İnci Çocuk

51 10 100
                                    

    "Şeytanın gücü,beldedir."
                                                Hieronimus

§

    
   Jisung her zaman sessiz bir çocuk olmuştu , kimse ile yakın olmayan bir ailede büyümüştü. Bu yalnızlığa alışmış olacak ki ne bir arkadaşı olmuştu ne de bir flörtü.

    Jisung her zaman hiç bir şeyde en olamanın azabını çekmişti. Resim çizerdi ama en iyisi o değildi. Ders notları iyiydi ama okul birincisi değildi . Yakışıklıydı ama sınıfında ona göre ondan yakışıklı insanlar hep olmuştu. Annesi ve babası ile olan üç kişilik dünyasında bunun çok bir önemi yoktu, kendisini değersiz hissettirmesi dışında.

    Hep merak ederdi, boş bir genç olsa ne olurdu? Barlarda sabahlayan , her gün  başka biri ile flörtleşen , umursamaz , gamsız sıradan bir genç olsa ne olurdu?

   Bir pazar günü ailesi her hafta yaptığı gibi önce kilisiye gidecekti. Sonra da evlilik yıldönümlerini kutlamak için iki geceliğine bir otele. Jisung'un merakını gidermesi için harika bir gündü.

   Güzel bir kot pantolon ve sade bir t-shirt giydi muhafazakar bir ailesi olduğu için hiç kolyesi yoktu ve t-shirt böyle çok sade duruyordu. Annesinin takılarına bakmaya gittiğinde inci kolye sanki parlıyordu. Ondan başkasını takamazmış gibi hissetti. Ve onu taktı.

    Daha önce hiç bulunmadığı bar girmeden önce stresini dizginlemeye çalıştı, sesizce konuştu "Tamam Jisung sakin ol herkes bunu yapıyor. Gerilecek bir şey yok." bu cümleleri bir kaç kez tekrarlarken çoktan içeri girmişti .

    Yüksek sesli müzik, ağır içki kokusu, her yerde öpüşen insanlar Jisung'a buraya ait olmadığını hissettirmişti. Hiç bir zaman böyle bir genç olamayacaktı.

    Alkolsüz bir kokteyl alıp barın en tenha köşelerinden birine gitti. Elinde içeceği ile diğer insanları sanki ondan çok farklı canlılarmış gibi izliyordu.

   Bu ortamda ki gerginliği vücudunun her bir zerresinden belli olurken neyseki kimse onu fark etmiyordu.

   Her şey Jisung'un planına uygun giderken yanına üzerinde deri pantolonu ve transparan bir gömleği olan yakışıklı bir çocuk kedini Jisung'un yanına atarmışcasına oturdu. Jisung ona bakarken çocuk konuşmaya başladı " Hey inci çocuk buraya ait olmadığın belli seni bu ortamlara alıştırmamı ister misin?" dedi flörtöz bir gülümseme ile . Jisung gerginleşmişti "Pardon ama siz kimsiniz?" dedi elleri titrerken. Çoçuk "Hadi ama inci çocuk!ismime ihtiyacın yok. Sana iyilik yapıyorum bu utangaçlığını yenmek istemiyor musun? " dedi. Jisung normal bir genç olmak istiyordu ve bu manipüleyede kanmıştı bu yüzden çekingence onayladı.

  
   Jisung kendini ne ara tuvalette bulduğunu bilmiyordu . Çocuk onu  buraya getirmişti.

    Çocuk flörtözce konuştu "Barlarda nasıl eğlenildiğini biliyorsun değil mi inci çocuk? " pantolonunun düğmelerini açarken söyledi bunları.

   Jisung yutkundu bu kararı bilinçli verecekti, sarhoş değildi, bakire olmanın utanç kaynağına geçtiği bu dönemde bu fırsatı geri çeviremezdi. Ürkekçe ona baktı "Evet biliyorum." dedi gözleri açılmış kemerinin üzerinde gezerken kendini birden duvara yaslı buldu.

    Korkudan neredeyse titreyecek durumdayken kulağında flörtöz bir fısıltı duydu "Hazır mısın inci çocuk?" Jisung sesinin titremesini engelleyerek "Evet." dedi.

Pearl necklace -MinsungWhere stories live. Discover now