0.1

67 6 22
                                    

Her zaman ki gibi bacaklarımı sürükleye sürükleye dershaneye gelmiştim.

Allah aşkına 21 yaşında bir insanın dershanede ne işi vardı?

Tabi bunu gel bir de aileme anlat.
Neymiş efendim kendi isimi yapmam lazımmış da okumam gerekiyormuş da eee ben sizin çocugunuz değil miyim ya sizin paranız benim param, benim param yine benim param degil mi?

Neyse bugünlük bu kadar derdoluk yeter ,hiç sevmiyorum buradakileri de hepsi ergen. Hee biri hariç (tam degil de çaktırmayın) Efe yani burada mecburiyet dısında konustugum tek insan.

Efe tatlı bi cocuk, zeki biri de ailemin de gözüne girmisti zaten ama aklı genel de farklı islere daha cok calısırdı.

Asırı flortöz ve çapkındır. Genelde beddua işitir kendisi.

Evet bu kadar iç konusmanın ardından şu lanet sınıfa girme vakti.
Umarım kimse gelmemistir de ders düsmüstür.

Kapıya tıklattım.

Ve maalesef ki hepsi gelmis. Gerizekalılar.

Hocadan geç kaldığım için özür diledikten sonra en arkaya geçtim.

Efe önlerde bir yerlerdeydi ,önde dinlemeyince  anlamıyordu sanki sacma sapan takıntılar işte.

Dersin edebiyat olduğunu görünce kafayı sıraya koydum derkeen hoca o iğrenç sesiyle çığırdı.

"Dora geç geldin bir de uyuyacak mısın? Saka mı yapıyorsun?" dedi götüm.

Evet sıkıntı mı var demek isterken "hayır hocam ya kalem düştü sıra dar onu almaya calısıyorum." dedim. İyi kıvırdıım hee.

Ne işlediğine bile bakmadan boş boş etrafı izledim.

Resmen dakika sayıyordum bitse de bir hava alsam diye.

Dershanenin tek sevdiğim yanı teras ve gizli çatı katıydı. Gizli dediğime bakmayın salaklar tırstığı için çıkamıyordu yoksa gayet de gözüküyordu.

Zil çaldığı gibi müdürün müzik zevkime sokayım dedim ama devam ettim Efe'nin omuzuna elimi koyup kafamla kapıyı gösterdim.

Kalktı direkt sınıfta genelde konusmuyordum. Efe de bana uyum sağlamıştı. Sonra çıktık dershanenin çok saçma yapısal özellikleri vardı.
Salak saçma konuşan rehperlikçinin tam karşısındaydı terasa gitmede birinci aşama olan merdivenler .

Böyle diyorum çünkü ya asansör kullanıcaktın ya da 3 ayrı merdivenden cıkacaktın ve merdiven öğretmen eşliğinde kullanılanlardı. Üstünde kart sistemi vardı.

Aşırı saçma abi dünya para bayır bu kodugumun dershanesinde bir de amele gibi merdiven çık. Oldu paşam.

Neyse çıktık terasa oturucaz falan derken baktım keş ordusu sigara içiyor.

Nefret ediyorum şu şeyin kokusundan da kendisinden de.

Hızlıca öbür kapıya geçtim. Efe sorgulamadı cünkü nefret ettigimi bilir. Aslında beni azıcık tanıyan biti bile bilir.

Öbür kapıdan cıkıp temiz hava aldık bayılırım bu kısıma ya odamın terasında gibi hissediyorum.

Biraz takıldık derken Efe ders başladı dedi. Benim pek umurumda olan bir şey degildi aslında ama dersin matematik olduğunu duyunca uçtum bile bayılıyorum şu derse abi.

Efe de bir o kadar iğrenir.

Amaaan zevksiz yaratık işte ne anlasın kaliteden .

İndik aşağıya dersler falan gün geçti derken matematikçi çıkışta bir daha gelemeyeceğini söyledi.

Girdiğim şok ve üzüntünün haddi hesabı yoktu.

Cok tatlıs bir amcaydı dersimize giren hoca aslında ilk baslarda bu mu bize anlatıcak derken hocanın ODTÜ mezunu oldugunu duydugumuz da soka girip susmustuk.

Neyse gidişine bir yandan üzülürken diger yandan yeni gelen hocayı hayal ettim aslında genç çıtır bi hoca gelse bu tontis amcayı anında unuturduk.

Evrene mesaj cıtır bir hanımefendi yollar mısın evrencigim. Aldım,verdim ,kabul ettim öyle de oldu 777.

Cıktık dersten basım yere eğikti Efe bir şeyler anlatiyodu ama ben başka seyler düsünmekle meşguldüm. Yanımdan biri geçti kokusu...
Cidden anlatılabilecek gibi degildi.
O kadar dalmıstım ki kafama bile kaldıramadım kokusuyla kendime geldim kafamı kaldırdım ama coktan gitmisti.

Koku hassasiyeti olan biriyim kolay kolay koku begenmem bu yüzden de cok fazla parfüm kullanamam sürekli degistiririm. Bi süre sonra kullandıklarımdan midem bulanırdı.

Cok ciddi bir hassasiyetti iğrenç gelen bir kokuyla anında istifra ederdim.

Efe de bunu cok iyi bilirdi hatta kızardı bana cünkü temiz kokmak ugruna buz gibi havalarda bile duş alıp cıkardım. Bünyem zayıftı hemen hasta olurdum.

Olsun Çiğdem Sultan hallederdi şifalı çorbalalarıyla. canım anam yaa

Sonunda cıkıs saati geldi Efe'ye benimle takılırız falan derken zorla yanımda götürdüm. Zaten Efe'yi arada kacırıyodum. Ailesi biraz sıkıntılıydı zaten ilk senesi oldugu icin cok baskı vardı üstünde. Neyse Efe kaskı görünce bu planın anlık olmadıgını anlamıstı bi kaç yumruk attı koluma ama kaslı mukemmel kollarım sayesinde hissetmedim bile. Efe hissetmeyip güldğümü anlayınca sinirlenip arkaya bindi. Sinirli oldugunu görünce daha cok kudurtmak istedim. Onu sinir etmek icin prenses diyodum cunku salak cocuk konustugu kızların adını aklında tutamadıgı icin hepsine prenses diyodu.

Her seferinde götümle gülüyordum.
Arkama oturunca "sıkı tutun prenses düsersin falan annene hesap veremem yine" dedim. Cünkü enayi bir keresinde cok fena düsmüstü.
Annesine laf anlatana kadar canımız cıkmıstı zaten o günden sonra kask aldım ona da, zırlayıp durdugu icin.

Mükemmel bir dostum biliyorum.
Pek insan seven biri oldugumu soyleyemicem mesajlasmaktan da pek haz etmem o yuzden genelde aynı ortamda bulundugum bir insanla konusur ve yakın olurum aslında bu da nadir olan bir durum ama olsun.

Beraber PlayStation oynamaya internet cafeye gittik. Efe ucubesi beni yenmiş olsa da sarıyodu su laneti oynamak.

Sonra normal bi cafeye gectik. Kahve falan içtik sonra da dagıldık zaten ödev mi ne varmış. Dershanede ödev mi olur aq okula mı gidiyoz hayırdır yani.

Eve gecince yataga uzandım diiz falan izlerken telefona bir bildirim geldi.

Dershane grubundandı su gerizekalı cakma sarı yazmıstı "ABİİİİ YENİ HOCAYI GÖRĞÜNÜZ MÜÜ ?!?! " yazmıs sorgulamadım embesil Sude'nin her boku abartma gibi bir huyu vardı. Umarım hoca asırı güzeldir ve Sude embesil buna sasırmıstır diye düsünüp telefonu falan kapatıp biraz kestirdim.
.
.
.
 

İlk defa yazma cesaretinde bulunabildim.Hep isterdim ama başarısız olmak benim en büyük kabusum oldugu icin cekinirdim umarım beğenirsiniz.
                                              -Lora







Koku | BxBWhere stories live. Discover now