13

5.3K 212 13
                                    

Merhabalar 🩷 yeni kapak nasıl olmuş? Yorumlarınızı kesin bekliyorum lütfen görüşlerinizi söyleyin benim için çok önemli 🩷 önerdiğiniz görseller varsa özelden link atabilirsiniz 🩷

Okurken verdiğiniz tepkileri çok merak ediyorum 🩷 satır arası yorumları unutmayınnnnnnnn💖💖💖💖💖💖

....

Kendi içimde kabullendiğim o duyguyla gözlerimi kapattım. Normal bir şeydi, Mir'den biraz sevgi görünce hemen suyuna kapılıp gidiyordum. Saçlarımı okşarken bu huzurlu anın bozulmasını hiç istemedim ta ki Mir'in telefonu tekrar çalıncaya dek.

Mir telefonu eline alıp baktı ve kapatıp arka koltuğa attı. Nefes alıp verişinden huzursuzlandığı belliydi. Elini tutup gözlerimi açtım, bana baktı. Ona gülümsedim, şu an bu güzel anı hiçbir şey bozsun istemiyorum. Bu anın bozulmasını istemediğim kadar arayan kişiyi de merak ediyorum, daha sonra sormayı planladım. Şu an sormak bu güzel anı bozardı.

"Gözlerini kapat çilli kız, öyle masum masum bakma " Mir kısık sesle konuşup dudağımın kenarını okşayınca ağır ağır gözlerimi kapattım. Keşke konuşuyor olsaydım. Ona çok şey sorardım çok şey konuşurdum. Kendimi böyle yetersiz hissediyordum, duygularımı isteklerimi, her şeyimi yarım aktarıyormuş gibi..

Yapacaksın Tuğba konuşacaksın. Hiç susmayacaksın..  Biraz daha sabret. Gayret et.  Kendime motive eden sözler de söyledikten sonra tamamen uykunun derin kollarına kendimi bıraktım.

.....

"Çili kızım"  kulağıma gelen kısık sesle gözlerimi araladım. Mir tebessüm edip bana bakıyordu.  Koluna sarılıp sağ tarafıma döndüm ve uyumaya devam ettim. Mir'in kahkahası kulaklarımı doldurunca ona doğru döndüm. Neden gülüyordu ?

"Çilli kız , hadi uyan gitmemiz gerekiyor" başımı olumsuz anlamda sallayınca derin bir iç çekti

"Ben de böyle burda sakin huzurlu bir şekilde kalmayı çok isterdim, ama gerçek hayata dönmemiz gerekiyor "

Yerimden kalkarken Mir sırtımdan destek oldu. Belim çok ağrıyordu. Kararan gözümle oturduğum yerde düşeceğim sandım.

"İyi misin Tuğba ?" Mir kolumu tutup konuşunca başımı olumlu anlamda salladım. Yeni uyandığım için olduğunu biliyorum. Dışarıya baktığımda gün daha yeni ağarıyordu. Esneyip arkama yaslandım. Bu an hiç bitmeseydi keşke..

Mir arabayı çalıştırırken benimle konuşmaya başladı

"Bak Tuğba saat kaç olursa olsun ben burda olduğum ve yaşadığım sürece ne olursa olsun sıkıldığında çıkmak istediğinde bana mesaj atman yeterli tamam mı?"

Bana baktığında bir şey söylemedim. O gelip beni çıkarmazsa ben kendim istemeye utanırdım sanırım

"Ne zaman mezarlığa gelmek istersen, kışladan sıkılırsan, gezmek istersen, dışarda bir şeyler yemek içmek istersen, eğlenmek istersen her anlamda bana mesaj atıp istemen yeterli tamam mı? Bana söz vermeni istiyorum abinin işi olduğunda ya da ona söylemek istemediğin bir durumda benim yanıma geleceksin benden isteyeceksin. Tamam mı Tuğba söz ver bana" bana dönünce başımı olumlu anlamda salladım

"Söz ver bana" deyince ellerimi kaldırdım ve söz verdikten sonra indirdim. Gülümseyip önüne dönünce derin bir nefes aldım. Ben her şeyden sıkılmıştım. Hiçbir şey yapmak gelmiyordu içimden. Çalışmak bile..

.....

"Ya Ahmet ama ya" Ahmet ellerimi tutup öperken aynı zamanda gülüyordu

"Sana düşersin dedim mi ? Dedim. Sen ne yaptın ısrarla kalktın küçücük çocukların salıncağına binmeye çalıştın"

Saye Donde viven las historias. Descúbrelo ahora