pitbula şirin mi dedin"dediğinde gözlerimi devirdim"pardonda pitbullar şirin olamaz diye bir kural mı var ayrıca şirin değil mi yani şu köpek senden daha yakışıklı"dediğimde ayağa kalktım ve"benim alışverişe gitmem lazım"dediğimde"gidelim,ne alıcaksın"dediğinde hınzırca bir fikirle birden"ped alıcam"dedim erkekler pek hoşlaşmazı sonuçta ama Yiğit hiç bir şey demedi Alla Alla,Yiğidoya bak be sen.
Arabaya bindiğimizde bana döndü ve"nereye gidiceksin"dediğinde tabikide"gratis"dedim"siz kadınlar şu badana boya işini bırakın bence"dediğinde sinirle ona döndüm"sana fikrini soran olduğunu düşünmüyorum mafya bozuntusu"dediğimde sırıttı.

Gratisin önüne geldiğimizde okadar mutluydumki suya bırakılmış balık gibi hemen içeri daldım ve kapının ordaki sepeti aldım.
Aklınıza gelecek bütün makyaj malzemelerini almıştım Yiğit bütün hepsini ödedikten sonra dışarı çıktık"normalde aldıklarımın parasını hesaplamam ama şurda saysan yirmi tane boyaya şaka gibi ama iki bin lira verdim,sizi dolandırıyolar haberiniz yok"dediğinde güldüm ona onun gibi cevap verdim"şimdi haklısın siz erkekler kadınların güzellik algılarına bakıp beyendiğiniz için bizde bu kadar para veriyoruz ama siz vermiyorsunuz neden çünkü biz yüze değil karaktere bakıyoruz"dediğimde bok parçası gibi kalmıştı ne sanıyodu acaba mal valla şu erkek milleti mal"Ee nereye gidicez şimdi"normalde bazen gittiğim ben gittiğimde bile utandığım sırf Yiğit Saraçoğlunun adını çıkarmak için onu bir yere götürecektim"sana diyorum duyuyomusun"dediğinde"pentiye gidicez"dediğimde yavaş yavaş bana döndü ve"gidicez derken gidiceksin ben oraya s*ksen yine girmem"dediğinde küfürle yüzümü buruşturdum"terbiyesiz,girmezsen girme be"dediğimde tekrar konuştum"eve gidelim çok yoruldum"hiç bir şey demeden arabaya ilerledik tabii o zamana kadarda hep korumalar bizimleydi uzaktan takip ediyolardı bizi.
Yiğit aldıklarımı bagaja koyarken ben de ön koltuğa oturup kafamı cama yaslayıp gözlerimi kapattım.

Yüzüme vuran soğuk havayla homurdanarak gözlerimi açtığımda Yiğitin kucağındaydım"indir beni"dediğimde birden bıraktı yere düşmemle yüzüne öyle bir baktımki ayağa kalkıp tekrar eve doğru ilerledim "ruh hastası,deli,manyak,boz ayı,köpek"dedim sonuçta arkadan geliyordu duyması imkansızdı boynumda hissettiğim nefesle kelimeyi şahadet getirdim"demek ruh hastası,boz ayı,deli ve manyak öyle mi Yeşim hanım"dediğinde sesli yutkundum ve arkamı döndüm ve hiç beklemediği bir şey yapıp bacak arasına tekme attım ve "değil misin,öküz"dedim ve kapıyı açmaya çalıştım ama sadece çalıştım evet nerden,hangi camiden ölüm haberim anons edilecek acaba Yiğit iki büklümdü evet şuanda bütün korumalar bana bakarak sıçtın sen demişler gibi oldu.
Hızlıca Yiğitin yanından geçtim ve arka  bahçeye kaçmaya başladıgım sırada Yiğitin sesini duydum"YEŞIM,YAKALAYIN ÇABUK"diye resmen böğürdü manyak alt tarafı bacak arrasına vurmuştum abarttı.
Tam tekrar kaçacağım sırada bir deveye çarptım yok yok cidden bir deveydi yani şimdi demyin tamam korumaları kaslı falan ama arkadaşlar cidden şuan bir deve heykeline yapıştım yukarıya doğru baktığımda gülmeye başladım Allah aşkına koca villada deve heykeli ne alaka lan.
Tam o sırada bitane koruma geldi ve kolumdan tuttu evet nereye sıçıyoduk ya da Yiğit benim nereme sıçacaktı.
Koruma beni havuzun ordaki koltuğa oturmuş Yiğitin tam önüne getirdi
"Sabah yürek falan mı yedin sen,ha bu arada düğün iki hafta sonraya ertelendi"dediğinde düğüne seviniyim mi yoksa ilk baştaki cümleden dolayı donuma sıçıyım mı bilemedim.
Tam bir şey diyeceğim sırada Yiğit"Burak getir kutuyu"Allah aşkına noluyo bitane adam yiğitin tam önündeki masaya kutuyu koydu ve geri gitti Yiğit kutuyu açtı ve eline bem beyaz bir yılan çıkardı bidakka bu çok tatlı"Yiğit bu çok şirin versene elime"dediğimde Yiğit şaşkınlıkla yüzüme baktı mal herif bilmiyoduku benim yılanlara zaafım vardı.
"Şaka mısın kızım sen yılan bu"dediğinde şaşkınlıkl ve alayla"ne nasıl yani bu bir yılan mı bana yalan söylüyosun çünkü o bir tavuk"dediğimde gülmemek için kendimi zor tuttum.
"Eee versene elime"dediğimde elindeki yılanı bana doğru uzattı
Uzattığında yavaşça elime aldım ve yüzümü yılana yaklaştırdım ve diğer elime sevdim.
"Ben senin gibi deli bir kadın ilk defa görüyorum"dedi şaşkınlıkla yılanı tekrar kutusuna koydum ve ona baktım "deli mi,bunu bana sen mi söylüyosun ha ha ha çok komikti ama ben iltifat olarak algılıyorum,ha bu arada beni börtü böcekle korkutma çünkü hepsine bayılıyorum yılan,çiyan,akrep hepsine hastayım"dedim ve yanına oturdum.

Hellüü artık bu bölüme kısa demeyin çünkü attığım bölümlerin en uzunu bu oldu tam tamına 1112 kelime yazmışımmm.🤩

TAKINTIWhere stories live. Discover now