Bölüm 30: 'Sarhoş Kral ve İtiraflar IV'

268 12 14
                                    

Bölüm 29: Sarhoş Kral ve İtiraflar IV

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm 29: Sarhoş Kral ve İtiraflar IV

Somurtarak uyanmıştı Jeongguk sabaha karşı. Güneş ona adil davranmamıştı. Aslında Güneşin bir suçu yoktu, sadace Jeonnguk şuan herkese patlamak istiyordu. Somurtarak uyanmıştı gerçketen de, ama uyanmak için uyumak gerekir ve o uyuyamamştı bile. Sabahın erken saatlerinden beri uyanıktı. Nerdeyse sinirden ağlayacaktı.

"Bir gün demişti, hani bir gün, nerde şimdi?"

Yataktan bi hışımla kalkmış, giyim odasına adımlamıştı. Hemen üerinden çıkarmak istiyordu Kralın kazağını. Ona kızgındı. Çabuk geleceğini söylemişti. Ama aslında onunda suçu yoktu. Giyinme odasındaki koltuğa oturup, çığlık atarcasına bağırmıştı.

"Oooofff"

Hemen elindeki kılıçla beraber içeriye giren James hiç bir şey olmadığını anlayınca, bıkkınlıkla geriçıkmıştı. Uyanınca da böyle bir çığlığa şahit olmuş, o zaman dakikalarca güvenliğinden emin olup öylece çıkmıştı. O çıktığında, gardrobdan, Kralının giymesini istemediği gömleğin daha beyaz bir rengini seçerek giyinmişti. Altında siyah palazzo pantalon giyinmişti. Pantolonun paçalarının genişliyi – yukarıkısımlardan başlayarak, genişleniyordu- çok hoş duruyordu, izgi gibi görünenkat kısımlarda güzeldi. Küçük beden için bu çok güzeldi. Gömleği, yüksek bel pantalonun hemen başlangıcına getirip, bırakmıştı. Hoş görünüyordu ve bu birazdaolsa keyfini yerine getirmişti. Ama yine kaşlarını çatmıştı, Kralı yoktu şuanonu göremiyordu. Odadan çıktığı an, peşinden dokuz, tamı-tamına dokuz kişi geliyordu. James, 2 başka gardiyan, iki tam silahlı asker, iki de kadın geliyordu.Bunlar çok fazlaydı ama.

"Hey-hey, James, hepinizin gelmesine gerek yok. Hatta hiç birinizin gelmesine gerek yok. Sadace bahçede olacağım"

"Jeonguuk, bunun bana bağlı olmadığını anlamalsın. Bay Kimin kesin talimatı var, güvenliğin ön planımızda şuan. Sen şuan tüm saray halkının koruması gereken tek kişisin."

Küçük beden yine somurtarak önüne dönmüş, adımlarına sinirle devam etmişti. Bahçede, SeokJin tek başına oturmuş oğluyla ilgileniyordu. Onu yürütmeye çalışıyordu, Jeongguku görünce MinJaeyi yanındaki hizmetliye verip ona yaklaşmıştı.

"Minik Ggukumuzun, somurtmasının sebebi nedir acaba?"

"Yah-SeokJin Hyung, somurtmuyorum"

SeokJin tek eliyle küçük bedenin saçlarını karıştırmış, kıkırdamıştı. Çocuğun yüzüne bakmak bile, insanın keyfini yerine getire biliyordu. MinJaenin ağlamaya başlamsıyla bakışları oraya gitmişti. MinJae hemen Jeonggukun kucağına açmıştı kollarını. Bebeği kucaklayan kollar onu hemen göğsüne yatırmıştı. Yanaklarına bastırmıştı dudaklarını. Çokça şirin bir bebekti. Birkaç ay sonra bir yaşı olacaktı ve bu gidişle yaşından önce yürüyecekti. Jeongguk MinJaeyi almak için izin almıştı SeokJinden, aldığı onayla bebeği sıkıca kolları arasına alarak bahçeyi gezmeye başlamıştı. Birden geriye dönüp arkasındakileri MinJaeyle tanıştırmaya başladı.

Kralın Küçüğü(DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now