✨Rüya✨

427 22 3
                                    

Bölüme çok uygun bir şarkı olmadı ama buda güzel oldu bence~aklımda slow bişeyler vardı da~

Merve'den

Yine bir sabah annemin dırdırı ile gözlerimi açtım."uyan artık Merve neredeyse öğlen oldu sen hala uyuyorsun" kızgın bir bakış gönderdi ve devam etti. "Hem okul açılmadan temizliği bitirmemiz lazım yani hemen o yataktan kalkmazsan..." diye tehdit etti.

"Tamam kalktım" diyerek yerimden fırlamak durumunda kaldım. Benim annem beni nasıl tehdit edebilirdi beni beni Bihterini. Zaten çoktan uyandığım için kalkmam da çok zor olmamıştı gerçi. Aslında sabah uyandığımda gördüğüm rüyayı düşünüyordum.

Annem bir anda içeri dalınca da uyuyormuş gibi yaptım çünkü -zaten uyandıysan niye gelmedin, azcık bir temizlikten mi kaçtın- gibi cümlelerle karşılaşmak istemiyordum.

Aniden ayağa kalkınca başımın hafif dönmesiyle biraz sendelesem de yere düşmeden dolaba doğru yöneldim. Üstüme temizliğe uygun giyecek birşeyler geçirdikten sonra hemen yatağı topladım ve koşarak aşağı indim.

Kahvaltı masası şansıma hala kuruluydu -genelde hep geç uyandığımdan beni beklemezler de-. Masaya oturduğumda aklıma saate bakmak geldi çünkü genelde annem öğle oldu dediğinde saat en fazla 11 falan oluyordu.

Saate baktığımda saatin henüz 8 olduğunu gördüm. Allah aşkına bir insan bu saatte uyandırılır mı. Hangi insan bu saatte uyandırılır. Yok hayır bir de okul da yok tatildeyiz amk. TATİLDE BE TATİLDE!!

Babam sabah işe erkenden gittiği için annemle beraber kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra sofrayı toplayıp iş bölümü yaptık; ben odaları ve küçük süs eşyalarını, annem ise salonu mutfağı almıştı.

Beraber işe başladık ben önce odaları temizleyip süpürdüm -Büyücülük gerçek olsaydı keşke bir adet akla-pakla bu işi hemen çözerdi- daha sonrasındaysa küçük eşyaları el bezi ile silmeye başladım.

En sonunda salondaki vitrine gelmiştim. Biraz kahve molasının ardından öncelikle yıllardır hiç dokunulmadığı üstündeki tozlardan belli olan fanusu aldım ~içinde kolye var stand gibi birşey~ ilk olarak fanusu açıp camı sildim.

Daha sonrasındaysa içindeki kolyeyi elime almıştım ki herşey o zaman oldu bir anda herşey içeri doğru çekilmeye başladı sanki. Ama daha fazla dayanamamış olacağım ki etraf kararmaya başladı ve yere düştüğümü hissettim.

×~×~×~×~×~×~×~×~×~×

Başımdaki yoğun ağrıyla uyandım. Uyandığımda bir ormanın tam ortasındaydım. Hava soğuk ve rüzgarlıydı. Ayağa kalktım, kalkmamla beraber etrafa göz gezdirmeye başladım.

İlerde benden çok da büyük olmayan bir kız duruyordu. En fazla 20-21 yaşlarında gibiydi. Sanki benim kalkmamı bekliyormuşcasına bir anda koşmaya başladı. Bende kızın peşinden koşmaya başladım.

Kız bir süre koşmaya devam etti. Nihayet durduğunda ormanın bittiği yere varmıştık. İlerde büyük bir şato görünüyordu. Şatoya doğru ilerlemeye başladım. Şatonun dış kapılarından içeri girmemle o kızı tekrar gördüm bu sefer şatonun içine giriyordu.

Kızı takip ettim ancak içeri girdiğimde etrafta hiçkimse görünmüyordu. Tam kapılar kapandığı sırada yere birşey düştü. Ne olduğuna bakmak için yere eğildim. Bir kolye? Ama bir saniye bu evde gördüğüm kolyeydi.

Tam o sırada kız konuşmaya başladı."Wake up, please" ney? Neden ingilizce konuşuyordu? "Can you wake up Miss?" ne oluyordu burada!?

Ve bir adam sesi duydum "I guess our guest hasn't woken up yet,Poppy" ah bu da ingilizce konuşuyor hiçbirşey anlamıyorum ki diye düşünürken sarsılma hissiyle rüya gördüğümü anladım.

ᴄᴀᴘᴜʟᴄᴜʟᴀʀ ᴠᴇ ʙɪʀ ᴘᴏᴛᴛᴇʀʜᴇᴀᴅ~𝓢𝓲𝓻𝓲𝓾𝓼 𝓑𝓵𝓪𝓬𝓴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin