6.Bölüm - Çaba -

172 86 30
                                    

Merhaba, bugün biraz kötüydüm ama ona rağmen bu bölümü yazdım. Çünkü bu iyi geldi. Bu bölüme bir sınırlama koymuyorum ama oylar düşerse bir sınırlama koyabilirim. Sizden tek isteğim oy ve yorum atmanız. Şimdilik iyi günler :)

Yaralarımla yaralarıyla

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Yaralarımla yaralarıyla...

6.Bölüm


Vera'dan 1 Hafta Sonra :

Kalbim sıkışıyordu. Ruhum daralıyor, herşey anlamsız geliyordu. Hiçbir şey yapmayıp böyle oturarak zamanın geçmesini beklemek beni delirtiyordu. Yürüyemiyordum. İki ay daha bu alçı ayağımda kalacakmış. İki ay ne demek? İki ay yürüyememek ne demek ? Kalbime inecek. Ee tabi bunun haricinde başka ağrılarımda var. Çenem ağrıyor, karın kısmı ve belimde ağrıyor. Hergün bir tonla hap yutuyordum. Klinikte değildik. Artık eve dönebilmiştim. O gün Kara'yla konuştuğumuz o meseleden sonra Kara'nın bütün konusu ben ve hastalığım olmuştu. Benimle ilgileniyordu. Ama aramızda bir mesafe vardı. Bunu hissedebiliyordum. Eskiden benimle konuşurken ses tonunun derinlerinde hissettiğim o his şimdi yoktu. Resmen ona onu sevmediğimi söylemiştim. Kendimi aptal gibi hissediyordum. Ona öyle dediğim için it gibi pişmanım. O durumdayken nasıl dilimden çıktı bilmiyorum. Ama ona onu sevmediğimi söylemem onu yaralamıştı. Bunu farketmiştim. Evet, benimle ilgileniyordu. Ama onun haricinde bir sohbetimiz olmuyordu. Ne desem ne yapsam ' Tamam' diyordu. Hiç itiraz etmiyordu.

Ona birşey diyemiyordum. Onu sevmediğim söylemiştim ama tam olarak öyle değildi. Ama sevmiyorum da. Sadece ufak şeyler hissediyordum mesela onun adım seslerini duyduğumda kalbim bir anda yüz seksene fırlıyordu. Ondan korkuyormuydum? Yoksa seviyormuydum? Çok kararsızdım. Ama keşke ona öyle demeseydim. Öyle diyerek aramıza mesafe koymuş olmuştum. Ve bu mesafe hem gerçekleri hemde onu sevip yada sevmediğimi anlamama neden oluyordu. O mesafeleri benim geçmem gerekiyordu. Çünkü beyefendinin bir adım attığı yoktu.

Peki, bunu nasıl başaracaktım? Hiçbir fikrim yoktu. Ayrıyetende yanımda Nazlı da yoktu. Nazlının başını yakmıştım ama Kara'yla bu konuyu konuştuğumda onu yıllık izine gönderdiğini söylemişti. Doğru olabilirdi ama Nazlı'nın sesini duymadan rahat edemiyordum. Merak ettiğim o kadar şey vardı ki ama maalesef cevaplarına ulaşamıyordum.

Bütün düşüncelerden sıyrılarak. Derin bir nefes aldım ve yataktan doğrulmaya çalıştım. Ve becerdim de. Ayağında bir kütle yığını olunca herşey zorlaşıyordu. Bir anda kapıma doğru gelen ayak seslerini duymaya başladım. Kara olabilirdi. Onun ayak sesine benziyordu. Kalbim yavaş yavaş hızlanırken kapımın önünde durdu ve tıklattı. " Girebilirsin. " dediğimde odanın kapısının açılma sesi kulaklarıma doldu.

Okyanus kokusu burnuma dolmaya başlarken adım sesleri bana doğru geliyordu.

Yatağımın yanında bir ağırlık hissetiğimde o olduğunu anladım.

Kör MelodiWhere stories live. Discover now