0.4

24 3 11
                                    

Ekinden;
Konuşmak için çıktım. Babamla telefonla konusmak diyince kafanızda normal ailelerin neseli konusmaları gelebilir. Belki de gelemez çünkü daha babası tarafından gercekten sevilen bir insan görmedim neden böyle bu babalar cözemedim ama tek bir bildiğim var. Herkes baba olabilir ama herkes babalık yapamaz.

Neyse açtım telefonu Sadi Bey ile konusamazsınız o arar yapman gerekeni söyler tamam dersiniz ve telefon görüşmesi burada son bulur.

Beni neden aradıgını cok merak ediyordum. Arayıp cok acil bir iş toplantısı oldugunu ve benim de katılmam gerektigini belirtti. İşlerle cok ilgili olmasam da mecburen katılıyorsum. Genelde bu yemekler aile veya baba-oğul yemekleri tarzında ilerlediginden dolayı Sadi Bey istemeye istemeye olsa da götürür yoksa tercihi uzunca bir süredir Deniz'den yana.

Dora'nın yanına gittim acilen cıkmam gerektigini belirttim zaten o da bıkmıstı bana kıç kadar dershaneyi gezdirmekten.

Neyse ki bugün icin derslerim yoktu. Aksi taktirde öğretmen açıgından kaynaklı kuruma başlamış bir öğretmenin ilk günden dersleri ekmesi biraz dikkat cekebilirdi.

Çıktıgım gibi üst sokağa park ettiğim arabama doğru ilerledim.

Aslında dershaneye bu araçla gelemem pek mantıklı degildi.

Ama bu işin bir de babamın arkadaşları boyutu vardı beni ucuz bir araçla görürlerse tüm camiaya 30 yıllık dedikodu vermiş olurdum.

Babamın soförünün attığı konuma doğru harekete gectim. Mekana vardığımda babamın aracını gördüm. İndim ve onlara doğru ilerledim.

Geciktiğim için kızgındı ama konusmak istemiyordu. İlerledik beraber klasik ilgi alaka derken karsımda fördüğüm manzara ile babamın asla degismedigi gercegi ile yine yüzleştim.

Tahsin amca, aile dostumuz küçüklükten beri sık sık evimize gelir giderler. Bir dönem iflasın eşiğine gelmişken babamla sırt sırta verip kurtuldular. Bu sebepten babamda onun yeri cok ayrıdır. Tabi bende kızı İnci'nin küçüklükten beri beraber büyüdük hep çok severdim, okullarımız hep aynıydı ta ki babamla Tahsin amcanın bizi hiç bir zaman arkadas olarak görmediği bu dostluğu sonsuza kadar sürdürmek için bizi aracı olarak gördüğünü öğrenene kadar. İnci en basından beri beni yönelimim hakkında bilgi sahibi degildi bu yüzden bir dönem bana karşı hisleri olabileceğinden bile korktum ama hayatım boyunca biri kalkı bana kendi ağzı ile "Ekin , senden hoşlanıyorum." demedigi sürece bu secenek aklımda kuruntu olarak kalır.

Bir gün benle İnci kış bahçesinde sohpet ederken babam ile Tahsin amca içeri girdi ve en büyük hayallerinin bizi birlikte görmek oldugunu söyledi.

O zamandan beri İnciyle konusmaz olmustuk.

Suan karsında görmek. Boğazımda bir yumru olusturdu.

Asla böyle bir şey olamayacagını benim hetero bir birey olmadıgını babama söyledigim ilk andı. Tabi ki sasırmayacagınız üzere ilk tepkisi sağlam bir tokat oldu.

Bekliyordum... Hiç şaşırtmamıştı bu tepki beni.

O günden sonra babam beni kabullenmedi. Konusmaz olmustu öncesinde cok birbirimize düskün olmasak da babamın gözdesiydim. O tırnaklarıyla kazıya kazıya elde ettiği şirketlerin, ünün veliahtı bendim.

Suan ise mecburen yanında tutugu oğlu.

Neden burada olduğumuzu anlamaya çalışırken kendimi masada buldum. Son olaylardan sonra bir daha görüşmeyecegimizi düşünmüştüm.

Masaya geçtik. Kafamı kaldırıp bakmadım bile içerş girerken Tahsin amcaya başımla selam vermiştim o kadar. Ağzımı açıp İnciyle konuşmadım bile. Kırılmıstım.

Babam söze başladı.

"Evet Tahsincim, uzunca bir aradan sonra yine beraberiz eski zamanlardaki gibi suan sen ve İnci kızımla beraber olmak beni cok mutlu ediyor." Beni yine yok sayıyordu. Alışıktım. Sözüne devam etti.

"Şirketlerin birleşmesiyle beraber şu yarım kalan işimizi de halledelim artık ." Yarım kalan iş derken ne oluyor suan burada.

" İnci kızım , Ekin adına ben cok özür diliyorum. Zamanında seni kırdı ama dönem yoğun bir psikolojik çöküş içerisindeydi ondan böyle oldu yoksa seni ne kadar sever bilirsin." Dedi.

Suan agzım açık bir şekilde onu izliyordum.Benim yerime kararlar alıyordu yine asla fikrimi dahi sormadan ve beni bildiği halde bu tamimiyle şahsıma yapılmış bir hakarettir. Bunu kabul etmiyorum Sadi Bey .

Söze direkt" Evet çok severim İnci'yi-" diye girdim. İnci'nin gözleri kocaman açılmıştı. Şok içerisindeydi.

"Yani nasıl sevmem kardeş gibi büyüdük o benim her zaman ikinci kız kardeşim. Değil mi İncicim?" dedim.

Ama İnci' den cevap gelmedi.

Babam soğuk ve iğrendiğini belli eden bakışları altında ezilmeyecektim. Eskiden olsa bilmiyor sadece benim iyiliğim icin hareket ediyor derdim ama bu artık tamamiyle bencillikti.

"Müsadenizle Tahsin amcacım benim derslerim var. Malumunuz öğrencilerim bekler. Size iyi eğlenceler, hoş sohpetler dilerim." dedim ve çıktım. Tahsin amcanın agzının hala acık olduğuna yemin edebilirdim.

Yaptıklarımdan asla pişman degildim.
Tek pişman olduğum İnci ile Denizimi aynı kefeye koymak. Agızını acıp bir tepki bile vermedi hayır bile demedi kesinlikle durumdan benim gibi bir haber degildi. Her şeyi biliyordu.

Ve buna razıydı...

İnci:

Ayyy arkadaşlar uzunca bir süredir bölüm yazamıyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ayyy arkadaşlar uzunca bir süredir bölüm yazamıyorum. Sanki çok okuyucun var da ona mı açıklama yapıyorsun demeyin belki olucak aaaaa lütfen. Sanırım yanlışlıkla öğretmenliği manifestledim öğretmen olucam... Yani böyle bir zorunluluğum yok tabi ki Türk Dili ve Edebiyatı okuyacagım. Uzunca bir süredir devam kendimle olan savasımı bitirip hem yazma hem de okuma alıskanlığımı geri kazanmaya baslayacagım bu da ilk adımım biraz kısa olsu ama uzun süre sonra olunca anca bu kadar oluyor.😽😽








Koku | BxBWhere stories live. Discover now