15. Bölüm: Karanlık Orman

395 37 70
                                    

-
Merhaba arkadaşlar bölüm için iyi okumalar dilerim oy verip düşüncelerinizi yazmayı unutmayın lütfen ❤️
-
-
______________________

Sabahtan beri dersler'e girmekten çok Yorulmuştum. Oradan oraya koşturup ders sınıfını bulmakta, kocaman okulda çok zordu.

Dün gece hiç uyuyamadığım için, çok uykum vardı. Sürekli sağa sola dönüp, durmadan uyanmıştım. Kesik kesik rüyalar görmüştüm ama hiç birini tam, net bir şekilde hatırlayamıyordum.

Şimdi de koridorda yürüyüp, Element tarihi sınıfını bulmaya çalışıyordum. Bia ile birlikte giriceğim için çok rahattım. Ama valerian'da olucağı için çok garip duygular içerisindeydim. İçimden bir ses onunla aynı yerde bulunduğum da ters bir şey yapmaktan korkuyor gibiydi.

Kalbim hızlı hızlı atıyordu. Dersin başlamasına daha on dakika olduğu için sınıfa erken gelip arkada bir yere oturmayı düşünüyordum. Yorgunluktan ölücektim. Derste biraz uyusam bence hiç bir sıkıntı olmazdı.

Sınıfı sonunda bulduğumda derin bir nefes aldım. Burayı gördüğüm için çok sevineceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Demir kapı kulpunu yavaşça aşağı indirdim.
Kapıyı açtığımda, afalamıştım. Valerian'ı sınıfta görmeyi beklemiyordum. Elim ayağım birbirine dolanmıştı. Kapının önünde öylece dikiliyordum. Valerian'ı bakışları ise olduğum yerde eriyip gitmeme sebep olucak tarzdandı. Arkamdan gelen ayak sesleri ise sınıfa öğrencilerin gelmeye başladığını gösteriyordu.

Omzumda bir el hissettiğim zaman, çok tanıdık bir seste kulaklarımı doldurdu. Bia sonunda sınıfa gelebilmişti. Ona doğru dönüp suratını daha iyi şekilde gördüğüm zaman büyük gülümsemesi her zamankinden daha büyük bir şekilde yüzüne yerleşmişti.

Arkamdan yavaş ve hızlıca itirip, sınıfın arka tarafına doğru beni sürüklemeye başladı. Ben daha ne olduğunu anlamadan kendimi Valerian'nın karşısında bulmuştum. Yine kalbim hızlanıyordu ve ben buna engel olamıyordum.

Ellerim terliyor ama ben çevremdeki her şeyden uzaklaşmış gibiydim. Bia'nın dediklerini net bir şekilde duyamaz olmuştum. Bir süre sorna kendime geldiğim de yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum.

"Vanessa, gel şu kenara oturalım istersen" bia'nın dedikleri ile kafamı hemen yan tarafa çevirdim. Valerian'ı oturduğu taraftan biraz uzak olsa da pekte rahat olduğum söylenemezdi.

Bia'nın yanına gidip oturduğumda, valerian'ı bakışlarını hala üzerimde hissedebiliyordum. Bu gidişle ders falan dinleyemezdim ben!

Ders başlamıştı ve profesör ella her zamanki sıkıcılığı ile, oturduğu yerden anlatmaya devam ediyordu. Uykum geldiği için, kollarımı düğüm yapar gibi masada birleştirdim ve kafamı rahat bir şekilde, yaptığım düğümün ortasına yerleştirdim.

Profesör ella'nın dediği şeyleri az çok uykumda duyar gibiydim ama pekte dinlemiyordum zaten.

"Evet sevgili öğrenciler, Her Element'i tetikleyen ve onu daha da güçlü yapan bir kaç konu vardır. Bunlar genel olarak; aşk, heyecan, sinir ve üzgün olmaktır. Aşk insanı hem heyecanlandırdığı içinde iki kısmını da ele alabiliriz. Aşk iki kişinin karşılıklı, birbirlerine karşı hisssetigi duygular olarak tanımlanabilir... "

Herkesin ilgisini çeken bu konu bia'nın da baya ilgisini çektiğini, kafamı kaldırmadan bile anlamıştım. Ne diyebilirim ki, Bia tamamen bir aşk kadını gibiydi.

Sınıftan gelen uğultular bu dersin konusunun, herkesin hoşuna gittiğini de belli ediyordu. Bense hala kafamı gömdüğüm yerden uymaya çalışıyordum ama bu mümkün bile değildi. Bu seste hayata uyuyamazdım.

Saklı Güç VARÎS (BİTTİ)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz