-İyi değilim.. -

491 36 10
                                    


Ne kadar... Ne kadar olmuştu ki?.. İki hafta? .. Dört de olabilir.. Bilmiyorum... Zaman geçmiyor...

Yatakta bi sağa bi sola dönüyordum. Tükenmiş ve boş hissediyodum. O kadar uzun zamandır yatakdaydım ki belim feci şekilde ağrıyodu. Gözlerim çok ağırdı. Sonsuza kadar uyumak istiyorum..

Abim sabahları amcamızın şirketine gidiyordu. Her sabah kesinlikle evden çıkmamamı söylemesi artık kusmak istememe sebep oluyordu.. Bende sadece yatıyordum.ilk başlarda telefondaki haberlere çok fazla bakıyordum. Babamın ölümünü ve bizim kaybolmamızı bilinmez bi sebebe bağladılar ve polislerin hala araştırdığını söylüyolardı.Çok fazla moralim bozulmuştu. Abim ve beni kayıp olarak göstermişlerdi. Beni en çok endişelendiren şey ise abim arion u da kayıp olarak göstermeleriydi. Teo abi bana hiç bi şey söylemiyor bu konu açıldığında yüzünde çok acı çeken bi ifade oluşuyor ve hemen konuyu değiştiriyordu. Bende ona fazla yüklenmek isteyordum. Zaten bunların hepsini benim yüzümden yaşamıştı. Ona daha fazla yük olamazdım. Kuzenimiz ve amcamızla beraber çalışıyolardı. Bense... Sadece yatıyodum.. Gerçekten acınasıyım.

Evet en başa döndük gene gözlerim doldu..kahretsin! Neden böyle şeyler yaşanıyodu ki! Kendimr gelemiyodum. Kafam çok karışıktı. Yatakta oturur pozisyona geldim. Ellerimi başıma koydum ve bi süre öylece kaldım. Toparlanmam gerekiyodu. Daha fazla kimseye yük olmak istemiyodum. Zorla yatakdan kalktım.

Ayağa kalkmamla gözlerim karardı ve tekrar yatağa oturdum. Bi süredir doğru düzgün bi şeyler yemiyodum. Boğazıma bi şeyler oturmuştu. Ne konuşmak ne de yemek yemek istiyodum. Kendimi sürükleye sürükleye banyoya attım.Aynada kendimr baktığımda korkunç gözüktüğümü fark ettim. Göz altlarım çökmüş, tenim bembeyaz olmuştu. Gerçekten bi zombi gibi gözüküyodum. Zor bela banyo yaptıkdan sonra biraz odamı havalandırdım. Nasıl başlayacağımı bilmiyordum. Ne yapmam gerektiğini de. Pencerenin önünden dışarıyı izlemeye başladım. Daha akşam olmamıştı. Odama şöyle bi baktım ve bi temizliğe ihtiyacı olduğunu düşündüm. Ortalığı toplamaya başladım.

Oda biraz daha toplu gözüküyordu.Canım sıkılmıştı. Evin içinde anlamsızca bi tur attım. Kapının çalmasıyla kafamı oraya çevirdim. Abimin gelmiş olması imkansızdı çünkü genelde hep akşam gelirdi. İçimi büyük bi gerginlik kapladı. İstemsizce ellerim titremeye başladı. Korkuyorum..

Yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Derin bi nefes aldıktan sonra tüm cesaretimi topladım, abartmamalıydım. Sadece kapı çalmıştı. Bu normal bi şeydi. Titreyen ellerimle kapıyı yavaşca açtım...

-Kimsiniz? (Lisa)

+Şey meraba. Ben yan komşunuz. Rahatsızlık için üzgünüm.

İnce bi kız sesiydi. İçim rahatlamıştı. Kapıyı düzgün bi şekilde açtım. Ama istemsizce hala tetikteydim.

+Annem size kurabiye gönderdi. Geçen hafta da gelmiştik ama evde yoktunuz galiba. Ben Tachibana Hinata tanıştığıma memnun oldum.

Kızı baştan aşşağı süzdüm. Kısa saçları vardı ve pek zarar vericek bi tipe benzemiyordu. Elinde tuttuğu kurabiyeler de gerçekten lezzetli gözüküyolardı. Kurabiyeleri nazikce aldım. Ama gerçekten içimden konuşmak gelmiyordu...

-L-lisa..

Sadece bunu söyleyebilmiştim. Kız bana gülümsedi. Getçekten sıcakkanlı birine benziyordu.

+Lisa-chan hangi okulda okuyosun? (Hina)

Bu konu hakkında hiçbi şey konuşmak istemiyodum. Ama illaki bi yerden başlamam gerekiyordu. Ömrümün sonuna kadar böyle kalmaya niyetim yoktu. Biraz sosyalleşmeden bi zarar gelmez diye düşündüm.

Mikey X Reader Where stories live. Discover now