Satoru Gojo x reader

7. Bölüm

direkt olarak smut yazmaa girisiyorum. Bide 7 yazinca aklima geldi de 7 cok karizma sayi degil mi ya bence insan olsa net serefsiz pic ama karizmatik olurdu. muslumgurseks

nsfw içerik bittiğinde yazacam

Evin kapısını kapatır kapatmaz dudakları benimkileri bulduğunda, ellerim onun omuzlarına sıkı sıkı tutundu. Elleri kalçalarımdan beni kaldırıp, duvara yasladı. Uzun bir öpücükten sonra ayrıldığında nefes nefese kaldım. Elleri kalçamı sıkarken, iz bırakmak için boynuma yöneldi. Ellerimi onun boynuna doladım, kendimi hafifçe ona sürterken acı ve zevkin nahoş karışımında inledim.

"Bunu bekliyordum." nefesi boynuma çarparken nefes nefese söyledi. "Liseden beri," bir kıkırtı bıraktı ve kendi yatak odasına yönelerek beni yatağa uzandırdı. Üstümdeki bol pantalonu ve tişörtü bir çırpıda çıkardı. Onun önünde iç çamaşırlarımla kaldığımda utançtan kızardım ama bana yüzündeki sırıtma hiç silinmeden bakarak gömleğini çıkaran Toji kıvranmamdan hoşlanıyor gibiydi.

Gömleğini odasında bir yere attığında yapılı bedeni ortaya çıktı. Sertleşmiş penisi giydiği pantalondan belli olurken üstümdeki yerini aldı. Dudağıma bıraktığı yumuşak öpücükten sonra yeniden boynuma yöneldi. Öpücükler ve morlukların arasında "Bunun hayalini kurdum ama sen her zaman onunla meşguldün." dediğinde o an bunun gerçek olduğunu düşünmemiştim. Dudakları boynumu bırakıp köprücük kemiklerime ve oradan göğüslerime yöneldi.

Bir eli beni bileklerimden yatağa sabitleyerek, ustaca sütyenimi açtı. Tüy gibi öpücükleri önce göğüslerimin etrafında dolaştı. Sonra bir tanesini ağzına alarak emdi. O hızlandıkça uyarılma ile kıvrandım ama ellerim yatağa sabitlendiği için ağzımdan sadece inlemeler ve sızlanmalar çıktı. Bir eli iç çamaşırından kadınlığıma baskı uyguladığında inledim. "Mhm, Toji.." sızlandığımda daha sert bir baskı uyguladı ve bana daha fazla sürtünme sağladı.

Daha parmaklarını bile almamıştım ama hassas noktalarıma yaptığı baskılar yüzünden böyle bile boşalabilirdim. Daha fazla sürtünmeye ihtiyacım olduğu için kalçamı hareket ettirdim ve kendimi onun parmağına sürttüm. "Çok acelecisin," diye dalga geçti. İç çamaşırım çoktan sırılsıklamdı ve çok yakındım. Ellerimi serbest bıraktı ve önce benim iç çamaşırımı sonra kendi üzerinde kalan bütün kıyafetleri çıkardı.

Penisinden zevk suyu sızdığını görebiliyordum. Parmakları sonunda olmasını istediğim yere yaklaştı. Kadınlığımın etrafını yavaşça ovuşturdu. "Daha fazla.." diye sızlandım. Alaylarından yorulmuştum ve sarhoş vücudum boşalmak için yalvarıyordu. Sonunda parmaklarını içime doğru ittiğinde kasıldım. Makas hareketi ile duvarlarımı genişletti. İki parmakla bir süre gelgit yaptıktan sonra üçüncü parmağını ekledi ve verdiğim tepkileri aklına kazımak ister gibi sürekli yüzümü inceledi.

Bir elinide klitorisime çevrelediğinde boşlamak üzere olduğumu hissediyordum. Bana yardımcı olmak için yeniden üzerime eğildi ve hassas olan boynuma eziyet etmeye devam etti. Her zaman boynum hassastı ve o bunu fark etmiş gibi sürekli bunu kullanıyor en başından beri bunu yapıyordu. Kısa bir süre içinde orgazm hissi ile sarsıldığımda onun adını inledim.

Titreyerek boşalırken dünya ile bağım koptu. Yorgun gözlerle üstümdeki tojiye bakarken penisinin deliğimi dürttüğünü hissettim. Gece onun için daha yeni başlıyor gibiydi...

smut bitti.

Ertesi sabah uyandığımda Toji yan yatmış kafasını eline yaslayarak beni izliyordu. Dün gecenin hatıraları hayal meyal zihnime düşerken utançla kafamı yastığa gömdüm. Uyandığımı anladığında eli yastığa gömülen yüzümü okşadı. Üstümü giyinmek için yataktan fırladım ve rastgele yerlere fırlattığı giysilerimi üstüme geçirdim. Kapıdan çıkarken beni kolumdan yakaladı. O da giyinmişti ama bilerek kendi üstünü çıplak bırakmıştı.

"Neden bu kadar acele ediyorsun?" kendini kapının yanına yasladı.

"İşim var." ondan kurtulmak için yalan söyledim.

"Hayır, yok. Bugün çalışmıyorsun." kendinden emin bir şekilde söyledi.

Kaşlarımı çattım. "Sapığım falan mısın?"

"Oh, ben sapık falan değilim. Ama beni dün gece arabada öperken sen biraz sapıktın." eli ile biraz işareti yaptı. (🤏)

Onun alayları ile daha fazla karşı karşıya kalmak istemiyordum. Odadan çıktığımda birkaç adım sonra sendeledim ve arkadan güldü. "Bu kadar acele etmek zorunda değilsin. En azından yürüyebilecek duruma gelene kadar kahvaltı edebilirsin. Senin için hazırlamıştım ama kalmaya pek niyetin yok gibi." dudak büzdü. Anlayamıyordum.

Onu gerçekten anlamıyordum, dün bana liseden beri benden hoşlandığını ima etmişti. Duygularını anlayamıyordum. Lisede yanıma çok fazla yaklaşmazdı, o yaklaştığında ondan uzaklaşırdım çünkü genelde kızları sadece yatağa atar ve bir daha yüzlerine bakmazdı.

Mutfağa doğru ilerlediğimi gördüğünde zaferle sırıttı. Kendimi bir sandalyeye attığımda uyluğum ve kalçalarım hâlâ ağrıyordu. Dün gecenin çoğu yerini çok iyi hatırlamıyordum ama bana sert davrandığı kesindi. Karşıma oturdu ve hazırladığı şeylerden ağzına birkaç şey attı. Ortam sessizdi, çünkü ne demem gerektiğini bilmiyordum. Aslında bu gecenin konusunu bir daha getirmekte istemiyordum. Sadece ona aramızda kalmasını istediğimi söyleyecek ve hayatıma devam edecektim. Ama önce,

"Ciddi miydin?" diye sordum ağzıma biraz yumurtalı ekmek atarken.

"Ne konuda?" kaşları anlamadığını belli eder şekilde çatıldı.

"Lisede benden hoşlandığın konusunda."

"Evet." dedi çok açıkmış gibi.

"Hiç belli etmiyordun."

"Ediyordum." dedi. "Sadece sen görmezden geliyordun."

"Beni yatağa attığına göre hoşlantın bitti herhalde." diye mırıldandım. Ama duyduğuna emindim.

"Gerçekten birinden hoşlanabileceğime inanmıyor musun?"

"Neyimden hoşlandın? Vücudumdan veya yüzümden mi?"

"Birinden hoşlanabileceğime mi inanmıyorsun? Yoksa, senden hoşlanabileceğime mi? Satoru gerçekten seni kendinden bu kadar mı nefret ettirdi?"

Dondum kaldım. Hayır, bu doğru değildi. İlk zamanlar kendimden iğrenmeme neden olmuş olabilirdi ama şimdi değildi. Yani umarım...

"Doğru yere parmak bastım galiba."

"Nerden biliyordun?"

"Aldatıldığını mı? Sadece Satoru, Suguru'ya anlatırken kulak misafiri oldum."

Bu kadar sohbet yeterde artardı. "Neden aldatılman konusunu açtığımı sormadın ama sadece Satoru'nun yenilmiş ifadesini görmek için yapmıştım. Seni bu kadar etkileyeceğini düşünmemiştim."

"Sana dünde söyledim, onunla bir alakası yoktu."

Mutfaktan çıkıp kendi çantamı bulmak için girişe baktım. Yanından geçtiğim aynada morarmış boynumu gördüğümde peşimden gelen Toji'ye baktım.

"Biraz daha kibar olabilirdin." boynumu işaret ettim.

Eli ensesine gitti, "Adımı inlerken öyle demiyordun." sırıttı.

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Çantamı bulup içinden kapatıcıyı çıkardım. Boynumdaki izleri olabildiğince kapattım. Boynum mosmor olarak dışarı çıkamazdım. Toji beni izliyordu. Arkadan yaklaştı ve ellerini belimin iki yanına koydu. Kulağıma eğidldiğinde kaslarım gerildi. "Bir dahakine daha kibar olurum." kulağımın altına küçük bir öpücük kondurdu. Cevap vermeden hızlıca kapıdan çıktım ama çıkar çıkmaz çarptığım uzun bedenle geriledim.

Kafamı yukarı kaldırdım ve onun mavi gözleriyle karşılaştım kaşları çatıldı ama herhangi bir konuşmaya yirmeden tanından geçip gittim.

sizi toji ve satoru arasında bırakmak için yazdigim bir bölüm...