Bölüm 1

26.8K 577 33
                                    

Akşam yemeği tüm sakinliğiyle geçiyordu.Babam ve annem sürekli beni izliyor , bir şeyler söylemek istiyor gibiydi.Onlar söyleyene kadar sormayacaktım.Ama bir dertleri vardı.Bu çok açık ortadaydı.Patavatsızca sordum.

''Babacığım , bir şey sorabilir miyim ?''

Hiç bir zaman babam beni kıramamıştı.Her zaman bakışları şefkat yüklüydü.

''Sor babacığım.''

Yerimde huzursuzca kıpırdanırken ağzımdaki baklayı nihayet çıkarabilmiştim.

''Bana söylemek istediğin bir şey var mı ?'' Babamın yüz ifadesi bir anda değişmişti.Ağzındaki lokmalar boğazında kalmış olacak ki öksürmeye başlamıştı.

''Yemekten sonra ikimize bir kahve yap güzelliğim.Karşılıklı uzun zamandır konuşmuyoruz.''

Tabağımda kalan o güzel köfteleri umursamayarak hızlıca babamın yanaklarından öptüm.

''Sen istersin de kızın yapmaz mı Reşat Ağa.''

Babam ona ağa dememi hiç sevmezdi.Sadece yalnızken ona baba diyebiliyordum zaten.Şu Mardin ve katı kurallarını doğduğumdan beri hiç sevememiştim.Mutfağa doğru koşarken iki kişinin konuşması dikkatimi çekmişti.Meral ve Kemal'in.Ailemizin yegane neşeleriydi onlar.

''Duydun mu ağabey ? Reşat ağa biricik kızını kuma veriyormuş.''

Duyduklarım yere mıhlamıştı koca bedenimi.

''Saçmalama Meral.Reşat Ağa kızını kimseciklere vermez.''

''Deme ağabey.Tüm köy bunu konuşuyor.''

Hiç memnun olmuş görünmüyordu Kemal.

''Nedeni neymiş ? Kime kuma gidiyormuş ?''

''Yekta Ağa'ya kuma gidecekmiş.Nedeni ise karısının hamile kalamaması.''

''Ama Yekta ağa karısını çok seviyor.''

Melda kafasıyla abisini onaylarken beni görmüştü.Hızla babamın yanına giderken evimize bir kaç adamın geldiğini görmüştüm.Uzaktan olanlara bakacakken Yekta ağanın yeşilleri okyanus mavisi olan gözlerime takılmıştı.

Fısıltıyla ''Yekta.'' diyebilmiştim.

Babam Yekta Ağa'nın bakışlarının bana döndüğünü görünce kıpkırmızı kesilmişti.Baran yanıma gelerek sıkıca sarılmıştı bana.Olanlara bir anlam veremezken kulağıma fısıldadı.

''Eğer ölürsem güzel kardeşim , mezarıma gelmeyi unutma.''

Sıkıca tutundum ağabeyimin kollarına.

''Baran yapma , lütfen.''

Baran bana bakınca içim ürpermişti.Bana tekrar sıkıca sarıldı.Kollarım Baran'ı bırakmak istemiyordu. Ayrılamıyorduk birbirimizden.Bizi bir ses ayırmaya yetmişti sonralardan.Yekta'nın sesi.

''Baran ! Sözlümün üzerinden ellerini çek.'' Baran gözlerini bayarak arkasını döndü.

''Sen kim oluyorsun ulan ? Ben onun ağabeyiyim.''Gözlerim dolarken hızla Yekta'nın önüne geçtim.

''Ne sözlüsü ağa bozuntusu ? Ben kimseyle sözlü değilim.''

Yekta karşısında ki küçük bedene tebessüm etti.

''Yakında kocanla da böyle konuşursan annem dillerini keser.''

Gözlerimi devirerek tekrar konuştum.

''Ben neden burada olduğunu hala anlayamadım Yekta Ağa.Babamla iş konularını sonra da konuşabilirdiniz.''

''Benim güzel gelinimin hiç bir şeyden haberi yok mu ?''

Gelinim mi ? Gözlerim cin gibi açılırken sert bir tokadı karşımda ki ağa bozuntusunun yanağına geçirdim.

''Ne gelini ulan ? Ağzımı açtırma benim!''

Yekta babama sinirle bağırdı.

''Kızında ki bu nasıl bir terbiyedir Reşat Ağa !''

Babam başını öne eğmişti.Babam.Benim babam.

''Sen ! Sen kimsin ?'' Yekta ağa daha fazla dayanamayacak gibi gözlerime bakmıştı.Anlamsızca ona bakarken sağ yanağımda bir acı hissetmiştim.

''Nerede , nasıl davranacağını bil.'' Kolumdan tutarak beni ayağa kaldırmıştı.

''Düş önüme.''

''Seninle hiç bir yere gelmiyorum Ağa bozuntusu.'' Kolumdan sıkıca tutarak beni evden zorla çıkarmıştı.Geride bıraktığım tek güvence ise

şu cümleydi.

''Merak etme Reşat Ağa.Bu akşam kızını evine geri getireceğim.''

Babam gözleri yaşlı bir şekilde bana bakıyordu.Onu üzmemek için zor da olsa tebessüm etmiştim.Yekta ağa tahminimden daha konforlu bir arabaya sahipti.Beni fırlatırcasına arabaya atsa da sesimi çıkarmamıştım.Beni götüreceği yeri merakla beklerken heyecanıma yenik düşmüştüm.

''Nereye gidiyoruz ?''

Cevap vermemişti.Tahminim beni yanıltmamıştı.Biraz uzun bir yolculuk geçirdikten sonra ıssız bir tarlada araba durmuştu.

''Hava soğuk , üşümeni istemem.'' Tebessüm ederek bana baktı.Beni düşünmesi içimde bir takım hisler ortaya çıkarmıştı.

''Öncelikle beni sabırla dinlemeni istiyorum.'' İri mavi gözlerimi gözlerine kenetlerken usulca onu dinledim.

''Benim çocuğum olmuyor.'' Konuşma dediği için konuşmamıştım.

''Bu yüzden seni karıma kuma alacağım.''Dayanamayarak ona sordum.

''Neden böyle bir gereksinim duydun ?''

''Sorunun bende değil de karımda olduğunu insanlara kanıtlayabilmem için.''

''Eğer sorun sendeyse , ölümün benim elimden olur ağa bozuntusu.''

Gülümsemişti.

''Senden tek istediğim bana bir evlat vermen.Senin terbiyen tüm Mardin'in dilinde.Gönlüme en uygun isim sendin.Çocuğum olacaksa ve karım dışında birisi ona annelik yapacaksa bu kesinlikle sen olmalısın.'' Benim hakkımda ki düşünceleri gururumu okşarken gözlerine baktım.

''Bir kadın kocasını başka bir kadınla nasıl paylaşmayı göze alır ? Aklım almıyor.''

''Seviyorsa eğer..'' Cümleyi tamamlayamamıştı.

''Pekala.Evlenelim.'' Ne kadar istemese de bu cümle onun ağzından çıkmıştı.Zaten istemiyorum diyemezdi ya..

''Sen istesen de istemesen de bu evlilik olacak.''

''Yalnız senden bir ricam var Yekta Ağa.''

Bana beklentiyle bakarken onu yanıtladım.

''Ben hiç evlenmedim.Her kızın hayali gibi benim de hayallerim var.Eksiksiz bir şekilde dillere destan bir düğün yapacaksın bana.Eğer ki benim isteklerim olmazsa , senin de isteklerin olmaz.Bu konuyu annenle mi konuşuyorsun ? Karınla mı bilmiyorum ama yanıma asil bir damat olacaksın.''

Yekta susmuştu.Bu kızla çok işi vardı..

Ağa'nın Kuması.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin