0.3

306 34 9
                                    

Şiddetli olmasa da işkence içerecektir. Psikolojik olarak rahatsız olacaklar okumasın.

* * *

Devasa bahçede bir çığlık daha yankılandı. Aisha, korkunç derecede acı çekmesine rağmen sonuna kadar pes etmemeye kararlıydı.

Bellatrix ile arada bu tür alıştırmalar yapardı; işkenceye dayanıklılık.

Aisha aklından bir sayı tutardı ve Bella, onu konuşturmak için acı verici lanetler kullanırdı. Genç kız, her seferinde bu oyunu kazanıyordu.

2,5 saatin ardından Bellatrix nihayetinde durdu ve kızın koyu yeşil gözlerine gururla baktı. "Bu sefer kendi rekorunu kırdın Aisha." Kolunu tutarak Aisha'nın ayağa kalkmasına yardım etti. "Sağlam bir iraden var."

Kız nefes alış verişini toparlıyıp kıvırcık saçlı kadına döndü. "Zorlanmadım bile Bella."

Bellatrix aldığı cevaptan memnun bir şekilde gülümsedi. "Sayı neydi peki?"

"7"

"Annenin uğurlu sayısıydı."

"Ne ilginç, şimdi ne yapıyoruz?"

"Eğlenmek için esirlerin yanına gideceğim, gelmek ister misin?"

Kız sinsice gülümseyerek önden ilerledi. "Eğlenceli olur."

Kapılardan içeri girdiler ve uzun, karanlık merdivenlerden aşağıya inmeye başladılar. Aşağıdaki ışıklar loş olduğu için asalarını aydınlık yapmak için kullanıyorlardı.

Yolda ilerlerken sohbet etmeye başladılar.

"Biliyor musun Bella, bir gün bu zindanlardan birinde Leonardo Williams'a bana yalvarana kadar işkence etmek istiyorum."

Bellatrix, Aisha'nın bu sadist hayali ile hoşnut olduğunu gülüşü sayesinde belli etti. Kendi cevabını da hemen ardından ekledi.

"Aynı şeyi Dumbledore'un adamlarından birine yapmak isterdim, hatta belki bu kişi Harry Potter veya Alvin Potter olabilir."

"Geçen sefer karşılaştığım James Potter'ın oğulları mı? Babası gibi zavallı olduklarına eminim, adam pis kan haininden başka bir şey değil."

"Kesinlikle katılıyorum, safkan bir adam niye bulanık bir kadın ile evlenir ki?"

"Lily Evans'ın çok zeki bir cadı olduğunu duydum, doğru mu?"

"Sadece abartıyorlar Aisha."

Sohbetlerini alt kata varmaları ile sonlandırdılar.

"Sana etrafı gezdireyim." Soğuk taşların üzerinde bayanların topuklu ayakkabılarının sesi yankılandı. "Bu gördüğün kadın, Eva Smith."

Aisha, kadını baştan aşağı inceledi. Uzun, bakımsız saçları yüzünün iki tarafından sarkıyordu. Ten rengi solgundu ve yetersiz beslenmeden dolayı vücudu da oldukça zayıftı.

Karşı tarafa bilgi sızdırdığı için buradaydı. Voldemort onu ilk başta öldürmek istese de, ceza olarak işkence oyuncağı yapmayı daha uygun bulmuştu.

Bellatrix asasını çıkardı. "Ben diğer koridora gidiyorum, burası senindir."

Aisha keyifle Bellatrix'in arkasından gülümsedi. "İyi eğlenceler."

Eva korkudan titriyordu. Yalvarmak çözüm olmayacaktı, bunu çok iyi biliyordu. Aylardır buradaydı ve onların ne kadar acımasız olduğunu öğrenmişti.

"Kaç yaşındasın Eva?"

Kadın ansızın gelen bu soruya şaşırsa da yanıtladı. "28..."

Aisha zincirleri gerdirerek kadının kollarını yukarı kaldırdı.

Kemerinden siyah kabzalı, gümüş hançerini çıkardı ve kadına yaklaştırdı. Korkusunu sezmişti, bu hoşuna gidiyordu. Aslında hançeri kullanmayacaktı, sadece korkutmak için çıkarmıştı. Yapacağı işkencede henüz iz bırakmak istemiyordu.

Aisha, yüzünü kadının boğazına yaklaştırdı ve nefes alış verişini Eva'nın duymasına izin verdi. Kısa bir süre sonra fısıldadığı büyü sonucu kadının attığı çığlık derin zindanda yankılandı. Sıradaki lanetleri bu sefer uzun tutacaktı.

"Crucio!"

. . .

Bir saat dolunca Bellatrix, Aisha'nın yanına geldi.

Eva artık kendini yere bırakmıştı, başı aşağı sarkıyordu. Onu sadece zincirler dik tutuyordu. Sessizce hıçkırıyor ve gözünden yaşlar akmasına izin veriyordu.

"Nasıldı? Eğlendin mi?"

"Evet, zaman öldürmek için güzel bir seçenekti bu."

"Ben de öyle düşünmüştüm. Akşam yemeği vakti geldi artık."

"Peki, artık gidelim o zaman."

Dark Side | Voldemort'un KızıWhere stories live. Discover now