AKIM BXB

11

YORUM YAPİN GÖTÜNÜZÜ KESMİYİM 🥰🤗💓😊💗💖

İyi okumalarr

***
[Tan]

Başımdaki iğrenç bir ağrıyla uyandığımda geri uyumayı dilemiştim. Yüzümü buruşturarak elimi başıma bastırdım. Feci bir haldeydim. Bir tık midem de bulanıyordu.

Zorlukla gözlerimi aralayıp yattığım yerde doğruldum. Kısık gözlerle etrafa baktıktan sonra uykum dağılmış gözlerim kocaman açılmıştı. Nerdeydim ben?

Hızla yataktan kalkıp elimi saçlarımdan geçirdim. Dün en son Petekle gece klubünde olduğumuzu hatırlıyordum. Oyun oynamış içmiştik. Dans etmeye başladıktan sonrası yoktu.

Aklıma gelenle hızla etrafa baktım. Yatağın yanında gördüğüm telefonumu alıp açtım hızla. Sadece annemden bir arama vardı. Sabahta Petek aramıştı birkaç kez. Bu kadar az arama olması şaşırttığında fazla düşünmeden kenarda gördüğüm ceketimi alıp sessizce odadan çıktım.

Parmak uçlarımda yürüyordum. Dış kapı olduğunu tahmin ettiğim yerde doğru yürüyüp kapıya elimi atmıştım ki gelen sesle olduğum yerde kaldım.

"Nereye gidiyorsun kaçak?" Arkamı döndüğümde Demir kollarını bağlamış alayla gülüyordu. Derin bir nefes verdim. Açıkcası başkasının evinde uyanmamak beni rahatlatmıştı.

Bir dakika. Şu an Demirin evindeydim. Dün gece ne olmuştu da bu hale gelmiştik? Abimin de haberi var mıydı?

"Demir." Sesim beklediğimden kısık çıkmıştı. "Gel." Arkasını dönüp ilerlediğinde küçük adımlarla peşinden gittim. Mutfağa geldiğimizde kafası ile sandalyeyi gösterdi.

Bar tarzı bir yapıdaydı. Arka tarafa geçip önüme bir tepsi uzattı. Yanında da ilaç ve su vardı. "Bir şeyler ye sonra içersin."

"Ben neden burdayım?" Dedim hala uykulu çıkan sesimle. Biraz sesim kısılmış gibiydi. "Hatırlamıyor musun? Ders çalışıyordunuz, işiniz bitince ben de gelip seni aldım." Yine alayla konuşmuştu.

Kaşlarımı çattım. Elini uzatıp kaşlarımı düzelttiğinde kalbim teklemişti. "Sanırım hikayeni benden gizlemeyi unutmuşsun." Elindeki kahvesini yudumladı.

Çok karizmatik duruyordu. Onu ilk defa bu kadar rahat kıyafetlerle görüyordum. Genelde gömlek pantolon takılıyordu. Şu an üzerinde bedenine yapışan siyah bir tişört ve gri eşofmanı vardı. Saçları ise yeni uyandığını belli eder gibi dağınıktı.

Onu incelediğimi fark etmiş olacak ki dudağının kenarı kıvrılmıştı. Utançla başımı önüme eğmiştim. "Abime söyledin mi?" Ortam fazla sessiz kalınca dağıtmak için konuşmuştum. Açıkcası şu an abimi düşünecek durumda değildim. Zaten öğrenseydi arardı diye düşünüyordum.

"Hayır. Senin ne işin var öyle ortamlarda? Ya ben gelmeseydim. Neler olacağını tahmin ediyor musun?" Sona doğru sesi öfkeli çıkınca gerilmiştim. Dün gece neler olduğunu bilmiyordum. Sadece eğlenmek istemiştik. "Sadece eğlenmek istemiştik. Ne oldu dün gece?"

"Ben geldiğimde seni bir tane çocuk öpmeye çalışıyordu. Durumu anlayabiliyor musun?" Yüzümü buruşturdum. Böyle bir şey olacağını bilsem o kadar içmezdim.

Oraya gitmezdim diyemiyordum çünkü ben iflah olmazdım.

"Özür dilerim." Dedim. Neden özür dilediğimi bile tam olarak oturtamamıştım. Çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladıktan sonra elini çekti.

"Bu seferlik kimseye bir şey söylemeyeceğim. Tekrarı olmasın Tan. Daha yaşın öyle yerlere gidecek kadar büyük değil."

"Neden bu kadar dikkat ediyorsun ki?" Dedim. İçten içe istediğim cevap bambaşkaydı. Kalbimin ritmini bozacak bir cevap istiyordum.